Memories (M)

1.9K 135 282
                                    

Not: Merakla beklediğiniz bölüm geldi gençler! :D

Hepiniz farklı farklı tahminlerde bulundunuz, Kris diyeniniz oldu, Chanyeol diyeniniz oldu, Yixing diyeniniz oldu, Kyungsoo diyeniniz bile oldu dlfjlfkl Tabi ki de ilk tahmin Sehun'du ama :3

Ama ne yazık ki tahminlerinizden daha kötü biri, bu bölüm önceki bölüme göre daha çok söveceksiniz TT

Neyse yavrularım, iyi okumalar :3


~~flashback~~

Kış ayının soğuk ve karlı bir akşamıydı. Yılbaşına çok kalmamıştı. Luhan ve grubu kış ayının çok daha dondurucu ve uzun geçtiği kuzeye göç etmişlerdi. Bu Kris'in hatasıydı ve artık geri dönme şansları yoktu, kar yağışları her geçen gün şiddetleniyordu.

Terk edilmiş eski bir ahırda kalıyorlardı, küçük bir ateşin etrafında toplanıp, birbirlerine sarılarak ve kalın örtülerle örtünerek ısınmaya çalışıyorlardı. Her zaman mutlu ve parlak bir çocuk olan Luhan, önlerindeki ilkbaharda 15'ine girecekti.

Normalde yüzünden gülümsemesini eksik etmez ve herkesi neşelendirmeye çalışırdı. Luhan onların karanlıkta doğan küçük güneş ışıkları gibiydi. Ama şu an Luhan onları neşelendiremezdi.

En yakın arkadaşı, her zaman kardeşi gibi olmuş kişi, hastaydı. Yüksek ateşi ve midesindeki bulantılar yüzünden, Yixing'in gözlerini açmaya bile mecali yoktu, alnını kalın bir ter tabakası kaplamıştı.

Luhan da diğer herkes gibi endişeliydi. Yixing iki gündür hiçbir şey yememişti ve battaniyelere sarılıydı, Tao ateşini düşürmek için düzenli olarak soğuk suya batırılmış havlular getiriyordu.

Luhan tüm bu süreç boyunca yanından ayrılmamış ve elini tutmuştu, yakında iyileşmesini umuyordu. Hava şartları da hiç yardımcı olmuyordu ve hiç kimse Yixing'in uzun ömürlü bir virüs kapıp kapmadığından emin olamıyordu.

"İlaca ihtiyacı var." Mırıldandı Tao, Yixing'in gözlerinden saçlarını çekerken. "Kışı böyle atlatamaz. Çok yemeğimiz de kalmadı."

Doğruydu, hepsi açlardı. Haftalar boyu sadece çorba ve birkaç parça ekmekle yaşamak sağlıklı değildi. Yixing yeniden inlemeye başlayınca Luhan yerinde sıçradı ve kanayana kadar dudağını ısırdı.

"Biliyorum ama hiç paramız kalmadı." Dedi Kris keskince, tahtadan bir sütuna dayadığı koluna yaslamıştı başını. "İş bulmak için kasabayı dolaştım, ama buranın insanları yabancılara karşı hiç de nazik değiller. Her şeyleri varmış gibi görünüyor."

"Ben giderim." Luhan o an içine neyin kaçtığını bilmiyordu, ama Kris'in haklı olduğundan emin olmak istiyordu, bir şeyler bulma umuduyla gitmek istiyordu, ilaç çalacaksa bile bunu Yixing için yapardı.

"Luhan, bu çok düşüncesizce ve tehlikeli. Fazla gençsin ve kimse sana yardım etmez." Tısladı Kris, bariz bir şekilde rahatsız olmuştu.

"Öyle olduğumu biliyorum. Ama daha genç olduğum için belki insanlar bana daha çok sempati duyarlar. Ayrıca, Yixing'in sorumluluğu bana aitmiş gibi hissediyorum." Açıkladı Luhan. Yaşına göre fazla olgundu, her ne kadar fazla tatlı bir yüze sahip olsa da.

Tao Kris'e sanki Luhan'ın haklı olduğunu söylemek ister gibi ve denemekten kimseye zarar gelmeyeceğini anlatmak ister gibi baktı. Tao Luhan'ın dikkatli olduğunu ve başlarını daha da fazla belaya sokacak bir şey yapmayacağını biliyordu.

The Freedom You Have [Çeviri] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin