Yetimhaneye döndüğümde herkezden kaçıyodum çünki herkez bana itici geliyodu yatağıma uzanıp bugünü unutmak istiyodum bi an hocalar konuşurken duymuştum gökçeyi hastaneye kaldırmışlardı ölmüşmüydü acabaa kendi düşüncelrrim bile piskolojimin gitmesine yetiyodu bi an telefona mesaj geldi berkeydi;
*nasılsın selin...
Konuşacak halim kalmamışti sadece uyumak istiyodum gözlerime laf geçiremezken yastığım ıpıslak olmuştu neden herşey beni buluyodu neden ben ama bildiğim tek şey vardı artık değişmem lazımdı. Uyuya kalmıştım düşünürken ertesi sabah kalkıp işe gitmiştim ve güzel bir gün geçmişti iş çıkışı biraz kafa dinlemeyr sahile gitmiştim ve orda bankta oturan gökçeyi gördüm ama nasıl ölmemişmiydi uzaktan onu izlerken ağladığını farkettim ürpererek yanına gittim
*özür dilerim gökçe sana zarar vermek istememiştim bi anda oldu nasıl olduğunu inan bende anlamadım
Gökçe yanagındaki yaşları sildikten sonra "boşversene" dedi bişi diyemedim sustum sadece dalgayı izliyip saçlarımızla dans eden rüzgarı hissediyoduk bayaa sessiz kalmıştık aniden gökçe lafa girdi ;
*sen yanlızlık nedemek olduğunu biliyomusun
Ona bakarak ben;
* tek arkadaşım karanlık ve yanlızlık
Gökçe "yanılıyosun artık ben varım" demişti. Ona bakarak gülümsedim şaşkın bakışlarımla bi an sarıldı bana ağlamaya başladı napıcağımı bilmiyodum kaç zamandır sarılmadığım icin nasil bi duygu oladugunu unutmuştum...