Gözlerimi açtığımda Afra baygın yatıyor Leena bir şeyleri kontrol edip iğne yapıyordu. Hala yaşıyor olmam ilginçti ancak melez kanıyla alakalı olduğu kesindi. Leena uyandığımı görünce telaşla koşturmaya başladı.
'Karan?! Karan beni duyuyor musun?! Afra?! Afra kendinde misin?! Kalk! Uyandı! Biliyordum! İşe yarayacağını biliyordum!'
Leenanın boğuk seslerini duyarken telaşlandım. Afra neden kendinde olmasın ki? Onu kurtarmamış mıydım? Kalbim hızla çarpmaya başladığında Leena başıma gelip omuzlarımdan sıkıca kavradı.
'Sakin ol.. Her şey yolunda.'
Afra telaşla kalktığında rahatlamıştım. Derin nefesler alırken neden konuşamadığımı düşünüyordum. Ne hareket edebiliyor ne de konuşabiliyordum. Afra başıma ağlayarak geldiğinde buz kesmiş ellerinin yanağıma değmesi beni titretmişti.
'Karan! Karan beni duyuyor musun? Lütfen duyuyor ol. Lütfen.. Lütfen ses ver!'
Afra.. Afra seni kaybetmedim! Kurtardım! Beni öyle görmeni istemezdim! Özür dilerim! Bir canavar olduğum için özür dilerim!
Leena etrafta koşturmaya devam ederken Afranın sıcak gözyaşları yüzüme döküldüğünde ve yanağımdan süzüldüğünde gözlerimi kapattım. O sıcak gözyaşı bile o kadar güzeldi ki benim için. Sırf Afranın gözlerinden döküldüğü, Afranın ruhunun elçisi bir damla olduğu için.. Ben nasıl unuttum bu yüzü? Bu bakışları? Baba? Bana ne oldu? Düzelemez miyim?
Yavaş yavaş elimi hareket ettirmeye başladıktan sonra kalbim tekledi. Yine nefesim gitmişti ve çırpınamıyordum bile. Leena telaşla yanıma gelip bana yardım etmeye çalıştı.
'Dayan! Dayan! Karan dayan az kaldı! Birazdan geçecek! Tek yapman gereken sakin kalmak ve bir şey düşünmemek her şeyi açıklayacağım! Hadi dostum!'
Gözlerimi kapatıp bu anın geçmesini diledim. Tam her yer kararmaya başlarken ve başım dönerken kalbim atmaya başladı ve sonunda nefeslerimi daha kolay alabildim. Uzunca bir süre o yatakta hareketsiz yattıktan sonra kendime gelmiştim. Konuşabiliyor hareket edebiliyordum. Yavaş yavaş cümle kurduğumda Leena bana bağladığı şeyleri nazikçe çıkardı.
'Neler oldu? Ölmeliydim.'
Afra hala bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordu. Leena nefes nefese kabloları topladıktan sonra benden bir tüp kan alıp kalktı ve konuşmaya başladı.
'Afra denizden çıkarken seni almak için ben girdim. Şey açıkçası oldukça zordu ama başardım ve bunun yanı sıra sen ölü değildin. Ölmek üzereydin ve bilincin gitmişti ama henüz bizimleydin. Melez kanı seni güçlü kılıyor o anda melez olduğun için şanslısın. Bu tamamiyle Tanrının lütfu. Seni denizden çıkardığımda nefesler oldukça zayıftı nabzına bakarken bileğinden mavi damarlar gözükmesi gerekirken siyah damarlar gözüküyordu. Seni arabaya kadar taşıdıktan sonra aceleyle eve geldik. Nefeslerin yok denecek kadar güçsüzdü ve vücudun daha fazla direnemezdi. Evde Clairenin yardımıyla kanını alıp inceledik. Karan kanın seni dirençli kılıyor ancak sadece Melezken ortaya çıkıyor. Melezken tam bilmediğim bir hormon salgılıyorsun bu da vücuduna direnç veriyor ve kanını siyahlaştırıyor. Kanın neden böyle oluyor bilmiyorum ama çözebilirim. Bu kanın seni dirençli kıldığını görünce Clairenin elindeki kanı sana enjekte ettik. Ya vücudun dayanamayıp iflas edecekti ya da zaten suda olanlar yüzünden ölecektin. Biz son şansımızı denedik. Şimdi tehlikeli olan.. kanın yoğunluğu. Biliyor musun.. Baban gibisin. Onun gibi güçlü ve dirençli. Herkesi kurtarıyorsun.'
Baban gibisin.. Yalan söylüyor baba. Ben senin gibi değilim.. Ben korkağım, ben.. Ben ben değilim! Eskisi gibi olmak istiyorum baba.. O gece hiç yaşanmamış olsun, ben hiç canavar olmamış sen hiç gitmemiş ol istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ÜYELERİ
Mystery / ThrillerSıradan öğrencilerin bulunduğu sıradan bir sınıfta artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. 11/B sınıfının öğrencileri sınıfa girdikleri anda her şey değişir. Başta grup grup mesajlar gelirken daha sonra mesajlar kişiselleşir ve herkes mesaj alma...