KARANLIK

273 5 4
                                    

           Gece olmuştu. Ben her zaman olduğu gibi odamda tek başıma yatıyordum. Ama bu sefer yalnız değildim. Biri daha vardı odada...

     Oda zifiri karanlıktı. Mutfaktan gelen loş bir ışık odanın belli bir yerini aydınlatıyordu.Beni o gün uyku tutmamıştı. Ne kadar çabalasam da uyuyamamıştım. Gözümü kapatınca siyah uzun boylu, zayıf ve suratında sadece iki parlak gözü olan birini görüyordum. Bende korkudan uyuyamamıştım. Biraz zaman geçmişti. Ev halkı uykuya dalmıştı.
Ben gözümü kapattığım zaman onu gördüğüm için belki gözümü kapatmazsam onu görmem diye düşünmüştüm. O yüzden uzunca bir süre gözümü açık tutmuştum. Gözüm açıktı açık olmasına ama  oda zifiri karanlık olduğu için baktığım yerde karanlık olmuştu. Karanlığa baktığım zaman sanki aynı gözümü kapatmışım gibi oluyordu. O zamanda yine onu görüyordum. En sonunda bende loş ışığın aydınlattığı yere doğru bakmaya başlamıştım. Cam açıktı. Birden dışarıdan bir şeyin içeriye doğru girdiğini farketmiştim. Loş ışığın önünden geçmişti. Çok korkmuştum ve belki yanlış görmüş olabilirim diye gözümü oğuşturmuştum. Bu gerçek olamazdı.  Artık onu gözlerinden ve loş ışıktan dolayı görebiliyordum. Odada bir sağa bir sola koşuyordu. Arada bana bakmayı da ihmal etmiyordu. Hem korkuyordum, hemde şaşırmıştım. Hala bir sağa bir sola koşuyordu. Birde beni asıl korkutan şey onun gülüşüydü. Gülerken ağzı kulaklarına kadar varıyordu. Onun o sesi aklımdan hiç çıkmamıştı. "hihihihihi"diye gülerek durmadan koşuyordu. Beni korkutmak ona güç ve zevk veriyordu sanki...

        Sonra biranda durmuştu. Ranzanın alt tarafında yatıyordum.Kalbim küt küt atmaya başlamıştı. O da Kafasını yavaşça eğerek bana doğru bakmaya başlamıştı. Hem bakıyor hemde korkunç ağzıyla bana gülüyordu. Ama sesi içten geliyordu sanki duymak imkansız gibi...

    Sonra yüzyüze gelmiştik ve biranda üzerime saldırmıştı. Birden istemsizce yatağımda sırt üstü dönmüştüm. Sanki birinin sağ kolumdan birinin ise sol kolumdan aynı şekilde sağ ve sol olmak üzere ayaklarımdan sımsıkı tuttuğunu hissetmiştim. Birtanesi de elleriyle beni boğmaya çalışmıştı. Bağırmaya çalışmış ama ne kadar denesem de başarısız olmuştum. Sanki dilimi tutmuşlar da bağıramıyordum. Kapı da sonuna kadar açıktı. Hatta babamın horlamasını bile duymuştum. Keşke uyansalar demiştim içimden ama nafile...

      Annem bana bir kaç tane dua öğretmişti. Hemen onları okumaya başlamıştım. Birden beni bırakıp kaybolmuşlardı. Bunu fırsat bilerek can havliyle kendimi diğer odaya atmıştım. Bizim ev bir oda bir salondu. Ben odada yatıyordum. Annem ve babam salonda yatıyordu. Odadan çıktığım gibi kendimi salonda bulmuştum. Anneme dokunmaya çalışmıştım. Amacım onu uyandırmaktı ama sanki biri onu uyandırmamam için elimi tutuyordu. Dokunamamıştım sanki irademi kaybetmiştim. Artık onlar beni kontrol ediyordu. O kadar bağırmaya çalışmıştım ama sesim çıkmamıştı. Biraz daha çabalamıştım ve baktım olucak gibi değil yere yatıp ağlamaya başlamıştım...

       Uyuya kalmışım sabah annem beni kaldırmış ve "Neden burada yattın?" demişti. Bende gece başımdan geçenleri anlatmıştım. Babam ve annem bana inanmayıp  gülmüşlerdi. Beni ciddiye almamışlardı. Oysa ki ne kadarda gerçekti yaşadıklarım. Birden onu gördüm. İşte oradaydı, tam duvarın yanındaydı. Dün yaşadıklarımdan dolayı biranda  bağırmaya başlamıştım ve hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. Annem ve babam şaşkın şaşkın bana bakmışlardı. Annem "Ne oldu?" diye bana sarılmıştı. Yüzünde hem korku hemde aynı zamanda endişe gözüküyordu. Birden koşmaya başlamıştı. Aynı akşam ki gibi ama tek farkla bu sefer tavanda koşuyordu. Yine işte yine o sinir bozucu gülüşünü yapmıştı. "Anne baba orada işte geliyor" diye ağlamaya devam etmiştim. Annem "Ne var orada? Bak! Birşey yok işte..." demişti. Bende birnevi anneme inanarak tekrar bakmıştım. Gerçekten de artık orada değildi. Sevinmiştim sevinmesine ama keşke erken davranmasaymışım.  Yine babamın arkasında belirmişti. Elinde bu sefer kanlı bir bıçak tutuyordu. Birden babama saldırıp bıçağı delice saplamaya başlamıştı.  Ben artık kendimden geçmiştim.
"Baba kaç seni öldürücek! baba kaaç!" demiştim. Babam şaşırmış bir şekilde  bir sağına bir soluna bakmıştı.
"Oğlum birşey yok" demişti. O ise babamın üzerine atlayıp deliler gibi durmadan bıçaklamaya devam ediyordu.

         Umarım korkmuşsunuzdur! :D aslında amacım korkutmak değil sadece başımdan geçenleri insanların bilmesi hoşuma gidiyor. Helede yaşadıklarımı kitap haline getirmek hayalim olduğu için şuan yazdıklarımdan dolayı çok mutlu oluyorum. Kitabımı okuyup vaktini ayıranlara da Allah razıolsun diyorum. İyi okumalar ;)

Korkuyla BeslenenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin