Gecenin Mayhoş Karanlığı

3. Bölüm - Yaşatmam!!

Umarım beğenirsiniz y.b. fikirlerinizi yorumlarda veya özel mesajlarda bekliyorum...
Multimedia - Gece

10 saniye dolduğundaysa:
-"SÜRE DOLDU!!" Diye bağırdı. ÖKÜZ tam bir ÖKÜZ.

Ama çok tatlı bir öküz...

Hiç de bile!
Ya!! Gece'nin nesi tatlı acaba? O sert bakışlı güzel siyah gözleri mi? Yada o hafif ince dudakları? Peki ya o küçük burnuna ne demeli?

Sus kız! Nazar deydireceksin çocuğa!

Yaa buna nazarı değdiren değdirmiş zaten. Allah'ım bu çocuk ne günah işledi de böyle taşa döndü!?

Ha! Etkilendiğini kabul ediyorsun yani?!

Ne alaka canım ben öyle bir şey söylemedim!

Ama ima ettin!

Hiç de bile! Hem senin işin gücün yok mu yaa? Ne uğraşıyorsun benimle?

Vaay! Öyle olsun! Susuyorum, bir daha da konuşmuyorum! Ama bak seni uyarıyorum: Gece'yi elinden kaçırma!

snne be slk.s.s

-"Elis, iyi misin kamkii?"
Evet bunu söyleyen Zeliş'ti. Ve üçü de tip tip bana bakıyordu. Zeliş'in ve Eren'in elleri birleşmiş bir şekilde havada duruyordu. Çıkmaya başladıklarını anlamıştım. Gece elini şişeye doğru götürdüğünde:
-"İyiyim, hadi devam edelim." Dedim ve Gece'nin şişeyi çevirmesini bekledim. Vee... Çevirdi! Dönüyor...dönüyor...dönüyor... Durdu! Zeliş Gece'ye soruyor:
-"D mi? C mi?"
-"Hmm... Cesaret olsun"
Eren Zeliş'in kulağına eğilip bir şeyler söyledi. Ardından Zeliş bir bana bir de Gece'ye bakıp:
-"Emin misin?" dedi. Ne demeye çalıştığını anlamamıştım. Eren:
-"Bence bir şansını dene." Dedi. Zeliş:
-"Elis'in öyle bir şey yapacağını sanmıyorum"
Dedi.Eren Zeliş'e benim hakkımda bir şey mi söylemişti yani?Eren:
-"Aşkım sen bir benle yukarı gelsene, ben sana şu olayı bir açıklayayım." Dedi. Zeliş ve Eren kalkıp merdivenleri çıktılar. Gece ile başbaşa kalmıştık. Ne yapacağımı bilmiyordum ama kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Konuşmak istiyordum, ama sanki ağzımı açarsam kalp atışlarımı yukardan Zeliş ve Eren bile duyabilecek gibi geliyordu. Ben yine ve yine düşüncelerime dalmışken Gece benden önce davranıp:
-"Elis iyi misin? Hiç iyi gözükmüyorsun da"
-"Ben mi? Şey... Evet iyiyim... Yani biraz başım döndü ama iyiyim. Neden sordun? Kötü mü gözüküyorum? Ben biraz hızlı mı konuştum? Galiba hızlı konuşuyorum!? Ama susamıyorum. Yani kendimi susturamıyorum. Gece bana yardım et susamı-" sözümü yarıda kesen şey -hayır Gece'nin dudakları değildi- Gece'nin yüzüme fışkırttığı suydu. Evet yanlış duymadınız Gece beni susturmak için yüzüme su fışkırttı.
-"Özür dilerim ama başka çarem kalmamıştı! Şimdi iyi misin?" Diyor bir de utanmadan
-"Evet, teşekkürler. Çok KİBARSİN!?" Dedim Kibar kelimesine vurgu yaparak. Daha sonra da yüzümü ve saçlarımı kurulamak için bu kattaki lavaboya yöneldim. Kapıyı açıp girdiğimde ufak bir çığlık attım. Evet ufak, ufacık, mini minnacık... Kimi kandırıyorum ben? Resmen anırdım!

*Zeliş'in ağzından*
Eren kolumdan tutup yukarı sürüklerken ne söyleyebileceğini düşünüyordum. Aklından geçen şey ise Gece'nin Elis'e çıkma teklifi etmesiydi. Elis benim Eren'den hoşlandığımı anlamıştı, çünkü belli etmiştim. En azından Elis'in anlayacağı şekilde. Ama Elis... O Gece'den hoşlanıyor muydu? Bir kapının kilitlendiğini duyunca Eren'in beni kendi odasına getirip kapıyı kilitlendiğini fark ettim. Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi gözlerine doğru getirirken konuşmaya başladı:
-"Bugün siz aşağı inmeden önce Gece 'bugün yeni ev arkadaşlarım geldi, iki kız. Biri kahverengi saçlı ve çok güzel. Adı Elis, göz göze geldiğimizde çok tuhaf bir şey hissettim. Böyle karnımda kelebekler fıtı fıtı uçtu,kalbim güm güm attı böyle içimde saçma sapan şeyler oldu yaa' dedi. Bende şaşırdım..."
-"O değilde 'fıtı fıtı uçtu' nedir yaa?"tam Eren ağzını açmıştı ki aşağıdan bir anırma sesi yükseldi. Hemen kapının kilidini açıp merdivenlere uçtum. Yalnız cidden uçtum... Aşağı indiğimde gözlerini belertmiş bir şekilde lavaboya doğru bakan korkmuş bir Gece, arkamdan gelen şaşkın ve meraklı bir Eren -Allah'ım bu çocuk her haliyle çok tatlığğ- ve saçları sırılsıklam olmuş makyajı çok kötü bir şekilde akmış kızgın hatta öfkeden deliye dönmüş bir Elis gördüm. Durun! Öfkeden deliye dönmüş bir Elis mi dedim ben!? Bunu ona kim yaptıysa Elis onu öldürür!!

*Elis'in ağzından*
Saçlarım sırılsıklam olmuştu ve makyajım gerçekten çok kötüydü. Beni bilen bilir, biri beni bu hale getiricek var ya!!. Yaşatmam!! Ama birşey fark ettim, ben şimdi bunu kovalamaya başlarsam sokağa kaçma ihtimali var ve ben bu şekilde sokağa çıkarsam rezil olurum. Bu yüzden sakinmiş gibi gözükeceğim. Pekâlâ, derin bir nefes al Elis. Tamam, sakinim... Gece bana korkmuş ve her an kaçabilirmiş gibi bir şekilde bakıyor. Zeliş bana 'Lütfen bir şey yapma, şimdi olmaz' bakışlarını atıyor -evet birbirimizin bakışlarını anlayabiliyoruz- Eren ise ne yapacağımı merak ediyor bir pozisyonda olacakları izliyor. Evet Gece bunun cezasını çekecekti ama şimdi değil!
-"Pekâlâ ben üzerimi değiştireceğim... Ve makyajımı da silsem iyi olacak." Dediğimde Eren ifadesiz, Gece rahatlamış ve Zeliş ise şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Çok şaşırmıştı. Ama kız da haklı tabi, benim durumuma Zeliş düşse ve benim verdiğim tepkiyi verse ben de çok şaşırırdım. Onlar salona geçerken bende merdivenlerden yukarı çıkıyordum.
-"Zeliş, sen bana yardıma gelsene kanka" deyip 'bir planım vaaar!' bakışımı attım ona, o da anlamış olacak ki
-"Tamam kanka geliyorum" deyip ayağa kalktı ve peşimden gelmeye başladı. Odaya girdikten sonra kapıyı kilitledi ve bana soran gözlerle bakmaya başladı. Ben de ona:
-"kanka ben diyorum ki-" sözümü yarıda kesen şey tabii ki Zeliş'ti:
-"kanka bence intikamını şimdi almayalım önce bir zayıf noktasını bulalım..."
-"aynen kanka ve ben diyorum ki-"
-"sonra da o zayıf noktasıyla ilgili büyük bir sürpriz yaparız. Lan ben bu intikam olaylarına bayılıyorum haa! Bir de düşünsene böceklerden felan korkuyormuş, onu böceklerle dolu bir odaya kapatırız hatta odaya kamera da yerleştiririz, her anını kaydederiz böylelikle!"
-"Salak! Bir konuşturmadın haa! Ayrıca Gece neden böceklerden korksun!? Teallam yaa!"
-"Aman iyi be sustum! Ufff bir hayal bile kurduttutturmuyon -okuyamazsanız üzülmeyin, yazar bile kendi yazdığı şeyi okuyamadı asgdgg- haa!" Biz böyle tartışırken aşağıdan sesler gelmeye başladı. Düzeltiyorum, Eren aşağıdan anırarak bizi çağırmaya başladı:
-"Şşş Hüloooğğğ!! Kızlaağğr nerde kaldınız yaa?!" Böylelikle yaklaşık 20dk'dir burada olduğumuzu fark ettik. Daha sonra Zeliş'i aşağıya gönderdim ve üstümü değiştirdim. Makyajımı da temizlediğim de hazırdım. Makyajsız halimle de güzeldim, yani en azından o kadar da kötü gözükmüyordum. Aşağıya indiğimde beni bekliyorlardı. Yerime geçtim ve Zeliş:
-"Sanırım en son ben Gece'ye soruyordum... Değil mi??"
-"evet hayatım, sor hadi..." 'HAYATIM' mı?? Allam ormantikliye gel!! Ne var? Zeliş ve ben kelimeleri değiştirip de kullanmayı seviyoruz.

FRKMZ TRZMZ BI KRE TMM MI??
*gözlüklü emoji şeysinden*

Şimdi siz burayı okumayacaksınız, biliyorum. Çünkü ben de okumuyorum!!
Arkadaşlar bu yeni bölüm biraz geç geldi biliyorum hatta bata geç geldi farkındayım ama bu hafta sınavlarım vardı ve bata ders çalışmam gerekti. Ayrıca uzun yazmaya çalıştım. Yaklaşık 1000 kelime şimdilik iyi bence yavaş yavaş bölümleri daha da uzatmayı planlıyorum bir de bir arkadaşımla aynı hesabı paylaşıyoruz ve o da yorum yapmış, lütfen yanlış anlamayın! Sizi seviyorum şimdilik az da olsa destekleriniz için teşekkür ederim.
Daha çok okunması ve beğenilmesi dileği ile...
Vote ve yorumları çökertinn...