Bakıcı

5.Bölüm

(Kıyafeti multi medya da sadece şort ve t-şort olarak düşünün.)

Genç kız öfkeden gözü seğirince sinir dolu bir gülümseme ile yerine oturdu. Burayı mahvedecekti.

"Hocam ben bu konuyu anlamadım(!). "

Genç kızın cümlesinde yatan alaylı imayı onu tanımayan kimse farkedemezdi. Şeytan bile genç kızın vahşi düşüncelerinden korkarken Kemal beyin onu karşısına alması yaşlı ama dinç adamın en büyük hatasıydı.

❌❌❌ BİR AY SONRA ❌❌❌

Bir aydır okuldan magazine ulaşan yalan haberler, kalp krizi geçirip ölen bir hoca ve istifa eden öğretmenler.. Bu bir ay Dağlı lisesi için felaket gibiydi. Üstelik ailesi tarafından okuldan alınan bir kaç zengin kız okulun gelirlerini olumsuz etkiliyordu. Toprak her sabah olduğu gibi serbest kıyafet giyerek okula gitmek için hazırlanmaya başladı. Tek fark bu sefer her zamankinden daha etkileyici ve güzel olmasıydı.
Saçlarını topuz yapınca ayrı bir hava katmış hoş durmuştu.
Beyaz ve kot şortunun renginde iki bileklik takarak ve kırmızı ruj, rimel ve eyeliner kombini yaparak tam olarak hazırdı. Dünden hazır çantasını ve güneş gözlüğünü alarak okula doğru yürümeye başladı.
Okul yolunun sakin geçmesi onu şaşırtsa da umursamadı. Okukun bahçesine vardığında bir çok yeni model arabanın olduğunu görüp kaşlarını çattı. Kafasını olumsuz yönde sallayıp sınıfa ilerledi. Kapıdan içeri girince kahverengi saçları olan güzel bir kız yanına geldi.

"Şey.. Müdür seni odasına bekliyor. "

Çantasını sıraya fırlatıp müdür odasının olduğu koridordan girip sinirli ve hızlı adımlarla kapıyı çalmadan hızla açtı. İçeride duran 6 kafa ona dönse bile umursamadan deri koltuğa yayıldı. Yüzüne sinir bozucu alaycı bir gülümseme yerleştirip konuşmaya başladı.

"Ne istemiştiniz müdürüm(!) "

"Melisa lütfen kızım.. "

Melisa.. Bu ismi ondan duymak canını yakıyordu. Gerçek kimliğini saklamak için ölen kardeşinin kimliğini kullanıyor etrafındakilere gerçek adı ile seslenmemesi için uyarılar yapıyordu. Kemal bey her ne kadar bu ismi söylemekte zorlansa da etraftakilerin onun gerçek kimliğini öğrenmelerini istemiyordu. Ona can borcu varken yaptığı ihaneti ne o ne de genç kız unutamamıştı.

"Neyse.. Ne istiyorsun (!) "

"Arkadaşlara okulu gez-"

"Hayır. "

"İster misin diye sormadım. "

"Yeni kayıt olan öğrenciler mi? "

Genç kız üstlerini süzünce okul kıyafeti giydiklerini görünce yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirerek Kemal beye döndü.

"Takip edin beni. Hem size biraz okul kurallarından da bahsedebilirim. "

Kemal beyin kırmızıdan mora dönen suratına keyifle baktı.

"Gerek yok Melis. Sen gidebilirsin. "

Yüzüne ürkütücü bir ifade ekleyerek Kemal beye doğru yürüdü. Kulağına eğilerek sadece ikisinin duyabileceği şekilde fusıldadı.

"Sen hangi yüzle benden bir şeyler isteyebiliyorsun ki?! "

Kemal beyin korkudan bembeyaz kesilen suratı aksine genç kızın suratı aldığı keyfin hazzıyla kocaman bir gülümsemeye dönüşmüştü. Odada ki kimse bu durumu anlamasa da pek takmadı.

"Görüşürüz Abdül hocam (!) "

Genç kız adamın en gıcık kaptığı şeyi yapıp adını bilerek yanlış söyledi.

"Kemal. "

Genç kız sahte şaşkınlıkla elini ağzına kapadı.

"Çok pardon Ökkeş hocam! "

Hızla kapıdan çıkınca cici kız tavırları içini intikam büyümüş bir kıza dönüştü.

Her iki tarafta ciddi bir şekilde düşünmeye başladı. Toprak alacağı intikamı, Melih ise araştırmasına rağmen hakkında hiçbir şey bulamadığı şimdi birden karşısına çıkan genç kızı.