10. Bölüm-Hazırlık

35 5 0
                                    

Odaya geçtiğimizde kapıyı kapattı ve kilitledi. Bana doğru yaklaştı. Kulağıma eğildi ve boynumu öpmeye başladı.

"Ah o kadar güzelsin ki sarışın sana karşı koyamıyorum !" dediğinde şaşırmamıştım. Ellerimi omuzlarına koydum ve ittirip bana bakmasını sağladım. Elleri kalçama gittiğinde başımdan kaynar sular döküldü.

"Kuzey hey biraz yavaş lütfen. Ben henüz hazır hissetmiyorum buna." dediğimde ellerini belime koydu ve beni kendine çekti. Dudakları dudaklarımın dibindeyken konuştu;

"Sen ne zaman hazır hissedersen o zaman sarışın." dedi ve banyoya girdi. Onun çıkmasını bekledim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Belki kaybolmuştum. Kalabalık ve gürültülü bir sokağın sessizliğinde. Belki de gerçekten var olmamıştım. Belki, belki de gerçekten var oluşumdan haberim yoktu. Kendimi hissetmekte zorlanıyordum. Ben, benim tanıdığım kendim değilim. Bu kadar boşlukta, bu kadar arafta kalmamıştım. Belki, belki cidden henüz hayat için hazır değildim. Peki neden kendimi birden hazırmışım gibi kadırıyordum ? Kendini avutmak bu kadar basit olmamalı. Kendi kendini doğrusunu bildiğin bir şey hakkında kandırmak bu denli kolay olmamalı. Bu bir oyuncak değil. Her seferinde insan kendini kandırmamalı. Kendine olan güvenini sarsmamalı. Belki, belki istediğimiz tek şey bir tutam, birazcık bir tutam gülümsememizi sağlayacak şeylerdi. En azından bir anlığına dahi olsa gülümsememize sebep olacak şeyler. Küçük şeylerden mutlu olan birini mutlu etmek zor olmamalı. Kendini kaybetmesine engel olmak bu kadar zor olmamalı. Belki gereken tek şey biraz kendine kalabilmekti. Evet evet. Kendine kalabilmek.. İnsanlar seni yıpratmadan yaşamak. Kendinle baş başa. Kendin ve kendin. Tek başına. Belki biraz kendini düşünebilmek. Belki. Biraz. İhtiyacımız olan tek şey kendimizle baş başa kalıp, kendimizi düşünüp hayatı akışına bırakmaktı.

~~~~~~~~~~~~~~~

Kuzey duştan çıkmıştı. Sadece beline bir havlu sarmıştı. Bir kaza çıkacak düşüncesiyle hızla hareket etme gereği duydum. Bende dolaptan havlu alıp banyoya geçtim.

"En kısa zamanda artık odaları ve dolapları birleştirmeliyiz." diye seslendi Kuzey içeriden.

Elbette ya ne demezsin. Bende sana iç çamaşırlarımı göstermeye meraklıydım. Bide birleştirdiğimiz zaman aynı odada giyinmek zorunda kalıcaz. Ben yine banyoya kaçar giyinirim de beyefendi inadından geçilmiyo.

"Hı hı ya ne demezsin." dedim sitemli bir şekilde.

"Birleştirelim de artık evli olduğumuz belli olsun." dediğinde sırıttım. Küvete doğru ilerledim ve sıcak suyu açtım.

"Daha bu gün evlilik cüzdanını aldık. Acele etmene gerek yok bebeğim." diye seslendiğimde içeri biri girdi. Ağızımdan çıkan bir çığlıkla duş perdesini çektim. Sonradan kapıyı kilitlemediğimi hatırladım. Gelen kişiye perdenin arasından baktığımda Kuzey'i görmem sadece biraz rahatlamamı sağladı. Kafamı geri çekmemle iki kere üst üste kilit sesi duymam bir oldu. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Kuzey kapının kilidini açıp banyodan çıkar mısın ?"

"Hayır güzelim burda seni bekleyeceğim."

"Kuzey. Madem çıkmıyosun bari havlumu ver." dedim sesimi biraz daha yükselterek. Suyu kapatıp kolumu duşa kabinin perdesinden uzattım. Elime bir havlu verince dikkatle verdiği havluya baktım. Bu onun az önce beline sardığı havlu değil mi ?

"Kuzey lütfen bana kendi havlumu verir misin ?" dedim iğneleyici bir şekilde. Onun havlusunu dışarı uzattığımda elime kendi havlumu verdi.

"Teşekkür ederim. Ayrıca lütfen o havluyu beline sar." dediğimde içimden psikolojimin bozulması için daha çok gencim diye geçirdim.

"Peki sarışın. Nasıl istersen." dediğinde havluyu üzerime sarmış ve dışarı çıkmak için bir hamle yapmıştım ki;

Peki Ya Sonra ?(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin