En İyi Ortak

70 5 2
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın.Teşekkürler...

Sabah olduğunda güneş doğmadan kalkmayı planlamıyordum ama alışkanlık olmuş olsa gerek yine erkenden kalkmıştım.Dün yaptığım antremandan kalma sızılarım beni yatakta kalmaya teşvik ediyordu.Ama yine de kalkacağımı biliyordum.Yataktan kalkıp camı açtım ve doğmak üzere olan güneşin turuncuya boyadığı eşsiz güzellikteki gökyüzüne baktım.İç geçirerek koşuya çıkmaya karar verdim.Normalde bugün kendime izin vermeyi planlıyordum ama koşu yapmaktan zarar gelmezdi.Gerinip esneyerek uykumu iyice açtım.Yüzümü yıkamak için banyoma gittiğim sırada neredeyse aylardır kullanmadığım aynadaki ben gözüme çarptı.Üstümdeki tişörtü çıkarıp aynanın karşısına geçtim.Aynada vücudumu hayretle seyrettim.Şu üsse geldiğimden beri geçen zaman bana gerçekten yaramış olmalıydı.Kollarım gerçekten kaslanmıştı.Kolum indirip kaldırdığımda kolumdaki ağırlıklar yüzünden kolumdaki her bir kas demeti belli oluyordu.Karın kaslarım iyice belirginleşmiş, sınırları net bir şekilde görülüyordu.Etrafımda bir tur dönerek bu kadar kaslı olmama rağmen çirkin ve şişkin durmamamın memnuniyeti içinde dolaptan açık gri bir tişört alıp, giydim.Kendimi daha çok beğenmeden önce banyoya girsem iyi olacaktı.

Yüzümü yıkadıktan sonra altıma diz altı siyah bir şort geçirip dışarıya fırladım.Hava en sevdiğim halindeydi yani buz gibiydi.Daha yeni ısınmaya başlamış bir havada koşuya çıkıp, sakatlanmamak için yapılması gerekenleri yapıp ısınma hareketlerimi yaptım.Ama hala vücudum ısınmamıştı.200 şınav 300 mekik ve 200 çömelmenin yeterli olduğunu düşünüp bunları da yaptım.Artık rahat bir şekilde koşumu yapabilirdim.Koşmaya başladığım sırada koşumu arkadan gelen sesle kestim.Normalde daha milletin uyanmasına 1 saat vardı ve bu saatten önce çok nadir kalkan olurdu.Arkamı döndüğümde dikkatimi ilk çeken alev kızılı saçlar olmuştu.Mike el sallayarak yanıma geliyordu.

"Sana katılabilir miyim ortak ?" dedi Mike gülerek.

"Tabi ortak.Eğer yakalayabilirsen." dedim alaylı bir tonda.

Ok gibi fırlayarak koşmaya başladım yaklaşık 30 saniye koştuktan sonra arkama baktığımda Mike'ın neredeyse dibimde olduğunu gördüm.Bu beni keyiflendirmişti.Rekabet etmeyi severdim.Hızımı biraz daha artırabilirdim ama bunun doğru olmayacağını düşünüp aynı tempoda koşuya devam ettim.20 dakika sonunda ormana varmıştık ama o çok etkilenmemiş gibiydi.Bu kadar iyi dayanmasını gerçekten takdir etmiştim.

"Eee ortak yoruldun mu?" diye sordum öylesine.

"Ben taş gibiyim ama sen biraz terlemişsin galiba..." dedi Mike.

Beni gaza getirmeye çalıştığı açıkça ortadaydı.Gittikçe ona daha da ısınıyordum.Biraz oturduktan sonra bana koşu yarışı teklif etti ben de memnuniyetle kabul ettim.Böyle yarışlardan gerçekten hoşlanıyorum diye düşündüm.Bir engelli parkur belirleyip yarışa başlamak için hazırlandık.Başla işaretini aynı anda verdik.İkimizde tüm gücümüzü ayaklarımıza verip, yerden bir toz bulutu kaldırarak yarışa başladık.Bir kaç saniye geçmeden beni geçmeyi başarmıştı ama ben daha hızlanmaya yeni başlıyordum.Son sürat ilerliyorduk taşların üstünden atlayıp devrilmiş ağaçların altından geçiyorduk ama ne yaparsam yapayım ona yetişememiştim.Yapabileceğimin neredeyse en iyisini yapıp bunun yeterli olmaması en nefret ettiğim şeylerdendi.Önümüzde o koca yarık göründüğünde derin bir nefes aldım ve kollarımı da kullanarak momentumumu arttırdım.Yarıktan 4-5 metre önce yere doğru eğilip tüm gücümle zıpladım.Biriktirdiğim tüm enerjiyi bir anda salmamla çok üst bir yüksekliğe çıkmış oldum ama yere inişim de bir o kadar zor olacaktı.Yere ayaklarımın değdiğini hissettiğim anda gövdemi alçaltarak düşüşümü yumuşatmayı başardım.Ve yine Yerdeyken oluşmuş gerilimle hızla ileri atıldım kollarımı da salladığımdan artık daha hızlı gidiyordum.Galiba Mike arkamda kalmıştı çünkü önümde görünmüyordu.Yorulmaya başlamıştım ama bitişe de az kalmıştı.Şuan kendimi gerçekten zorluyordum ama en çok korktuğum şey oldu.

Soğukların İçindeki ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin