1.Bölüm

587 20 0
                                    

Genç kız gözlerini devirerek hızla ofis odasından çıktı. Yeni aldıkları ihale için yapılan kutlamaya her ne kadar gitmek istemese de her önüne gelen onu ikna etmeye çalışıyordu. Çalan telefon sesiyle daha çok sinirlenerek telefonu cebinden çıkardı.

"Ne var. "

"Bak bu kutla- "

"Benim yerime o katılabilir, şimdi senin o çeneni dikmeden kapa şu telefonu. "

Sadece toplantılara katılan biri için şirket adına neden katılayım ki?

Sinirle söylenerek alış-veriş merkezine ilerledi. Kapıdan içeri girince direk alışveriş arabasını alıp yiyecek reyonuna girdi.

"Mm.. "

Hangi çikolatayı alacağına karar vermeyince bütün çikolatalardan almaya karar vererek hepsini arabaya attı. Cipslerin olduğu bölüme giderken duyduğu hıçkırık sesini ilk umursamasa da biraz ileride kollarını dizlerine sarmış bir şekil de ağlayan küçük kızı görünce çok kısa bir süreliğine içinin burkulduğunu hissetse de bu çok kısa sürmüştü. Bir an vicdanı olduğunu düşününce ağzından istemsiz bir kıkırtı kaçtı. Biri ona tek başına oturup ağlayan bir kız gördüğünde acıyacağını söylese dilini kopartıp, dudaklarını birbirine dikerdi. Kıza dikkatlice bakınca ona küçüklüğünü hatırlattı. Derin bir nefes alarak kızın yanına ilerledi.

"Ne yapıyorsun küçük? "

Küçük kız duyduğu sesle kafasını hafif kaldırıp karşısında siyah gözlü sarışın kıza baktı. Farkında olmadan ağzından cümleler birer birer döküldü.

"Çok güzelsin.. Bende senin gibi olmak istiyorum. "

Sadece tebessüm etti genç kız.

"Hafi gel. "

Küçük kız bir kendine uzatılan ele bir de karşısında ki kıza baktı. Tedirgince elini uzattı ve kendini alışveriş arabasında son sürat reyonlar arasında ilerlerken buldu. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki bir kaç dakika kendime gelemese de saçlarının yüzüne gelip gıdıklanmasıyla küçük nir kahkaha attı. Yere devrilen konserveler, cips paketleri, devrilen sebze ve meyveler.. Her yeri birbirine katsalar da ikisi de kısa bir süreliğine tüm dertlerini unutmuş gülerek alışveriş merkezini birbirine katıyorlardı. Sonunda kasanın yanına gelince küçük kızı kasiyere uzatarak kaybolduğunu anlattı. Küçük kızın ismi anons edilince içi titredi. Eski ruhsuz haline dönüp kasiyere vir çek uzattı. Kasiyer genç kıza bakarak sordu.

"Bu ne için efendim? "

"Zararlar için. "

Son cümlesini söyler söylemez hızla uzaklaştı.

¥¥¥¥¥

Genç adam sinirle yüzünü sıvazlayarak kamera kayıtlarına tekrar baktı. Abisinin emanetini kaybetmişti. Biricik yeğenini.. Kısık sesli bir küfür ederken telefonunun tanıdık melodisi bütün evi doldurdu. Telefona bakınca tanımadığı bir numara olduğunu fark edip açtı.

"Alo? "

"Melih Dağhan ile mi görüşüyorum?

"Evet? "

Sesi söyle artık ne uzatıyorsun der gibi çıksa da umursamadı. Daha önemli işleri vardı yeğenini bulmak gibi.

"Ela Dağhan, yani yeğeniniz ****** alışveriş merkezinde kaybolduğunu söylüyor. "

Genç adam hızla ceketini giyip evden çıktı. Arabasına atlayıp hızla alışveriş merkezine varmış ve içeri koymuştu. Sonunda gişe de suratı asılmış, ayaklarını sallayan yeğenini bulunca yüzünde gözle görülür bir rahatlama olmuştu.

"Ela! "

Küçük kız dayısının sesini duyunca hıçkırarak aplamaya başlamıştı. Genç adam onun korktuğunu düşünüp vicdan azabı çekiyordu ki küçük kızın bağırarak hıçkırıkları arasından çıkan cümleye kadar.

"Ben o ablayı istiyorum!! "

Ve kader onlar için ağlarını örmeye başladı. Her ne kadar uzun ve acılı olsa da..

BakıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin