4.Bölüm

420 15 0
                                    

"Ne oluyor lan burada?! "

Kutay ve arkasında ki iki kişi kaşları çatık bir şekilde kıza bakıyorlardı. Toprak gözünü kırpmadan pencereden bir yere bakıyordu. Yavaşça cebini kontrol edince silahı ve çakısının yerinde olduğunu görüp koşarak okul çıkışına ilerledi. Meraklı diğer öğrenciler pencereye dizilerek kızın ne yaptığını anlamaya çalışıyorlardı. Tabi bu izleyenlerin yanında Kutay ve arkadaşları Ege ve Eren de vardı.

"Korkak. "

Kutay sessizce mırıldanıp izlemeye devam etti.

Genç kız işini çoktan sağlama almış telefondan okulun bir alt sokağında bekleyen korumalara yolu tıkamalarını ve adamı almalarını söylemişti. Her şey planladığı gibi gitmiş adamı almışlardı. Okulun yolunu tekrar tutup yürümeye başladı. Sınıfın kapısına geldiğinde kapıyı tıklama gereği duymadan sınıfa girmiş direk yanı boş oturan Kutay'ın yanına oturmuştu.

"Bu.. Bu ne terbiyesizlik böyle! Dingonun ahırı mı burası?! "

Yüzüne en alaycı bakışlarını ve sinir bozucu sırıtmasını yerleştirerek tek kaşını kaldırdı.

"Bilmem.. Sanki çaprazdan andırıyor. "

"Yürü müdürün odasına! "

Genç kız, sınıftakilerin onda olan meraklı ve hocanın sinirli bakışlarına aldırmadan kulaklığını takarak bir müzik açtı.

'Kimse senin gibi iz bırakmadı sevince
Acıttığın kalbimle savaşıyorum yeterince
Keşke keşke geriye dönsek sessizce
Ama keşkeler yetmez biliriz ikimiz de

Aşk için, aşk için

Pişman değilim
Anıları bin parçaya böldüm gizlice
Güçsüz değilim
Yüzümü gözyaşımla yıkasam da her gece

Biliyorum yerim hazır küçük kalbinin içinde
Ben yine derinlerde meşgulüm seni sevmekle
Beni sana anllatan haksız her hece
Cümleler içinden geçiyor sinisice

Aşk için, aşk için

Pişman değilim
Anıları bin parçaya böldüm gizlice
Sozlerle.com sozlerle
Güçsüz değilim
Yüzümü gözyaşımla yıkasam da her gece'

Hoca sinirden daha çok kızarırken kapı tıklatılarak açıldı. Hoca içeri girenin müdür olduğunu görünce kıpkırmızı kesilen yüzünü ona çevirdi.

"İyi misiniz Ahmet hocam? "

"Hiç iyi değilim Kemal bey. İlk derse geç kalıyor, kapıyı çalmadan ve ya izin almadan oturup üstüne benimle alay ediyor şimdi de müzik dinliyor. "

"Nerde o terbiyesiz! "

Kutay amcasının çift kişilikli olduğunu düşünüyordu. Onlara karşı her ne kadar şefkatli ve iyimser olsa da diğer herkese karşı çabucak sinirlenirdi. Yanında ki kıza bakınca gözlerini amcasına dikerek alayla tek kaşını kaldırdığını gördü. Derdi neydi bu kızın?

"Benim Kemal bey (!) "

Kemal, duyduğu sesle gözlerini kocaman açıp genç kıza baktı. Gözlerine yerleşen şefkat pırıltıları öfkeli kahverengi harelerin içine yerleşmişti.

"Ne zaöan döndün kızım? "

"İki hafta önce. "

"Anladım. "

Hiç kimse anladım derken yüzünde ki hüznü anlamsız bulmuştu. Oysa o kadar çok anlamı vardı ki bu konuşmanın.

'Bana hâlâ kızgın ve kurgın mısın? '

'Hemde çok. '

Aslında aralarında geçen diyalog buydu ki, onlardan başka kimse anlamaz.. Anlayamazdı. Kemal bey, Ahmet hoca'ya dönüp gülümsedi.

"Hatalarını görmezden gelin. O hep öyleydi. "

"Görmeye de bilirsiniz hocam siz bilirsiniz. "

Kemal bey cümlenin imasını anlar anlamaz kıza en sert bakışlarımdan fırlattı.

"Onu görmezden gelin benden alışkındır o. "

Cümlesini der demez arkasında öfkeden köpüren bir kız, şaşkın bakışlar ve akıllarda ki soru işaretlerini bıraktı.

BakıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin