Bakıcı

6.Bölüm

Genç kız gözlerini bir ayağında ki topa birde topu atması için salak salak hareketler yapan gruba baktı. Küçüklüğünde abisi ve kız kardeşi Melis ile çok oynardı. Sayılarına bakınca bir eksikleri olduğunu farkedip topu ayağında oynatarak yanlarına vardı.

"Eksiği olan takım hanginiz? "

Alayla gülen erkek gurubu susturan

"Bence onunla bu konuda dalga geçmeyin ezer. "

Toprak arkasını dönünce kuzeni Rüzgar'ı gördü. Rüzgar kendisine nefretle bakan kızda tek bir noktaya takılmıştı.

"Gözlerine ne oldu?! "

Genç kız sahadan çıkarak yanına gidinceye kadar dün müdürün yanında gördüğü 3 kişi arkalarında belirdi. Yakın olsa da tamamen yanına varmamıştı lakin sesleri duyabiliyordu.

'Sorun mu var kardeşim? '

'Neden burda duruyorsun? '

'Cevap versene lan?! '

Genç kız yanına varınca ifadesiz yüzünde alaycı bir gülümseme yerleşti.

"Sana en son ne dediğimi hatırlıyor musun Poyraz. "

Gergin olan etraf Mert'in kahkahaya boğulmasıyla daha fazla gerildi. Genç adam kahkahaları arasında zorlukla konuştu.

"O.. Nun adı... Rüzgar. "

Rüzgar, Mert 'e dönmeden uyardı.

"Kapa çeneni Mert. "

"Tipine bakılırsa hatırlıyorsun. E o zaman yapacaklarım da haksız sayılmam ne dersin? "

Rüzgar evet anlamında kafasını sallayarak yumruklarını sıktı. Toprak gözleri kapalı kuzenine sadistçe bir gülümseme ile bakarak fısıldadı.

"Poyraz.. "

Rüzgar gözlerini açınca alaycıl ve sinirli bakışlarıyla karşılaştı.

"Gözünü kapama.. Gözlerinde ki o bitmişliği görmek istiyorum. O acizliği.. Sana bir daha karşıma çıkarsan olacakları söylemiştim. Ama sen beni dinlemeyip iki hafta önce sahte bir pasaportla geri döndün. Beni fazla küçümsüyorsun ana kuzusu. "

Herkes yüzünde ki şaşkınlıkla gözlerini kaçırıp hiçbir şey söylemeyen dostlarına baktı. Kimdi bu kız? Neyden bahsediyordu? Ya da Rüzgar neden susup, gözlerini kaçırıyor? Hepsinin aklında ki soruları Toprağın çalan telefonu bozdu.

"Efendim Serkan? "

Genç kızın yüzünü tehlikeli bir gülümseme sardı.

"Imm.. İşkenceye başlamadan önce kızın sesini duymak isteyen biri varmış.. İzin versek mi? "

Rüzgar nefret ve pişmanlıkla kıza baktı. Neden ona verilen şansı eliyle geri tepmişti ki? Toprak elindeki telefonu hopörlere alarak Rüzgar'ın gözünün önünde bir kaç kez salladı. Bir kaç saniye sonra bir kızın hıçkırık sesleri duyuldu.

"Bır.. Ak be.. Be.. Ni.. Ben.. Bişi yapma.. Dım.. Rüzgar! "

Rüzgar gözünde akan yaşlarla boş boş karşı duvara yumruk atarak bağırdı.

"Kes şunu o masum! Benim suçumu ona ödetemezsin! "

Ve genç kız can alıcı soruyu sordu.

"Peki bizden alınan bedel. Bizim suçumuz neydi? "

Rüzgar gözlerini kaçırıp acizliğiyle yere çöktü. Toprak kıza iyi bakmaları ve bir kaç gün misafir etmeleriyle ilgili bir mesaj attı. Her ne kadar acımasız da olsa masumlara dokunmazdı o. Bir zamanlar biricik kardeşi de yaşamıştı bütün bunları. Toprak ciddiyetle ona baktı.

"Onu bulamayacaksın. Endişeden her gün diri diri öleceksin, sonra onu hiç aklına gelmeyecek bir yerde cansız bedenini bembeyaz bir çarşafın üstünde bulacaksın. Her gün acıdan kahrolup gülmeyi unutacaksın.. "

Rüzgar acı ve pişmanlıkla yüzünü buruşturdu. Bunu yapmamalıydı. Ne olursa olsun masum birine zarar vermemeliydi.
Bahçe de sadece o ve Toprak kalmış, genç kızın korumaları herkesi uzaklaştırmıştı. Ağlamaktan çatallaşmış sesiyle yüzüne karşı haykırdı.

"Ben çok mu istedim sanıyorsun?! Bunları yapmasaydım hepimiz yok olacaktık! "

Genç kız öfkeden deli olmuş bir şekilde, köşede sırıtarak kavga eden iki akrabayı izleyen yaşlı adamı eliyle gösterdi. Kemal bey..

"Ve sende herkese zarar gelmesindense 6 kişiyi gözden çıkardın. Biz? "

Rüzgar hiç bu şekilde bakmamıştı ama.. Ama sevdiklerine zarar gelmesine izin veremezdi. Toprağın yüzüne bakınca ilk gün ki gibi baktığını gördü.

"O zaman onları bulmanı biraz daha zorlaştıralım ha? Ne dersin? "

Genç adam karnına ve koluna saplanan bıçağın acısıyla gözlerini endişeyle kapadı.

Sevdiklerine bir şey olma endişesi.