Bölüm 9

664 96 41
                                    

Ahh ne yapmalıyım?Peki ya karşısın da nasıl durmalıyım?Ne konuşmalıyım?Sonuçta 2 sene sonra onu ilk kez görüşüm.O bana gittikçe yaklaşırken birisi elim'den tutarak beni sürükleyerek hemen o kattaki bir odaya soktu.Yüzünü tam olarak görmeme bile izin vermeden çıktı.


Hala olanlar'ın şokunu atlamatamamışken kapı açılarak içeriye birisi girdi.Bir dakika bu beni sürükleyen kişi olmalı çünkü kıyafetleri aynı.Ben ona bakıp bunları düşünürken:

-Bunlar size ait değil mi?

Diyerek poşetleri gösterdi.Karşı dan gelen bo gum'u görünce o anki tepkiyle poşetler elimden düşmüştü.Ama sağlam görünüyorlardı.

-Evet bana aitler.

Diyerek gözümü poietlerden alıp yüzüne baktım bu yüz.OLdukça bir yerden tanık dı.

-Beni bu odaya getiren kişi sizdiniz değilmi?

-Evet.Elinizde ki poşetler yere düşünce bir şey oldu sanarak yanınıza geldim.Fakat siz şok geçirmiş bir şekilde karşıdan gelen kişiye bakıyordunuz.Ben de sizi oradan uzaklaştırman'ın doğru olacağını düşünerek sizi oradan bu odaya getirdim.Yoksa hatamı ettim?

-Ha-Hayır! aksine gerçekten mucivezi bir şekil de tam yardıma ihtiyacım varken siz geldiniz.

-Gerçekten mi?

-Evet size minettarım.

-Sevindim ve rahatladım.

Diyerek gülümsedi.

-Ahh bu arada ben taemin.

-Taemin mi?Shinee den.

-Evet.Peki ya siz?

-Ben lee seol.

-Tanıştığıma memnun oldum seol-shi.

-Bende

-Böyle seslenmem de bir sakınca yok değilmi?

-Hayır.

Aslına bakarsanız bu sahne çok tanıdık değil mi?Evet oldukça tanıdık ama o zaman işler böyle gitmemişti.Ben o zaman kimsenin karşılaşmayacağı bir iş teklifiyle karşılaşmıs ve buradaydım.

-Seol-shi,seol-shi

-o-oh eveet taemin-shi.

-Telefonunuz çalıyor.

-a aa evet fark etmemişim üzgünüm.

-Önemli değil.

Telefona baktığım sırada tabiki de arayan uyuz patronum'du.Kesin uzun müddet beni göremeyince özlemiştir hatta şuan açmadığım için hasretimden seol ah seol ah diye türkü de yakıyordur.(Türk usulü korea girl zuhaha:D)

-Alo.

-Nerdesin?

Önce bir insan olaydın da alo deyeydin be.

-Şirketteyim.

-Dışarı da olamazsın zaten.

Hasbama bakmam iyi ki patronsun anladık patronsun.

-Neyse çabuk buraya gel.

-Tamam geliyorum.

Taemin'e dönerek:

-Artık gitmeliyim.

-Tabiki.

onu selamladıktan sonra tam çıkarken.

-Seol-shi buralardaysanız sizinle bir daha görüşmek isterim.

-Elbetteki bende isterim iyi günler.

10 Milyon Dolar ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin