İlk ve son kez olabildiğince kısa anlatacağım. Tek istediğim sizin de anlatmanız, her önünüze gelene bahsetmeniz, yeterince özgüveniniz varsa sokakta durdurduğunuz, o çok değerli zamanını çalabildiğiniz insanlara aktarmanız, işitemeyenler için resimlerini çizmeniz ve bazen sadece dokunuşlarınızla hissettirmeniz.
İnsanların gözlerinin renkleri size bir şey ifade etmesin. Bin bir çeşit göz renginin yanında ortak olan tek şey, rengin ortasında, gözün karanlık odasına giden siyah çemberdir: Tüm gizli kasalardan daha gizli, insan benliğinin hiçbir şey geçirmeyen bilicinin gerisine saklanmış bir kutu. Sıradan bir aynanın karşısına geçip kendi göz bebeğinize bakın. Gördüğünüz şey sizin yansımanızdan başka bir şey değil, başkasının göz bebeğinde gördüğünüz şey de kendinizden başkası değil üstelik. Dünyanın, 6 milyardan daha fazla insanın, ayrı ayrı kendi çevrelerinde döndüğünün kanıtı. Ben merkezcilik. Egoistlik.
Şimdi bir daha bakın! Kendi yansımanızı aşıp siyah odanın derinliklerine inin. Kolay değil. Bir dakikadan fazla dikkatiniz dağılmadan bile bakamıyorken, o odaya girip gezmeye çalışmak hiç kolay değil. Oysaki ben sizden gezmenizi değil, aradığınız şeyi bulmanızı istiyorum; önce kendi karanlık odanızda, sonra diğerlerinin yuvalarında. Kendinize biraz inanıp dünyayı başka yörüngelere kaydırabileceğinizi düşünüyorsanız devam etmek esas kural. İçinde yaşadığımız çukurdan çıkabilmek için esas kural, devam etmektir çünkü. Eğer, inandığınız şey kendiniz değilseniz, şu an okumayı bırakın; fakat üzülerek belirtmeliyim ki en sonunda benim dediğime geleceksiniz ve devam edeceksiniz. Projeleri teslim tarihine yetiştirmeye, diplomayı elde etmek için geceler boyu sabahlamaya, beyaz olduğuna kendinizi inandırdığınız yalanları söylemeye, her gün aynı ofiste muhtemelen hayatınızın geri kalanı boyunca kalifiye olduğunuz tek işi yapmaya ve en basiti o üzerinde bulunduğunuz yolda bile yürümeye devam edeceksiniz.
Yeterince ikna edici olmayabilirim ama tüm bunlar, siz o son sayfaya gelip beyninizin korteksinde okuduklarınızla ilgili canlandırdığınız görüntüleri birer birer kaydederken, başladığınız yere dönme vaktinin geldiğini hatırlatmak için metne döküldü. Üşenmeyin ve yukarıdaki paragrafları tekrar tekrar okuyun. Siyah çemberden geçip karanlık odalarda aradığınızı bulmak ne kadar zamanınıza mal olacak bilmiyorum fakat hem üzülerek hem de sevinerek söylüyorum ki sadece kendi yansımanızı gördüğünüz günlerin ne kadar basit ve rahat olduğunu düşünerek iç geçireceksiniz. Farkındalığın geri dönüşü olmayan bir patikada seyrettiğini anlayacaksınız. Derin soluklu bir uykudan uyanacaksınız ve odalar dolusu uyuyan insanı uyandırma çalışmalarınız böyle başlayacak.
Şimdi devam etme zamanı.
Lütfen, önden buyurun.
Sizi takip ediyor olacağım, her ne kadar henüz bunu hissedemeseniz de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgesizler
FantasyHava durumunu kontrol etmediğim için yağmura hazırlıksız yakalanmıştım. Ardından üzerim yeterince kalın olmadığı için sonbaharın vazgeçilmezi olan soğuk algınlığına da hazırlıksız yakalanmıştım. Bir keresinde canım istemediği için çalışmadığım ülkel...