6.bölüm

1.6K 88 2
                                    

Alp karakterinin resmini sizlerle paylaşmamıştım . Multimedia da Alp karakterini bulabilirsiniz keyifli okumalar.




1 yıl sonra...

Üniversite bitti ben artık mimar oldum. Benden de beklenildiği gibi okulu birincilikle bitirdim.Okuldan arta kalan zamanda ya Ada ile vakit geçiriyordum Yada Alp 'in yanına şirkete gidiyordum . Ama şirkete Ada ile birlikte gidiyordum .Ada olmadan tek gittiğim yer okul olmuştu.

Birden bu duruma nasıl geldim hala şoktayım .Alp doğum günümde bana bir araba hediye etti Adayı yanında taşımam daha kolay olsun diye. Her gün kahvaltının ardından Ada ile birlikte annesini ziyarete gidiyorduk. Sonra onu eve bırakıp okula gidiyordum . Bu gelenek haline gelmişti.Ada annesini asla unutmasın istiyordum . Biliyorum yukarıdan bir yerden o bizi seyrediyordu.

Maral'ın şirketine çok nadir gidiyordum. Üniversitede işin puf noktalarını öğrenemiyorduk eğitim kısmı evet ama işi pratikte öğrenmek daha zordu.Pratiğini Türkiye nin sayılı mimarlarından olan biri olan Alp ten öğrenmek benim için büyük bir fırsattı. Öğrenmeyi çok seviyor Maral için de ayrı bir özen gösteriyordum. O bana güvendi , güvenini boşa çıkarma-malıydım.Bir senedir bu işi kavramaya çalışıyordum . Çizimlerimi Alp inceliyor du. Ama başkalarına sunum yapma zamanım gelecekti.

Akşama doğru Adayı ve Nazlıyı alıp bir avm ye gittim. Biraz alışveriş yapmam gerektiğini Alp söylemişti . İş için Bir kaç kıyafet almalıydım. Yavaş yavaş iş hayatına adım atma vaktim geliyordu.Nazlı ,Ada ile ilgilenecek ben alışveriş yapacaktım.

Awm ye girer girmez Ada park diye tutturdu. Oyun parkına doğru yürüdük ve onu oyun alanına bırakıp Nazlı ile Adanın neşesini izleme başladık . Çocuk olmak bu olsa gerek .Bir oyunla bile ne kadar mutlu oluyordu Fıstığım benim.''Nazlıcım sen Ada ile kal ben biraz dolaşayım telefonlaşırız'' dedim

''Peki Güneş'' dedi.

Klasik kıyafetler olan bir mağazaya girdim. bir kaç bluz ve etek denedim . Mağaza içinde gezinirken aklıma geldi benim hiç bunlara uygun ayakkabılarım yoktu . İşe giderken spor ayakkabı giyemezdim ya .Ayakkabı reyonuna gittim. Gözüme ilk çarpan ayakkabıyı aldım ve denedim. Yok olmadı başka bir şey diye göz gezdirirken, bir ayakkabıya takılı kaldı gözüm Bir ayağımda topuklu bir ayağımda spor ayakkabı topallaya topallaya gittim ayakkabıya elimi attım aynı anda biri tuttu ayakkabıyı.Ne oluyor diye bakınca aman Allah'ım karşımdaki oydu Çınar .Ben dondum kaldım oda gözlerimin içine bakıyordu .Allah'ım ya beni tanırsa diye düşünürken gözlerini benden ayırmadan ''Pardon siz mi deneyeceksiniz ''dedi.

Evet anlamında başımı salladım .''Buyurun'' dedi

topallaya topallaya ben yerime döndüm .Tanımamıştı beni .Ben bu adamdan intikam alacağım diyorum hala elim ayağım dolanıyor.İntikamımı da almazsam ben Güneş olamam senelerdir verdiğim hayat mücadelesinin sebebi Çınar= intikam
Hala aynı derin bakışlar ,seneler olgunlaştırmış gibi görünüyor. Ama üzerimde bulunan etiketten dolayıylaydı bu kibarlığı.Ben eski Güneş olsaydım bu kibarlığı bulamayacağımı biliyordum. Bu mağazada da beni rezil ederdi .
Çınar görevliye seslendi
.''Bu ayakkabının aynısından 38 numara var mı?''
Görevli gelince ayakkabıya baktı " Hanim efendimin elindeki var efendim stoklarımızda kalmadı malesef" dedi .Çınar hala bana bakıyordu. Ayakkabıyı denedim tam oldu ayağıma Ben almasam da olur alışık değilim diye düşündüm.Ama kime alacaktı ki bu ayakkabıyı diye düşünürken " çok yakıştı ayağınıza "dedi.
"Teşekkür ederim ama bunu siz alın ben başka ayakkabıda bakarım " dedim
"O ayakkabıyı sizden alırsam ayakkabı ağlar "dedi
"Ben ağlamam ama siz almazsanız ağlayabilirler" dedim " Ben almıyorum daha önceki denediklerimi paketler misiniz?"dedim görevliye
Çınar arkadan başka bir görevliye konuşmaya başladı görevli : Çınar bey nişanlınızın beğendiği parçalar hazır uygun ayakkabıyı da seçtiyseniz buyurun" dedi
Onlar kasaya doğru giderken içimden küfürler etmeye başladım. O kıza ayakkabıyı kendi ellerimle verdim. Ne bekliyordum ki o ayakkabıyı annesine alacağını mi ahhh akılsız kafam .
Çınar ödemeyi yapıyordu ben o çıksın diye oylanıp kabinde bir şeyler denerken o gitmişti. Fırsat bu fırsat ödemeyi yapmak için kasaya geldim "benim ürünler hazır mi?" dedim
"Evet efendim bunlar ve ayrıca bu" diye bir kutu uzattı . kutuya baktım ki o ayakkabı "ben bu ayakkabıyı almaktan vazgeçmiştim dedim.
Çınar bey bu ayakkabının sizde olması gerektiğini söyledi ve size hediye etti " dedi
" ne münasebet böyle bir şeyi asla kabul edemem" dedim. Hem beni tanımamıştı hemde tanımadığı birine hediye mi almış? Tam bir aptal. Görevli lütfen efendim biz de zor durumda kalırız lütfen kabul edin" dedi
Mecbur kabul ettim . hemen gitmek istiyordum buradan ödemeyi yapıp Nazlı yi aradım otoparkta buluşalım dedim.Eve gidip odama kapanmak istiyorum. Otoparka gidince Nazlı ile Ada beni bekliyorlar di Ada "Güneş biz oynadık "dedi
"Aferin benim kuzucuğum " dedim
Nazlı:Güneş neyin var bir şey mi oldu"dedi
"Başım ağrıyor yoruldum galiba" dedim
Eve varınca Nazlı ben yemeğe kadar uyuyacağım olur mu Ada ile ilgilenirsin" dedim.
"Güneş bende seninle uyumak istiyorum " dedi miniğim.
"Bi tanem ben hasta oldum sana da bulaşmasın sonra yatalım olur mu ?"dedim.Mızırdandı biraz ama ikna oldu.
Yatağıma gömülüp saatler ce düşündüm.bana yaptıklarını .Rezil oluşumu her şeyi ...Kaç saattir düşünüyordum Alp kapımı çalınca anladım.''Güneş iyi misin?'' dedi.''iyiyim Alp gelebilirsin ''dedim.

içeri girdi ''neyin var hasta mısın ,doktora gidelim mi?''

''Yok biraz yorgunum dinlenince geçer ''

''Güneş neyin var bilmiyorum ama bana her şeyi anlatmanı isterim . Nasıl anlaşmıştık seninle Maralım ın yadigarının derdi sıkıntısı benim derdim sıkıntımdır. Hadi anlat bakalım''dedi

Haklıydı biz bir aile olmuştuk . Her ne kadar abi diyemesem de o bana abilik yapıyordu .Kendi kanımdan ,canımdan değil belki ama kendi canımdan kanımdan olan annem ,babamdan fazla değer veriyor bana .

Bütün her şeyi anlattım ona lise yıllarından bu güne kadar. beni büyük bir sakinlikle dinledi .Bazı sinirlenince çıkışlarıma güldü.Bitince ''işte bu kadar benim intikam hikayem bu''dedim

''Kendime kızdım şimdi Güneş. Bir senedir sana hiç derdin sıkıntın var mı diye sormamışım ben . Günü yaşamışız . Aynı evi paylaşıyoruz ve ben bunları yeni öğreniyorum.Şimdi adı Çınar onu anladık peki soyadı ne bu kişinin.''

''Çınar TEKİN''

''Tekin mi?''

''Evet ne oldu?''

''Harun TEKİN'in oğlu mu ?''

''Evet ta kendisi ''dedim

''Anladım Güneş bu işte birlikteyiz benim kardeşimi üzeni bende üzerim''dedi

''Alp çok teşekkür ederim . 1 senedir buradayım verdiğim karardan hiç pişman olmadım .Evet Maral için ve Ada için kabul ettim ama senden hiç kötülük görmedim. Çok teşekkür ederim iyi ki varsınız ?''dedim

''Hadi yemeğimizi yiyelim Ada mızmız lanıyordur. Kaç saattir Güneş olmadan yemem diyor Nazlı arkasında dönüp duruyor''

''Peki sen in bende geliyorum''

Hazırlanıp indim aşağıya Ada beni görünce '' Güneş iyi oldun mu ?''dedi. ''İyi oldum güzelim .Sen yemeğini yememişsin .Hadi otur bakalım yemeğini ye ''

''Ada yemeğini yiyecek '' dedi hepimiz gülmeye başladık.

Alp :''Güneş haftaya iş başı yapma vaktin geldi .Bir proje var onunla senin ilgilenmeni istiyorum.Bütün sorumluluk sana ait olacak .Tek yetkili sensin .Üç gün iyi dinlen bu iş seni hem beyin olarak hem ruh olarak çok yoracağa benziyor .''dedi

''Olsun yorulmaya hazırım. Artık bir yerden başlamalıyım diye düşünüyordum.''

''Pazartesi toplantımız var . Her ne olursa olsun kendinden emin olacaksın . Asla bu projede taviz vermeyeceksin . Dik duracaksın bende sana gerekli yardımları yapacağım ''dedi


Ama yüzünde hınzır bir sırıtış vardı. İş hayatım başlıyordu artık.Ben sadece bunu düşünmeliydim. Allah'ım çok heyecanlıyım .Bu günler nasıl geçecek...





AY IŞIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin