-3-

6 1 0
                                    

-İnci-

Duyduğum sesle irkildim. Yanıma baktığımda; az önce, iki katlı küçük ama şeker bir bahçeli evden çıkan kızın bana uzattığı eliyle karşılaştım. Ve elini sıktım.

"Ben de İnci, memnun oldum."

"Neden heyecanlı görünmüyorsun?"

"Değilim çünkü."

"Nasıl heyecanlı olmazsın? Benim kalbim yerinden fırlayacakmış gibi..."

"Neden heyecanlı olmam gerekiyor ki? Yine eskisi gibi sıkıcı ve gereksiz bir okul yılı daha... Süpriz sınavlar, kel müdürler, çok bilmiş hocalar, yapmacık arkadaşlar, kızgın kütüphane görevlileri, okul takımındaki çocukların ağızına düşmek üzere olan tiki kızlar... Bunların neresini heyecanla bekleyebilirim?"

Işıl'ın bana boş gözlerle baktığını görünce ne kadar saçmaladığımı anladım. Sonuçta okulun ilk günüydü ve bu kadar bunalmış bir hava yaratmamalıydım.

"Şey, özür dilerim. Morelini bozmak için söylemedim. Fazla açık konuştum sanırım."

"Hayır morelimi bozmadın. Sadece daha önce hiç böyle düşünmemiştim. Ben yeni bir okul yılını hep yeni arkadaşlar, yeni birvçevre, kişiliğini değiştirme şansı, gelecek için yeni bir plan, seçim şanslarının tekrar verildiği ve kendi içinden gelenleri yapma olanağı olarak düşünmüştüm..."

O bunları anlatırken bense sadece onun yüzüne boş boş bakmakla meşguldüm. O... o, benim aksime herşeye olumlu tarafıyla bakıyordu ve gözlerinin önünde pembe bir perde varmış gibi davranıyordu. İnsana yaşama isteğini geri kazandırıyordu.

"B-ben daha önce hiç böyle düşünmemiştim. Teşekkür ederim."

"Önemli değil... şey, ne için?"

"Bardağın milkshake'li tarafını görmemi sağladığın için."

"Hm. Ben pek birşey yapmadım aslında. Sadece... Fazla açık konuştum sanırım."

Bu sözü üzerine ikimiz de hafifçe güldük. Işıl çok iyi ve masum bir kızdı. Ondan kimseye zarar geleceğini zannetmiyordum. Sanırım onunla iyi arkadaş olacaktık...

O Benim KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin