go

413 65 55
                                    

{Selam! Tarihler konusunda bir belirsizlik olmuş sanırsam prk dikkat etmemiştim ama bu bölüm cumartesi akşamında geçiyor. Ona göre ayarlayın. Herneyse iyi okumalar ^,^}

{Ah ayrıca birazcık, miniminnacık bir smut var ama elimden gelen bu özür dilerim dnwgejdo}

~Michael~

Aynaya son bir kez daha baktım. Bu sabah saçımı yeşile boyamıştım ve bence oldukça yakışmıştı.

Evin anahtarlarını ve telefonumu cebime atıp dışarı çıktım. Evlerimiz yakın olduğundan motoru alma gereği duymamıştım. Ayrıca yeni saçlarımı gören ilk kişi olacaktı ve nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum.

Adımlarım, Luke'un tarif ettiği evin önüne gelince durdu. Titreyen ellerimle zile bastım ve kapının açılmasını bekledim.

Luke kapıda, yeni yıkadığı belli olan nemli saçlarıyla belirince gülümsedim. Bana baktığında yüzünde garip bir şaşkınlık ifadesi belirdi.

Somurttum. "Beğenmedin değil mi?" Ellerimi saçlarımdan geçirdim. "Hayır, Michael! Bence oldukça güzeller. Sadece seni kırmızı olarak görmeye alışmıştım." Cevabı karşısında hafifçe kıkırdayıp teşekkür ettim.

Kapıyı kapatıp evden çıktığında mırıldandım, "Saçlarını yeni mi yıkadın? Hasta olmazsın değil mi?" Sırıttı. "Endişelenme Mikey. Saçlarım çabuk kurur."

Kaşlarımı çattım, "Mikey mi?" Alaycı bir tavırla bana baktı. "Ah, demek öyle Lukeyyy."

+

Sonunda partiye geldiğimizde derin bir iç çektim. Luke önden gidip kapıyı çaldı. Bizi elinde iki plastik bardak tutan Amy karşıladı. "Hey! Hoşgeldin."

Luke'un yanına geldim. "Ah, selam Amy. İçeri girebilir miyiz? Ayrıca bu da Michael. Tanıyor olmalısın." Amy bakışlarını bana çevirip gülümsedi. "Tabii ki. İçeri gelin ve kendi evinizde gibi hissedin. Bu partide olanlar, bu partide kalır." Elimize birer bardak tutuşturdu. İçinden yayılan keskin kokuya göre bir tür içki olduğunu tahmin ediyordum.

"İçki içmem bir sorun olur mu?" Luke bana doğru bakıp sordu. Kaşlarımı kaldırdım, "Neden olsun ki?" Gülümsedi. "Çok çabuk sarhoş oluyorum maalesef. Beni evime kadar sürükleyerek götürmeni istemem."

"Sorun değil. Nasıl olsa bu senin ilk partin, değil mi? Eğlenmene bak, bugün özgürsün." Teşekkür edip bardağı kafasına dikip kalabalığa karıştı. Ben de bardağı rastgele bir masaya bıraktım. Bugün Luke'a gözkulak olmalıydım.

+

"Hadi herkes gelsin!" Çoğu kişi salonun ortasında büyük bir çember oluşturdu ve Amy de ortaya bir şişe koydu.

Hemen yanımdaki tahta bir sandalyeye oturdum. Şişe çevirmece oyunundan pek hoşlanmazdım, o yüzden telefonumu çıkarıp amaçsızca internette gezinmeye başladım.

Bir süre sonra Luke'un adını duymamla irkilip dikkatimi oraya verdim.

"Luke, doğruluk mu cesaret mi?" Lisenin başından beri benden hoşlanmayan Asyalı olduğunu düşündüğüm çocuk sırıtarak Luke'a doğru baktı.

"Cesaret."

"Michael'ın yanına git ve ona gözünü morartacak kadar sert bir yumruk at." sırıttı.

"Kavga olmayacak demiştik Calum!" Amy ona doğru bağırdı.

"Hey, bir fikrim var! O zaman Luke, gidip Michael'ın başka bir yerini morartsın. Anlarsınız ya." Arkalarda oturan esmer kız sinsi bir tavırla kıkırdadı. "Onaylayan?" (Y/N; bu kız bendim arkadaşlar, selam.)

Luke yutkunup bakışlarını bana doğru çevirdi. Omuz silkip "Herneyse," diye mırıldandım. Gülümsedi ve bana doğru yaklaşmaya başladı.

Tam önümde durduğunda arkadakiler destekleyici bir tavırla elleriyle tempo tutmaya başladılar. Yutkundum. Luke yüzyüze geleceğimiz bir şekilde kucağıma oturup bacaklarını iki yandan sarkıttı. Dudaklarını hafifçe boynumun sol tarafına sürttüğünde elimi yumuşak saçlarından geçirerek kendime doğru bastırdım. Dudağındaki piercing boynuma değdiğinde soğukluğu yüzünden ürperdim.

İlk önce küçük öpücükler kondurduğu yeri emmeye başlayınca gözlerimi kapatıp, bunun bir rüya olması için dua etmeye başladım. Gözlerimi açtığımda kendimi sıcacık yatağımda bulacaktım.

İşe yaramamıştı. Şu an olanlar evren kadar gerçekti. İnlememek için derin bir nefes aldım. Ama o dudaklarını boynumdan ayırmadan kalçalarını hafifçe hareket ettirerek işimi zorlaştırıyordu.

Sonunda dayanamayarak boğukça inledim. "Siktir, Luke... dur artık." Ama Luke durmadı. Nefeslerim iyice hızlanmaya başlamıştı. Dudaklarını bu sefer az önce morarttığı yerin biraz altına indirip orayı da emmeye başladı. Kalbim göğüsümden çıkacakmış gibi atarken Luke'un kalçalarıni pantolonumda oluşan sertliğe sürtünmesi bana hiç yardımcı olmuyordu.

Birkaç sanite sonra durdu ve dudaklarını iki ize de hafifçe bastırarak geri geçildı. Gözlerini gözlerime kilitledi ve sırıttı. Yarın uyandığında tüm bu olanları hatırlamamasını dilerdim. Düz bir çocuğa aşık olduğun yetmiyormuş gibi bir de onun alay konusu olmak istemiyordum.

Yavaşça kucağımdan indiğinde herkes alkışlayıp ıslık çalamaya başladı. Ama o sırada Amy'nin pembe saçları görüş alanıma girdi. Yüzünü asmıştı. Sinirliydi. Ve kesinlikle kıskanmıştı.

Luke'u hakeden oydu, ben değil.

~
Selaaam! Söz verdiğim gibi dirty Luke yazmaya çalıştım ama smut yazma özelliğim yok malesef. Gözlerinizi kanattığım için özur dilerim ve fikir için dimplenaun 'a teşekkürleer! \(^∇^)/

dear diary... //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin