Pralog- Her Şeyin Başlangıcı

60 2 0
                                    

21 Ocak 2007

Genç kız aynada kendine baktı. Kaşı patlamış, dudağı kanamış, gözleri morarmış ve burun kemeri açılmıştı.

Yanında duran ilk yardım kutusunu açtı, içinden batikon çıkardı ve kaşı ile dudağına pansuman yaptı. Kaşına dikiş yara bantlarından taktı.

Burun kemerini kandan arındırdı ve yara bandı yapıştırdı, ilk yardım kutusunu kapattı ve yanında duran kapatıcıyı aldı. Göz altlarına düzgünce sürdü.

Aşağı inen ayak seslerini duyunca hemen yatağa attı kendini ve kitabını eline aldı. Kapı açıldı ve içeri üvey annesi girdi.

Genç kız, rahatlamanın verdiği hisle nefesini verdi ve gülümsedi. "Merhaba, anne." diye fısıldadı. "Rüya'm, iyi misin kızım?" dedi üvey annesi yanına gelirken. Genç kız başını olumlu anlamda salladı.

"Neden böyle yaptığını hiçbir zaman anlamadım, seni seviyor sanıyordum." dedi annesi, yatağının ucuna otururken. Genç kız gülümsedi. "Sorun değil, gerçekten. Beni sevip sevmemesi bile umurumda değil, anne." dedi.

"Gerçek aileni özlüyor musun, kuzum?" diye sordu Buket Hanım. Genç kız sessiz kaldı, onları deli gibi özlüyordu. Hele de annesini, kokusunu dahi bilmiyordu. Sadece iki yaşındayken şehit düşmüştü.

"Onları hatırlıyor musun?" diye sordu tekrar, genç kız, bu konuda konuşmayı sevmiyordu ama yine de cevap verdi. "Evet," dedi. Babasının fırtına grisi gözlerini, keskin yüz hatlarını, büyük burnunu ve ona 'Çok güzel bir kız olacaksın daa,' derken istemese de şivesiyle konuşmasını. Daha çok küçük olabilirdi ama hatırlıyordu.

Yatak başlığının üstüne astığı iki albayrağa baktı. O depremden önce abisindeydi, şimdi de onda.

Abisi... Sağır ve dilsiz, masum çocuk. Hayata erken yaşta veda eden, tatlı çocuk. Gökyüzü gibi masmavi gözlü, babası gibi yakışıklı masum abisi.

Yanaklarındaki ıslaklığı hissedene kadar ağladığını fark etmemişti. "Sen neden geldin, anne?" dedi, tek nedeninin bu olduğunu sanmıyordu.

"Hadi kalk!" dedi heyecanla. "Bugün, Baran Mercan'ın doğum günü. Partisine gidiyorsun!"

"Asla!" diye bağırdı genç kız. "Gitmem ben, öyle zengin züppelerin partilerine filan!" Son cümlesinde iğrendiğini belli etmek için yüzünü buruşturmuştu.

Gitmek istemiyordu, öyle partilerden nefret ediyordu. Sırf partilerden de değil, içindeki insanlardan, özellikle de partinin sahibinden. Havalı, kendini çok şey zanneden ve farklı bir dünyada yaşayan zengin züppeler.

"Gideceksin, şansın yok. Sosyalleşmen lazım!" diye bağırdı Buket Hanım.

"Hayır!"

"Evet!"

"HAYIR!"
...

"Bunu daha sonra burnundan getireceğim." diye fısıldadı genç kız ama biliyordu ki asla yapmayacaktı.

"Hadi, in bakalım." dedi Buket Hanım, genç kıza dönerken. Genç kız, şöyle bir etrafına baktı. Buraya kadar gelen müzik sesi, dışarıda süzülen sigara dumanları ve içeri girmekte olan, kısacık şort ya da etekli kızlar. Hem de bu soğuğa rağmen.

Bu Sefer Farklı Olacak (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin