¤1¤

832 25 2
                                    

Penceremin yanına geçip su damlalarına baktım.Kimisi aşağıya doğru süzülüyor.Kimisi ortalarda durup diyer su damlalarıyla birleşip tekrar aşağıya süzülüyordu.Resmen bir camda dans ediyorlardı.Kahvemi camın kenarına koydum.Daha yaza yeni girmemize rağmen hava bana göre buz gibiydi. Kazağın kollarını çekiştirip elimin içine topladım.Kahvemi alıp yudumlamaya başladım. Tekrar kendimi su damlaların eserine bıraktım.Dahada odaklanıp dışarı baktım.Gökyüzü sekiz renkle buluşmuş şölen yapıyordu sanki. Güneş yeni çıkmış ama ısıtmıyordu, sanki orda fıgüran olarak duruyordu.Bu pencere arka bahçeye doğru baktığı için ne yol vardı ne egzos dumanı...
Kahvemi bir yudum daha almak için ağzıma götürdüğümde bitiğini anladım.Son birkez dışarı baktım. Ağaca bağlanmış salıncak çiçekli sarmaşık la süslenmiş di. Tambir portre gibi duruyordu. Telefonumun titremesiyle hafifçe doğruldum.Telefonuma gelen mesajı okumaya başladım.
Açelya: Bana bak o koca kıçını kaldır ve hazırlan. 10 dk ordayız çabuk ol. Üstüne şık ama spor giyin canım bb.

Mesaj Açelya 'dan gelmişti.Hemen kalkıp kahve kupamı mutfağa koydum.Odama gidip siyah dar yüksek bel pantalonumu giydim. Tişörtümü ve deri ceketimi giydim. Aynanın önüne geçip Göz makyajı yaptım. Aslında bordo ruj sürerdim ama fazla dururdu nasıl olsa bana şık ve spor
giyin demişti. saçlarımı yandan mısır örgüsü yapıp sağ omzumdan aşağıya bıraktım. Korna sesiyle acele acele hafif tabanlı çizmelerimi giyip dışarı fırladım.Açelya beni süzdü ve göz kırptı.
"Harika görünüyorsun."
"Sende "

Açelya çok şık olmuştu. Deri bir şort giymişti. Tişörtü,Deriye çalan ceketi ve bilekte biten botları bir uyum içerisindeydi. Arabaya bindik.Yol boyu hiç konuşmadık. Kafamı daha tutamayıp cama yaslamamla arabanın firen yapması bir oldu.
"Geldikk"
"Fark ettim"
"Neden geldik buraya Açelya"
"Arkadaş buluşması"
"Hadi in."

İnip inmemekte tekrar tekrar kararsız kalsamda Açelyanın kornayı çalması bir oldu. Ayağımı boşluğa bırakıp iki adım attım. Açelya omuzuma dokununca irktim.
" Seni yemiycem Monalya "
Kafa sallamakla yetinip yürümeye devam ettim. Kocaman bir kapıya gelince durakladım.
Ben tam ağzımı açacakdımki Açelya bunu fark etmiş olacakki konuşmaya başladı.
"Sen daha önce gelmedin buraya.
Burası Elis'in kuzeninin evi."
" Bize bahsetiği kuzenimi?"
"Evet adı Semih."
"Ya biz onun kuzeninin evine niye geliyoruz. Bizene ya.."
"Bana bak Manolya. Pürüzlük yapma seni doğrarım."
"Sen iyice katile bağladın."
"Sen getirdin beni bu hale. Gülümse ve nazik ol."
"Emredersim Kraliçem."
Geldiğimiz ev çok büyüktü.İki katlıydı. Dışardan sade ama şık gözüküyor du . Açelya kapıyı çalmasıyla Elis kapıyı açtı.Bize kocaman sarıldı. Salona davet etti.5 dk ardından.Elinde üç tane içki bardağıyla içeri girdi. Bana uzatığında.
" Alkol kulanmıyorum."
"Gerçektenmi?!"
" Evet! Kulanmadım kulanmıycamda.."
Açelya;
" Ben de bırakalı 8 ay oldu"
" Peki siz bilirsiniz"
Sesizliği
"Hoşgeldiniz" diyen çocuk bozdu.Arkama döndüğümde şok oldum. Biçimli yüzü, kusursuz gümsemesi ,Okyonusu andıran gözleri beni ona dikatlice bakmama sebeb oldu.Tam bir kas torbasıydı.Karşı koltuğumuza oturarak yayıldı.Beni bir kaç kez süzerek.
" Sen Manolya olmalısın.." dedi.
"Sende Semih tanıştımıza sevindim"
" Bende" demekle yetindi.Kapı çalmasıyla Elis kapıya koştu ve çığlık attı. Semih yerinden fırlayıp koştu.Bende peşinden gittim.Duvara yaslanıp oh çektim.Semih sinirli bir şekilde.
"Kızım ne bağrıyorsun ödüm koptu."
Semih uzun boylu olduğu için Elis parmağın ucuna kalkarak boynuna sarılarak.
" Düşüncüli kuzenim." Deyip yanağına öpücük kondurdu. Hafif bir gülümseme yerleştirdim ağzıma.Biran keşke Elis ' in yerinde olsam ve öpücüğü be kondursam diye düşündüm. Sonra kafamı iki yana salladım. Ne diyorum ben ya?? Kendimi toplayıp. Cenke ve Aslıya selam dedim. Aslıyla kocaman sarıldım.Cenkda kocaman sarıldım.Benim yanağma kocaman bir öpücük kondurdu bende..
" Nasılsın cüce."
" Ya sen benden 2 santim uzunsun abartma istersen şişko"
"Şişko değilim ben maşallah zayıfladım gül gibide sezgilim var."
"Zaten sen nasıl evde kalmadın diye merak ediyorum. Aslı senin neyine bakıyo"
" Sen çok konuşuyorsun bücÜRR" deyip burnumu sıktı.Fark etirmemeye çalışmasada sürekli Cenkle bize bakıyordu. Aslı Cenkin koluna sarılıp ;
" Öyle deme Monalya o benim herşeyim" deyip dudağına yapıştı. Semih;
"Off vıcık vıcık aşk koktu burası .
Ben içeri geçiyorum bunların yiyişmelerini izliyemem" dedi hafifçe kıkırdadım.Hepimiz içeri geçtik selamlaşmalar bitti.Oturduk ve Elisi bekledik.
Ben size kısıca anlatayım.
Cenk;
Benim bebeklik arkadaşım. Aile dostumuzun çocuğu. Benim canım.Aslını erkek arkadaşı.
Aslı;
Kendisi cenkin sevgilisi.Benimde arkadaşım.
Açelya;
Benim bst bst bst bst ...
Gerisi onun için de aynı. Cenklede ben tanıştırdım.
Elis;
Elis bizim 3. müz (Açelya , ben , Elis) oda bir arkadaşımız ama tabikide Açelya ve ben ayrıyız
Semih;
Semihi fazla tanımıyorum kendisini 2.  görüşüm. Uzak tan görmüştüm Elisi bekliyordu öyle pek konuşmuşluğumuz yoktu.Ayrıca Cenkle knk ve ,Serdarın.. Serdarda geldi söylemedim dimi.Ama onla okadar samimi değiliz aksine iki yabancı.

Elis elinde kafamdaki zeka oyunuyla geldi. Bu oyun kafana bir kelime yapıştırıyorsun karşındaki sana anlatıyor. Sende bilmeye çalışıyorsun.
Elis~Semih
Cenk~Aslı
Ben~Açelya

Eş olduk. Serdar istemediği için oynamadı.
》》》》
Oynuyalı yarım saat olmuştu.Gayet eylenceli geliyordu . Sıra bize geldiğimizde kağı yanlışıkla ters yalayıp anlıma yapıştırdım.Semih benim yanımda onun yanında çağdaşla oturuyordu. Semih bunu fark etmiş olcakki bir anda kağıdı çekti.
" Hile var"
" Ya ne hilesi ver şunu"
Ben almaya çalışırken o dahada yukarı kaldırıyordu elini.
" Yaa VERSENE BE ADAM"
" Bakarak anlına koydun salakmıyım kızım ben"
" Belkide.."
Doğru konuş dedi ve çatık kaşlarla kafasını bana döndü.
"Ver ya biz kazanıyoruz"
Beni kolundan çekerek aniden kendine yaklaştırdı.Dudağımla dudağı arasında 1 veyat 2 santim vardı. Onun o okyanısa çalan gözlerinde kaybaluyordum. O benim bileklerimi tutuyordu. Bende bir suçlu gibi elerimi havaya kaldırmıştım.Oda benim açık mavi gözlerimin ve dudaklarım arasında gidip geliyordu.Birazdan dudaklarıma yapışmassa iyi idi.Geri çekilmek işin..
" Şey!!..IIIı...!!" Diyerek kendimi geri çetim.
Kafasının arkasını kaşıyıp öksürmeye başladı.
"Bu oyun çok sıktı bence bırakalım"
"Aynen" diyerek Semihe hak verdim. Sessizlik hakimiyetini koruyordu. Cenk;
"Siz iki aşıklar çok tatlısınız."
Demesiyle kafasına Semih sayesinde şaplak yemesi bir oldu.Elis film izleyelim dedi.Herkes kabul etti.Filim seçiminde kararsız kaldık.
Elis;
"Bence romantik film izleyelim"
Semih;
" Iyy one bee vıcık."
Cenk;
" Valla romantik felan filimde insanlar yiyişcek.. Aslıyla yiyişirsek kusura bakmayın"
Semih;
(Sinirli bir şekilde.)
"Kes lan sesini.Doğru konuş kız var dimi burda"
Aslı;
"Ya Cenk doğru düzgün dur."
" Bence komedi izliyelim"
Semih;
"Anlaşıldı korku izliyoruz"
Aslı;
" Ama ben korkarım"
Semih;
" Ne güzel işte sevgiline sarılırsın"
Aslı;
"Çok kötüsün"
Semih;
" Teşekkürler.."
~~
Korku filmi açalı 30 dk olmuştu.Biz Semihle ikili koltukta, Açelya Serdarla yerde, aslında iyi anlaşıyorlar birlikte dışarı çıkıyorlar ama sevgili değiller.Elis tekli koltukta oturuyorduk. Aslı ve Çağdaş da yerede uzanmıştı. Herdakka daha korkunç oluyordu.Herkes sevgilisine sarılıyordu.Bir sahnede aniden bir şeyler çıktı. Farketmedin küçük bir çığlık atıp Semihin kaslı kolunu sıktım. Ayaklarımı kendime toplayıp oturur hale geldim.Her sahne daha iyreç ve korkunçtu.Semih korktuğumu anladığı için kolunu omzuma atıp, beni kendisine dayadı.Bende hiç hayır demeden minik bir fare gibi karnında büzüştüm.Elimi karnına koyunca baklavalarına dokundum elimi çekerek aniden ayağa kalktım.Bir anda kolumu tuttu.
"Nereye?!"
" Su içmeye.."
Hafifçe parmaklarını gevşetti ve bıraktı.Mutfağa girip bardağa su doldurdum içmeye başlarken.Semih içeri girdi.Bardak hala elimdeydi.
" Sana bir şey söylemem gerek"
(Arkadaşlar burda"Umut yok bir ışık yok gözlerinde" şarkısını. Açın lütfen açmamazlık yapmayın)

"Evet"
" Ben şey"
" Semih bana ne söyliyceksin"
" Benn Ş-şey-aaa
Ben sana aşığım ve seni çok seviyorum.Benimle çıkarmısın."
NEE!!!
Bardak elimden kaydı ve yere düştü .Şok olmuştum şok. Gözlerimi kocaman açmış ona bakıyordum.Bu benim ilk çıkma teklifimdi.Ben hiç kimseyle çıkmamış ve öpüşme miştim. Bir anda söylenince baya etkilendim.Biriyle çıkacağımı biliyordum ama bu Semihmiydi orasını hiç düşünmedim.İçeri Elis girdi.Noldu burda diye sordu.Semih bana Monalya iyimisin kendine gel diye salıyordu hafifçe yutkundum ve hiç bir şey demedim.Açelya ben çıktım arkamdan sakın gelmeyin. Diyebildim boğazıma koca bir düğüm oluştu ne yutkuna biliyordum ne konuşa .Koşmaya başladım.Evden uzaklaşınca kendimi göz yaşlarımın esiri yaptım.

Evet arkadaşlar bu benim ilk kitabım okudunuz için teşekkürler...
İlerleyen bölümlerde daha heycanlı olucak iyi okumalar.

Bir İddia...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin