8. Bölüm

22 3 0
                                    

Hüzünlü Bir Gün

SELİM CEPHESİ

Boynumdan gelen çatırt sesiyle derin uykumdan uyandım. Koltukta iki büklüm uyumaya çalışırken tutulmuştu her tarafım. Dedemse hala elimi bırakmamıştı. Bu da yeni adetimiz olmaz inşallah.

-  Dedeee, dececimmm. Uyan hadi. dedeeeee

-  (Sinirli bir tavırla) Eeeeee ne var yahu dede dede. Niye bağırıyorsun kulağımın dibinde ?

-  Elimi bıraksan diyorum artık!!! İşe gitmem lazım.

-  Aaa ben niye tutayım senin elini hayta.

-  ( Gülerek ve elimi göstererek ) E tutuyorsun hala baksana.

Fark edince elimi hemen fırlattı.

-  Ece kızım nerede ? O buradaydı.

-  Ece evine gitti dede. Burada kalacak değildi herhalde. Onu boş ver de sen kendini nasıl hissediyorsun ?

-  İyiyim ben iyiyim. Ece gelsin. Kahvaltımı versin bana.

-  (Mırıldanarak) Ece çıktı başımıza bir de. Dede benim pabucumu dama attın galiba.

Bana burun kıvırdı ve ille de Ece diye tutturdu.

-  Yaa dede ayıp olur şimdi sabahın bu saatinde kızı rahatsız etmeyelim.

-  Ben anlamam o kız buraya gelecek. Yoksa hiç bir şey yemem. İlacımı da içmem.

-  Dede yaa off tamam arıyacağım.

Tamam dedim ama aramak hiç te içimden gelmiyordu açıkçası. Dün geceki kazığını unutmadım. Tam bir gıcık. Sırf bana inat olsun diye gelmez belki de. Gerçi dedeme kıymet veriyor gelebilir. Of dede of. Yapacak bir şey yok. Emir büyük yerden. Mecbur arayacağım.

ECE CEPHESİ

Uykumu bölen lüzumsuzun kim olduğuna bakmadan reddettim. Ama bu lüzumsuz her kimse ısrarla aramaya devam etti. Kurtuluş olmadığını anlayınca, konuşmaya üşenerek "hmmh" diye garip bir sesle açtım telefonu. Karşıdaki ses tanıdıktı :

-  Ece kusura bakma bu saatte rahatsız ettim ama dedem için arıyorum seni.

-  Deden mi ? Ne oldu yoksa bir şey mi oldu Selim dedeye ?

-  Yok ya dedem maşallah iyi. Sen de ne meraklısın dedemi gömmeye. Sadece seni görmek istiyor. Kahvaltısını sen verecekmişsin. Yoksa ilaçlarını içmeyecekmiş. Böyle de tehdit etti beni.

-  Haa iyi o zaman 5 dakika daha uyuyup gelirim. Hadi bay.

SELİM CEPHESİ

Aaa yüzüme kapattı telefonu. Hey Allah'ım ya nereden çattım bu anormale. Off her tarafım da tutulmuş. Ben de birazcık yatağımda dinleneyim bari diye söylenerek odama gidiyorum. Tam kendimi yatağa atacakken telefonum çalıyor. Arayan Serpil:

-  Günaydın Hayatım. Seni almaya geliyorum. Kahvaltıya gidiyoruz.

-  Yaa Serpil ben çok uykusuz ve yorgunum. Biraz uyumak istiyorum. Şu kahvaltı işini akşam yemeği yapsak.

-  Ama aşkımmm aşağıda kapının önündeyim ben şuan. Beni geri mi göndereceksin ?

-  Dedem hastaydı sabaha kadar başındaydım. Çok yorgunum. Özür dilerim.

-  Off tamam. Görüşürüz.

-  Görüşürüz.

Telefonu kapatışımla kendimi yatağa atışım aynı anda oldu. Kısa zamanda deliksiz sağlam bir uyku çekmişim. Tepemde bir karartıyla gözlerimi açtım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Yolunu BuluruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin