Bir İddia...

¤3¤

(Arkadaşlar sizinle bir şey konuşmak istiyorum.
1-Bir kaç kişi bana keşke hemen iddiayı söylemeydin dedi. Ama bu hikayenin devamını yazmam için iddiayı açıklamam gerek..
2-Hikaye sadece iddanın açıklamasıyla ilgili değil aslında başka konular var.
3-Bir kaç bölüm sonra eğlenceli hale gelecek.
4-Bu hikayede erkek karakter belli değil . Kapakta bir resim var ama ben karakteri ona benzettim başka karakterlerde koycam yani uzun lafın kısası erkek karakteri sizin hayal gücünüze bıraktım siz nasıl bir erkek istiyorsanız Semihin yerine onu yapın...
Ayriyetten Serdar ve Ceyhunda belli değil 2 sinden 1 rini bulursam koyarım.
5-Okuyan ve oy veren herkese çok teşekkür ederim....
6-Bütün törör olaylarında ölen kişilerin ailelerine sabır dilerim
Hepimizin başı sağ olsun. )

Sevmek seviyorum demek değildi,fedakarlıktı,sahiplenmekti. Şimdileri bilmem ama sevmek eskiden sakınmaktı.Belkide benim için böyleydi.
Bu kadar güzel bir gök yüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşıyordu.
Deniz dalgaların eşsiz eserine bakıp bunları düşünüyordum.
Artık gözlerimde yaş kalmamıştı.Ağlıyordum ama gram göz yaşı akmıyordu. Gözlerim şişmiş ve kızarmıştı. Gece yarısıydı ve ben hâla bank ta oturup düşüncelerle boğuşuyordum. Arkadan gelen sesle gözlerimi denizden çekip arkama bakyım.
" Hey güzellik."
İçkiden beyni yanmış ve sorhoş olmuş 2 çocuk bana sesleniyordu.Biraz kokmuştum.
" Sen dur bekle güzelim seninle işimiz var."
Banktan kalkmıştım ama öylece yere çivilenmiştim.Ayaklarım tir tir titriyordu ve hiç haraket edemiyordu. Dudaklarım bir birine yapışmıştı çığlık bile atamıyordum.Adam iyice bana yaklaştı ve boynumu öpmeye çalışıyordu. Ben kendimi çekmeye çalıştıkça o daha da bileklerimi sıkıyordu.En sonunda zar zor avazım çıktığı kadar bağırdım.
" İmdatt!!"
Bir anda bir yumrukla adam yere yağıldı. " Uzak dur lann" üstünde bağra bağra küfür ediyor hemde ağzını burnunu kırıyordu
"Orospu çocuğu naptın lan kıza"
" Dokundun lan ona"
"Dokunmıycaksın"
" Şimdi siktir git lan burdan. Defol..."
Üstünden kalktı . Adam ayağa kalkmaya çalışarak düşe kalka biraz uzaklaştı. Bayağı ağzı ve burnu yer değiştirmişti.
Semih sinirrinden burnundan soluyordu.İyice dikleşip gözlerimin içine baktı ve nefesini düzene sokmaya çalıştı.Daha çok kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. (MULTİ MEDYADAKİ ŞARKIYI BURDA AÇINIZ.)
Çok korkmuştum ilk defa başıma böyle bir şey gelmişti. Ya bana tecav*z etseydi. Hüngür hüngür ağlıyordum.Semih bana yaklaştı ve sımsıkı sarıldı. Elimi hafifçe onun beline koydum. O beni sımsıkı sarıyordu. Kafamı göğsüne yaslamıştı. Çikolata gibi kokuyordu ,hafif bir tarçın kokusuda vardı.İliklerime kadar çektim kokusunu.Mis kokusunu asla unutmamak için zihnime kazıyordum. Çünkü bir daha asla bu kokuyu içime çekemiycektim.Ağlıyordum hüngür hüngür.  Tüşörtünü ıslatmıştım . Hafifçe kafamı okşuyordu. Nazikçe kendimi geri ittim ve burnumu çektim.Gözlerimin içine bakıyordu asla ayırmadan. İster istemez bende onun okyanus mavisi gözlerinde kayboluyordum. Onun kalbinde yer almak istiyordum ama bu yaptığından sonra imkansızdı.Hafifçe bana yaklaştı asla gözlerini benden ayırmıyordu. Dudağım onun biçimli be soğuk dudağıyla birleşti.O dudaklarımı öperken hiç tepki vermiyordum. Hâla şokun etkisindeydim. Kendime gelip Semihi itikleyip tokat attım. Semih bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu.
Sesim titreyerek
"Sen benim i-"
Söyleyememiştim bile. Boğazıma dizilmişti kelimer. Bir kaç damla yere düştü. Arkamı döndüm ve koşmaya başladım tek duyduğum kelime
"Monalya dur bekle. Ben anlamıyorum Napm-"
Sözü yarım kalmıştı uzaklaştıkça sesi duyulmuyordu. Tekrar ağlamaya başladım. Bu gün her şey üst üste geliyordu.İlk iddia için oyuncak olduğumu öğrendim sonra ise ilk öpücüğüm alındı. Kendimi toplamaya çalışmam lazımdı bir çocuk için kafamı , göz yaşlarımı ve duygularımı harcayamazdım.
Unutma Manolya "O güzel bir gök yüzünün altında kötü bir insandı".... ( Müziği kapatabilirsiniz)

Eve gelmiştim yorgunluk beni hapsetmişti. Aynaya baktığımda dağılmıştım .
Duş alıp yatak için hazırlandım Tam yatacaktımki kapı çaldı. Bu saatte kim olabilirdiki??
Kapıya yönelip kolu çevirdim .Hiç kimse yoktu. Aşağa baktığımda bir kutu vardı. Kutuyu alıp koltuğa oturdum. Kapağını açtığımda bir kar küresi vardı. Kar küresinin içinde salıncakta sallanan ve sallayan sevgililer vardı. Üstünde not vardı ve şöyle yazıyordu;
" Annen öldüğündem beri bu salıncakta salanmıyormuşsun.  Benimle salanmışdın. Geçirdiğim en güzel dakikaydı. Bu küreyi al yatağının başından ayırma."
Bir zarf vardı.Açtığımda içinde çıktığımız ikinci günü gittiğimiz yerlerdeki çekildiğimiz resimler vardı. Ve şöyle yazıyordu.
" Geçirdiğim en güzel günlerdi lütfen beni affet. "
Yüzümde hiç bir mimik oynamadı.Yaptığı şeyleri masaya koydum ve kötü anlamda gülümsedim. Ağzımdan çıkan tek sözcük.
"Oyun başlasın ozaman."  Oldu.

Arkadaşlar okuduğunuz için teşekkürler.
Bir resim göreceksiniz bu resimin arka pilanında bir salıncak var bu salıncak Manolyanın annesinden kalan salıncak.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum....