EVİMLE BENLENİR MİSİN?

TANIŞMA

''Ben çok özür dilerim Barlas. Böyle olsun hiç istememiştim.''

Yeni evlendiğim kocamın kollarında balayı odamızdaki yataktaydım. Gerdek gecemizi kocamın göğsüne göz yaşıyla karışık sümük bulaştırmaktan daha iyi hale getirememiştim.

''Tamam hadi ağlama . Kaç saat oldu artık bitti gitti. Böyle olması gerekiyormuş demek ki.''

Beni teselli ettiğini sanan kocam belli etmemeye çalışsa da ben anlıyordum o da bu duruma çok sıkılmıştı.

''İkimizde buna hazır değildik. En çok da sen. Bunun kolay olamayacağını adımız gibi biliyorduk.''

Dediklerinin hepsi doğruydu ama ben kendimi hep buna hazır hissetmiştim. Belki de en büyük üzüntüm kendime olan hayal kırıklığımdandı. Gözlerimi, kayınvalidemin gelinliği daha doğrusunu gördüğüm anda aşık olduğum ve kayınvalidemin de ısrarları üzerine alıp, üzerinde makas değdirmeden yaptığım değişimlerle hayallerimin gelinliğine dönüştürdüğüm düğün üniformama dikmiştim. Beni saran kolların daha da sıkılaştığını fark ettim. Kollar? Üzerimde? Barlas!!

''Ne yapıyorsun sen be? Kollarınla ahtapot gibi sarmışsın bedenimi. Çek şu ellerini fırsatçı herif!''

Sevgili kocam Barlas'ın kollarından kurtulduğum gibi ayağa fırladım.

-''Yemin ederim pusuda bekliyorsun şu kızın duygusal bi anını yakalayıp nasıl öper sarılırım diye. Tamam. Tamam beni nikahına almış olabilirsin ama bu bedenime sahip olabileceğin anlamına gelmez.''

Barlas elini saçlarının arasına soktu her zamanki gibi. Gözleri de gene boş boş baktığına göre inceden sinirlendi.

''Kızım sen az önce ailem beni gelinlikle göremedi evliliğimi bilmiyorlar bile diye diye ağlamıyor muydun? Ben de seni teselli maksatlı sarılıyordum. Ne sahip olmak isteyeceğim be ben senin tombik 38 bedenine. Gene kurmaya başladın. Aslında biliyor musun senin benim gibi bir damada ihtiyacın yoktu ya şu an olduğun gibi kendi kendine gelin-güvey olurdun düğünümüzde de.''

Gene bir kelime oyunu gene bir Barlas. Ayrıca 38 beden değilim bol geliyor.36 da değilim dar geliyor.37 falan varsa oyum herhalde ben. Gözlerimi kısıp sahte bir gülücük eşliğinde ellerimle uzun aralıklı alkışlar yaptım.

''Yılın en kötü espri yapan erkek ödülünü almaktan bıkmadın dimi Barlas.''

Ellerini birleştirip bir o yana bir bu yana yumruk şeklinde salladı. Hani şu boks maçı sonrası sevinme eylemi gibi. Bende sadece gözlerimi devirdim. Barlas kötü bir espri anlayışına sahip olabilir evet bu bir gerçek. Ama benle tanışana kadar artık kızlar nasıl tepkilerle gülüyorlarsa çocuk kendisini Cem Yılmaz falan sanıyordu sanırım yoksa esprilerinin kötü olduğunu söylediğim zaman bu kadar üzerinde durup savunmaya geçmesinin Allah katında başka bir açıklaması olamaz.

''Rica ediciiiğiim Barlas. Şu sadece kelime oyunlarından ibaret olan espri anlayışını bu gece olsun kapı dışarı edelim. Zira biliyorsun ki uzun vadede sonuçları kusma, karın ağrısı ve ishal vb. gibi ateşli şeyler olabiliyor.''

Barlas beyin yüzüne yayılan gülümsemeyle eş zamanlı olarak bir pot kırdığımı, ateşli hastalıklar demek isterken sadece ateşli dediğimi fark ettim ama çok geçti. Barlas sonunda topu ayağımdan almış ve hızlı tempoda kaleme doğru gidiyordu. Benim yapabileceğim tek şey ise olanı kabul etmek ve sonuçlarında maruz kalacağım her türlü gol yerine geçen skorlara katlanmaktan başka bir şey değildi.