Oyun bitmişti. Yorgunluktan kendimizi çimlere atmıştık Didem
-eee abicim biz yendik ne yapyoruz şimdi. Gülerek
-gazozlar karşı taraftan. Dedim.
İdil
-Gazoz mu?
-evet siz hiç küçükken mahalle maçı yapıp bedava gazoz içmediniz mi.
Oğuz;
-güzel fikirmiş o zamn akşam buluşalım.
Didem
-öyle sade sade gazoz olmaz sinama da olsun o zamn hem "Takım:mahalle aşkına" var ona gideriz.Ayağa kalkıp üzerimi silktim ve;
-tamam o zaman akşama görüşürüz.
Hakan
-ben seni almaya gelirim.dedi.
Oğuz
-sen mi? Deyince idil
-sana ne aşkım. Alırsa alsın.Güldüm
-aynen Oğuz Sa_Na_Ne
Dedim.Eve gittiğim de ablam hazırlanıyordu
-nereye bòyle prenses
Parlatıcısını sürünce cevap verdi.
-sınıfta kilerle buluşmaya gidiyorum.
-peki ders işi ne oldu. Dedim
O da
-boşver. Deyip çıkıyordu ki;
Eniştem geldi.
"Hadi gel İrem sana suprizim var" deyip elinden tuttu ve yukarıya göturdu.
Sürpriz mi!!!!Arkaların da gittim. Bu esna da Gonca hanım aşagıdan geliyordu.
"Neler oluyor" diye sordu. "Süpriz yapmış" deyip yukarıya çıktım.Eniştem ablamın gözlerini kapatım bir odanın kapısını açıyordu. O na şaşkın şaşkın bakıyorduk. Goncayla
kapı açıldı. Ve oda ona hazırlanmiş. Eniştem;
-artık bu oda senin. Bize bakıp
-nasıl Gökçe? Sen de rahat edersin. Dedi.Ablam
-sağol gerçekten harika.Oda da aşagıda ki odadan daha büyuktü. Banyosu ve balkonu vardı.
Yanıma baktıgim da Gonca yoktu.Artık oda da yalnızdım. Ablam
-ben artık çıksam iyi olacak. Deyip gitti. Odaya gittip duş aldım. Yırtık pantolon ve gri yarım kollu giydim. Üzerinde "wat" yazıyordu. Saçlarıma melik örüp masaya oturdum. Gözlerime sadece kalem sürdüm. Parlatıci sürup hafif pudra sürdum. İlyum parfumum den de surunce kalktım.dogal bir parfumdur.Mp3 mü alıp aşağıya indim. Firuze abla çok güzel bögrek yapmış saate baktım. Saat 6 ya çeğrek vardı. 15 dk sonra Hakan gelirdi.
Mutfa ğa gidip bir tabak aldım.bahçe ye çıkıp yemeğe başladım. Mp3 den de Demet akalın özume dondum dinliyordum.pop seviyordum.
Tam böğrekten ısırıyordum ki. Arkamdan biri "bakamısınız" dedi.
Bu Oğuz du. Ona baktım. -Böğrek çok güzel koktu da. Deyip gülumsedi. Sonra da
-bu sahne sana tanıdık geldi mi diye sordu.
-hmm evet. Vermedigin şu sandviç gelmez mi.
- hadi gel sana bir şey göstercem deyip elimden tuttu.
"Bu gunde süpriz gunu mübarek" diye mıraldandım.Onların bahçesine geçtik.biraz ilerledikten sonra kamelya gibi bir şey çıktı karşımıza kulube de diyebiliriz.
Bana dönerek
-Buraya daha önce hiç kimse gelmedi. İlk defa sana gösteriyorum. Ben her sıkıldıgım da uzaklaşmak istedigim de bura ya gelirim. Deyip gülumsedi.
-eeee heycanlımısın bakalım. Dedi.
Ben ise hiç gülmüyordum. Aksine sinirli duriyordum.
- Baksana siz Idille ne zamandır sevgilisiniz?
- Şimdi bunun sırası mi? Gökçe
- Degil mi? Ben ce tam zamni sizi daha iyi tanimak istiyorum.
Katizmatik bir şekilde guldu.
Ben şım sevgimiyim diye düşundum galiba ama duygularimi yonetebilirim.
-ben gidiyorum. Bence sen burasıni sevgiline goster. Komşum
Telefonu mu elime aldığim da 19 cevapsız 7 msj hepside Hakan dan
1-Hazırmısin tatlı kiz
2-ben geldim.
3-inmiyormusun. Hazır degilmisin
4-ev de yokmuşsun
5-biz gidiyoruz
6-gelmek istersen Büyük AVM ye gidiyoruz
7- Oğuz u gördun mü
Cevap yazdım
Kimden :Gökçe kardo
Nerdesiniz soru sormassan gelecegim.
Hemen cevap geldi
Kimden:Hakan
:) ayıp ettin. Hâlâ avm demisiniz.Evet cevabını alınca
Saçımı başımı düzelttim. Yanda çantamı alıp çıktım.
Bir kaç dk sonra onları bulmuştum. Bir kafede goy goy yapıyorlardı. Hem dalgın dalgın duruyordum. Ama bu esna da gözüme bir şey takıldı. Savaş Didem e Didem de Savaşa bakıp duruyordu. Hakan ;
-evet gençler girelim mi salona? dedi.
Herkez onay verince salona dogru yuremeye başladık. Ben Didem in koluna girip
-Sizin Savaşla aranızda bir şey mi var. kız soruyu duyar duymaz
-yok canım o nerden çıktı. Hem o benden 2 buçuk yaş büyük.
-2 buçuk?
-yani ben haziran da doğdum o da mayız.Bu esna da tesadüf arkama baktım. Oğuz siyah kot üzerinde mavi tşört üzerin de "Dünya hep döner işte" yazıyordu. Ona derin derin baktım.
-Aşk sence yaşa bakar mı?
Didem güldu ve
-Belki de
O esna da herkez Oğiz u gördü.
İdil
-Aşkım hani gelmek istemiyordun.deyince
-cam da bir serçe gördum. Buraya geliyordu. Dayanamadım geldim işte. İstek dışı gülmüştüm.
idil
-Serçe mi? Dedi
-Biliyormisun idil bu sabah konuştuklarımı unut olur mu? Çünkü ben seni çok seviyorum.deyip gözumun önünde onu öptü.Bana acı çektiriyordu. Ama ne yapmamı istiyor. Onun sevgilisi var. Gözlerim doldu.
-şanslısin idil
Deyip içeriye girdim. Filmin başından yarısına kadar ağladım. Yarı olunca Didem e " ben gidiyorum" deyip çıktım. Tam salondan çıktım biri kolum dan tuttu.
Bu idil di
-Oğuz kolay bir insan degil. Biliyormusun ne yaparsan yap ben senden hep bir sıfır önde olacagim. Dedim.
Kolunu çekip
-Bak kızım zaten tek hucrenle yaşamya çalışiyorsun onu da benimle harcama. Senin sevgilin de gözum mu var sanıyorsun aptal.
Hemen eve gitmek istiyordum.Eve gelince mutfaktan bir tabak cips aldım. Salonda duran leptop tan sünger Bob u açtım. Gözlerm doldugu için peçete de aldım. İçim yanıyordu. Onun bir sevgilisi vardı.En acayibi de ben niye ilk hpruşte bu çoçuga vuruldum. Offf yine agladım
Bir kaç dk sonra Gonca hanım siyah tayt ustunde gri badi üzerinde uzun hırkası ile yanıma oturdu.
-ben de izleyebilirmiyim dedi. Tabi dedim
O da ağlıyordu. Çok komik gözukuyordu dogrusu :)))))Halam;
-Neden hayat bizim planladıgımız gibi ilerlemez? Dedi. Güldum ve
-o zaman hayat olmazdı. Plan proje olurdu........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
=SONBAHAR YAPRAKLARI=
Чиклит3 kız kardeşin İrem , Gökçe ve senanın hikayesi önce annesi sonra babası bırakır onları yalnız. son olarak senayı uvey anneleri götürünce dayanılmaz bir acı olur ne olursa olsun senayı bulacaklarına yemin ederler . her acıya göğus geren kuvvetli ka...