Chanbaek's secret room

Bölüm 1

Soo, Kai' ın kucağına yumulmuş, üstünde beyaz renkli bir gömlekle etrafına boş gözlerle bakıyordu. Anlamsızca duyduğu sesler vardı. Başta öyle zannetti. Sonrasında belirginleşen inlemeler ikisinde de bir irkilme oluşturdu. Soo '' Bu ses ne? '' diye söylendi. Yurdun en alt katında birbirlerine ayırdıkları bir bölme vardı ve kimse burayı bilmiyordu. Başka kimse olamazdı fakat sesler geliyordu. Kai küçük Soo'sunun kulağına sessizce ''Bilmiyorum bebeğim '' diye fısıldadı. Soo cidden korkmuştu. Kai miniğini kucağına alarak ayağa kalktı. Soo'yu yatağa yerleştirdi ve üstüne bir şeyler giydi. Bu sesin nereden geldiğini araştırmalıydı. Yavaşça kapıyı açtı .

Etrafta kimse yoktu. İnlemelerin geldiği yere doğru yürüdü, ses iyice belirginleşiyordu. Kai belli etmese de korkmaya başlamıştı. Tüm tüyleri ürpertiden dikelmişti. O yürüdükçe ses artıyor, daha fazla endişeye kapılıyordu. Artık gidebileceği yolun sonuna gelmişti. Her tarafı duvarlarla kaplı bir yer... Burayı daha önce hiç görmemişti. İnleme sesi hiç olmadığı kadar yakındı. Sesi tanıyordu , fakat kim olduğundan emin değildi. Sesin üst katlardan gelebileceğini düşünerek Soo'nun yanına geri gitti. Kapıyı açtı. Soo korkan gözlerle kapıya baktı. Kai kapıya yaslanarak iç çekti.

"Kimse yok küçük cennetim, yanımdayken korkmana gerek yok. Kai seni hep koruyacak." Soo'nun yanına yürüdü. Burnuna ufak bir öpücük kondurarak yanına uzandı, o uzanır uzanmaz Soo başını omzuna yasladı ve o an ne demek istediğini anladı .

Soo ne zaman ona dokunsa kendini güvende hissediyordu. Onun kokusunu çekebildiği kadar içine çekerdi. Her an bitecekmiş gibi. Kai burnunu onun saçlarının arasına soktu ve kokusunu içine çekti. Sanki şampuan değil de cennet kokardı onun için. O yüzden küçük cennetim derdi.

İnleme sesleri yavaş yavaş azalıyordu. Bu sırada Kai ve miniği uyuya kalmıştı. Kai uyurken sürekli olarak ona bir şey değiyordu, rahatsız oldu ve gözlerini araladı .

Miniği üşüyordu ve titremeye başlamıştı. Koşarak yurttaki kendi odasından örtü aldı. Miniği üşüsün istemiyordu. 2 katı o kadar çabuk koşmuştu ki ter içinde kalmıştı. Hemen miniğinin üstüne örttü. Yanına uzandı, yüzünün her noktasını inceledi. Belki yüzünde çok kusur vardı ama seven insan sevdiğinde kusur bulamazdı ya, işte bu da öyleydi; ona bakmaya doyamıyordu. Baktıkça bakası geliyordu. Ona bakarken fark etmeden uyumuştu. Sabah kalktıklarında ikisi birbirine sarılmıştı , durumlarına bakıp gülümsediler.

"Acıktım Kai." Soo sızlandı. "Ben de küçük cenettim, gidelim mi ?" . Soo birden koşmaya başlarken aynı zamanda bağırıyordu. " Arkada kalan çürük yumurta!" Bunu duyar duymaz Kai de koştu. Ona yetişti , belinden sarıldı. " Çürük yumurtan arkada cenettim." Kai küçük olanı kaldırarak koşmaya başladı. "Seni uçuracağım miniğim!" gülümseyerek konuştu.

Yurttaki kendi odalarına gittiler. Üstlerine bir şeyler giydiler ve aşağı indiler. Beraber kahvaltı yapacaklardı bugün. Soo heyecanla koşmuştu ve Kai ondan sonra gelmişti. Gördüğü manzara karşısında kendini tutamadı ve gülmeye başladı. Gülmekten ziyade kahkaha atıyordu. Soo ona döndü, "Neden gülüyorsun?"

"Ş-şey ş-şeyin sanırım b-boxerın gözüküyor" Kai kahkahalarının arasında konuşmaya çalıştı. Soo'nun fosforlu pembe boxerını görüyordu. Ne kadar dayanabilirdi ki ?

Soo dehşete kapılarak hemen aynaya koştu ve arkasına baktı. Tam olarak kai'nin ne demeye çalıştığını anlamıştı. Biraz kırıldı . Ama sevgilisinin gülüşünü görünce kızmaya kıyamıyordu ." Ne var Kai ? Bu olay senin de başına gelebilirdi." diyerek tişörtünü çekiştirdi. Artık boxerı gözükmüyordu ama Kai hala gülüyordu.

Şirketin arabasıyla kahvaltı yapacakları yere gittiler. Kai aklına geldikçe gülüyordu ve Soo onu susturmaya çalışıyordu.

Kahvaltılarını yaparken Soo nun aklına dünkü sesler geldi ve Kai 'ye dönerek konuşmayı başlattı. "Dün o sesler nereden geliyordu?"

Kai de omuz silkerek cevapladı. "Bilmiyorum küçük cenettim ,sanırım üst kattan geliyordu."

"Üst kattan mı?"

Kafasını sallayarak cevap verdi. "Evet... en belirgin yerde sadece duvar vardı. Gizli bir oda olamayacağına göre."

"Gizli oda mı?" Soo kaşlarını çattı ve garip bir şekilde ona baktı.

"Duvarın arasından açılıyor falan . Neyse ya büyük bir ihtimalle ses üstten geliyordu ."

"Tamam, ama Kai böreğini yememişsin . Ye çabuk !"

"Benim yerime sen yemek ister misin ?"

"Hayır , sen ye yoksa aç kalacaksın."

"Tamam, yiyorum ."

Kai geçiştirse de sesin nereden geldiğini merak ediyordu ama miniği de korkutmak istemiyordu. Kahvaltılarını bitirdikten sonra şirkete geri döndüler. Kai, Soo'yu odasına bıraktıktan sonra kaldıkları bölümün üst katına bakmaya gitti fakat orası da onu yanılttı. Orası sadece konserlerde kullanılan aletlerin olduğu dar bir alandı. Alanın karşısındaki odada ise temizlik görevlilerinin eşyaları vardı. Bir üst katta ise idollerin odaları vardı. İş iyice karmaşıklaşmıştı. Kai'ın içine bir dehşet düşse de belli etmemeye çalışıyordu ve umursamak istemiyordu ...

Yazar : milkşeyk

-- Beğenerek okuduysanız okumuşunuz sonuçta bi vote verirsiniz tşkler bnnfxdlghşfd