3. BÖLÜM ~ilk aşk~

72 7 2
                                        

Arkadaslar okudunuz için çok teşekkürler. Eyer bi yanlışım varsa kusura bakmayın. Bu arada kötü mü sizce yazmaya devam edeyim mi yoksa tümden kitabı sileyim mi yorumlar mısınız?

byz-yksl >> wattpad deki tek arkadaşım ve yazdığı mavi'nin deniz'i kitabını okumanızı öneririm :)

Gözlerimi bir açtımki kafamın üstünde içi su dolu bir bardak ve bana doğru dökülmek üzereydi tabi o anki tepkim !!!noluyo lan!!! olsada o su suratıma döküldü. "Sen öldün bilge" diye cırladım. Tabi ben kalkana kadar bilge ortalığın tozunu dumana katmıştı.

"Seni bulamicamı mı sanıyosun? Bilgeeeeee çiğ çiğ yedim seni kızım"

"Napim kızım kalkmadın ilk ikazımda uyansaydın suan o su üstünde değil midende olurdu" diye yatagımın altından bir ses geldi.

"Buldum seni lanet olası burnu büyük ukala"

"Ne alaka bikere benim burnum küçük" diyerek yatagın altından kafasını uzattı.

İki ayağımla kafasını sıkıştırıp "özür dile lağğnnn" diye cırladım.

"Tamam abla bak kıyafetlerini ve yemeğini hazırladım bu seferlik affet" dedi sessiz bir şekilde.

Birden kapı açıldı. Bu durumumuzu gören annem "kızım evlenecek yaşa geldiniz şu halinize bakın hadi yemek hazır" diyerek odadan çıktı.

Yemeğimizi yedikten sonra bilge beni hazırladı. Saçlarım dalgalı , dizi yırtık pantolon ve askılı düz T-shört tabi olmazsa olmazı hafif bordo ruj. Evden çıkıp herzamanki gittiğimiz kafeye dart oynamaya gittik. Poyrazı arayıp kafenin oraya gelmesini söylediğimde ise "yoldayım 5 dakikaya kalmaz yanında olurum" diyerek suratıma kapatdı telefonu.

Dart oynamayı bırakıp bilge ile kafenin önüne çıktık. Yakışıklı poyraz porsche'siyle geldi. Bilgeyi öpüp havalı bir şekilde arabaya bindim.

"Genelde buradamı takılıyosunuz" dedi poyraz alaycı sesiyle.

"Genelde değil hep burdayım" dedim

Gülümsedi ve çok tatlı olduğumu söyleyince kalbim çok hızlı atmaya başladı. Arabayı öyle hızlı sürüyordu ki korkumdan gözlerimi sıkıca kapatıyordum.

"Noldu korkuyor musun?" dedi

"Sence korkmamalı mıyım ? Aslandan kaçan geyik gibiyiz şuan önümüze bişe çıksa direk tahtalı köy" dedim ürkek sesimle.

Poyraz gülmeye başladı yok yok bu bildiğin anırdı falan. Gözlerimi açtığımda eve gelmiştik. Arabadan inip kafamı kaldırmamla villanın kapıları bize açılıyordu. Gerçi saray desek daha doğru olurduda neyse.

Ben bu düşüncelere kendimi kaptırmışken belimde sıcacık eller hissedip kendime gelmem bir oldu. Poyraz beni merdivenlerden itekliyordu.

"Hadisene kızım ya 2 saat oldu hala odama gelemedik senin yüzünden"

"Ben napabilirim eviniz çok büyük " dedim ve sonunda odaya gelmiştik. Odası nerdeyse bizim salon kadardı. Kendine özel bir banyo ve 2 kişilik yumuşacık siyah yatak. "Kendini evinde gibi hisset" demesiyle yatağa vucudumu fırlatmam bir oldu. Birbirimize bakıp gülüştük. O kaslı kollarıyla beni bir çırpıda ayağa kaldırdı ve kitapların olduğu yere götürdü. Duvar boydan boya kitapla doluydu. Anladım ki o ukala çocuk aslında bir kitap kurduymuş.

Serinin son kitabını alıp "artık ben gideyim" dedim.

Sinirlendi , "nereye daha havuzumuzu görmedin ki" diyerek ellerini saçlarının arasından geçirdi.

Koşarak villanın arkasına gittik. Birden poyraz T-shört ünü çıkarıp pantolonuyla suya atladı.

Ben onun kaslarına baka kalmışken bana "sende gelsene" diye bağırdı.

Ben yok anlamında kafamı salladım.

"Ozaman şu saatimi çıkar daha fazla ıslanmasın" diyerek havuzdan bana doğru kolunu uzattı. Tam eyilmiş saati çıkaracakken kendimi suda buldum. Ne yapacağımı bilmeden çırpınıp durdum. Belimden bir kuvvetle suyun yüzeyine doğru çekildiğimi hissettim. Korkudan poyraza sarılıp derin derin nefes alıyordum.

~~poyrazın ağzından~~

Bu yaşıma kadar çok kızla havuza girmiş çok kızla flörtleşmiştim. Ama cansu gibisine ilk defa raslıyorum. Elleri titrek bi şekilde korkudan bana sarılıyordu nefes alış verişini ensemde hissediyordum. Ellerimden tutunarak biraz kendisini geri çekti ama tekrardan boğulma korkusuyla fazla uzaklaşmadı burunlarımız birbirine deyiyodu ve gözlerini sımsıkı kapatıyordu. Bilmiyorduki şu halinin dünyadaki en tatlı şey olduğunu. Onun yüzünü incelerken birden dudaklarını oynattı "beni sudan çıkarır mısın? poyraz çok korkuyorum"

Nerden bilebilirdim ki yüzme bilmediğini bu yaşına kadar öğrenmemesi tuhaf doğrusu. Hemen onu havuzun kenarına oturtup "iyi misin?" diye sordum. Okadar çok korkmuştu ki cevap bile veremedi. Kafasını evet anlamında sallayınca havuzdan çıkıp omuzlarına havlu sardım. Birden kafasını kaldırıp yüzümü inceledi yanına oturup bende onunkisini incelemeye başladım. Göz göze geldiğimizde ise öylece kalakaldık. Birden arkadan bir ses geldi :

"Lan poyrazz! Arıyorum niye açmıyosun laaaann!!"

ÇOK MU KOMİK ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin