Teoman "napim tabiatim böyle"
Bahar
Yağmur baya bir yağıyordu içime hüzün çökmüştü nedeni yağmur değildi...nedeni keşke yağmur olsaydı.
babamla baya bir tartışmıştık sadece tartışmak değil o bana tokat atmıştı...
3 saat önce...-" Bahar!" Diye çağırdı beni babam odamdan koşarak merdivenlerden inip büyük ve oldukça dağınık oturma odasına indim bana kaşları çatık ve adeta burnundan soluyarak yanıma yaklaştı sonra "efendim" dedim babam dişlerini sıktı ve yumruk yaptığı elini havaya kaldırıp hızlı ve oldukça sert bir şekilde yanağıma vurdu. Yanağımdaki acıyla birlikte yüzüm yana savruldu bir müddet öyle yüzüm yan bekledim ağlamamak için dişlerimi sıkıyordum ağır çekimde babama döndüm ve öylece baktım o gözümün içine değilde yanağıma bakıyordu ve konuşmaya başladı pis bir sırıtışla "annen olcak or...pu beni boşamak istiyormuş-isterik bir kahkaha attı- hemde bana sormadan mahkeme açmış " dedi ben ağzım açık bir şekilde baktım sonra kendimi toplayıp soru sordum "Eva nerde" dedim annemin böyle bir şey yapacağını tahmin etmedim desem yalan olur. Babam annemi bir kaç kez dövmüştü ve annen baya bir ağlamıştı sonuçta ailesinden böyle dayak yemiyen adeta prenses gibi yetiştirilmişti annem ve aşık olduğu adam dövünce harbiden zoruna gitmişti annemi gerçekten seviyordum beni tek anlayan o galiba
-"annenle ortalıkta yoklar." Dedi 'babam' merdivenlere doğru yürüdüm ve tam çıkacakken durdum olduğum yerde arkamı dönmeden yana babama dönmeden konuşmaya başladım "ben arkadaşıma gidiyorum ne halin varsa gör." Dedim be merdivenlerden çıkmaya devam ettim. Odama gittim ve sırt çantamı çıkardım daha fazla bu evde kalamazdım çantama kıyafetlerimi fırlatıyordum bir taraftanda ağlıyordum oldukça sessiz bir ağlıyıştı zaten ben hep kimse duymasın diye sessiz ağlardım çünkü bazılarına göre 'ağlamak güçsüzlültür' insanların düşüncelerini takdığımdan değil onlara göre güçsüz olmamak için sessiz ağlıyordum onların gözünde güçsüz görünmek istemiyordum.
Çantamı hazırladığımda üzerimi giyindim şemsiye almayacaktım yağmur göz yaşlarımı gizlediğini bildiğimden öyle yürümek istiyordum saçlarımı açık bırakıp montumun şapkasını kafama örttüm aşağı indiğimde babam yere oturmuş koltuğa yaslanmış şekilde bir yandan ağlıyor bir yandan da bira içiyordu.
Gizli görünmeden kapının oraya geldim ve ayakkabılığa baktım siyah
Deri bağcıklı çizmelerimi aldım ve anahtarımıda alıp dışarı çıktım kapıyı yavaçca açtım dışarı çıkıp aynı şekilde yavaçsa kapadım kapının önünde çizmelerimi giydim kapşonumu çektim ve sırt çantamı düzeltip hızlıca evimden uzaklaştım sonrasında yavaş bir şekilde yürüdüm. Yağmurun tadını çıkarmak istiyordum... Yağmur baya bir yağıyordu içime hüzün çökmüştü nedeni yağmur değildi...nedeni keşke yağmur olsaydı.
babamla baya bir tartışmıştık sadece tartışmak değil o bana tokat atmıştı...annem ve eva da yurt dışına çıkmıştı kesin. istanbul sokaklarında tek başıma ilerliyordum arkadaşıma gitmiyecektim arkadaşım mı var ki. İşleri düşmeyince ben kimim ki ağlaya ağlaya yürüyordum¤▪¤▪¤▪¤▪¤
Sahildeydim denize karşı bir bankta oturuyordum. Yağmur dinmişti biraz olsun kıyafetlerim sırılsıklamda neyseki çantam yağmur geçirmiyordu hem sokakta kaldım hemde hasta olcam aptal kafam kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemek için telefonumuda çıkardım ve cem adrian herkes gider mi? Şarkısını açtım dinleyerek denizi,gökyüzünü ve uzakta küçük görünen kuşları izliyordum herhalde bu şehirden göç ediyorlardı.
Uçmak;özgürlüğe uçuş kimsenin emri olmadan veya isteği olmadan istediğin yerlere gitmek... hayatım boyunca hep başkalarını düşünerek ve hayatımı yönetmelerine izin vererek yaşadım gerçekten bıktım artık bazen kendimi bu dünyaya fazla hissediyorum acaba kendimi denize mi bıraksam? Tamamen ne olduğunu anlamadan ayaklarım beni denize doğru götürdü biraz yaklaştım sanki bir ayak parmağım hareket etse denize düşcekmişim gibi yakındaydım saçlarım kendinden bağımsız bir şekilde uçuyordu göz yaşlarım yanağımda yol oluşturmuştu gözlerimi yumdum ve hayatımı düşündüm.
4 yaşındayken kaçırılmıştım ailem zengindi ve babam para düşkünüydü ve öyle ki çoğu insan biliyordu adam babamı aramıştı ve para karşılığında beni geri verebilceğini söylemişti babam adama bahar kaçırıldımı diye bağırmıştı tabi ozamanlar ben babamın gözünde ne kadar değersiz olduğumu bilmiyordum daha doğrusu anlamıyordum hani babalar kızların ilk aşkıdır ya hayatlarındaki ilk erkek işte hayatımdakiilk erkek ve ilk aşkım beni sevmiyordu tamam sevmedin peki neden bu durumu yüzüme sürekli vurdunki değer vermediğini sevmediğini gösterdin ve sürekli suçsuz yere ceza verdin ve dövdün ki hem tek bu değil 11 yaşındayken heryerden ve herkesten birsürü tehdit aldım 14 yaşında 4 kız tarafından ıssız biryere götürülüp zarar gördüm ve saçlarımı kestiler annem ve babama saçımın çok uzadığını ve kesmek istediğimi söylemiştim ve anne kuaföre götürüp şekil verdirmişti 14 yaşında sevgilim olmuştu tabi o yaşta baya dövm ve piercing takardım ve yaşıtlarıma göre fazla olgundum sevgilim be en yakın yani eskiden en yakın arkadaşım olan ipekle yakalamıştım...
Babam ve eski sevgilim(anıl) bana bir yıkım yaratmışlardı ve bundan sonra hiç bir erkeğe güvenmeyeceğime dair söz vermiştim öylede oldu.Bunları düşünürken sarsıla sarsıla ağlamıştım ki dengemi kaybedip denize düşüyordum herşey saniyeler içinde olmuştu ben düşmek üzereyken biri beni belimden tuttu ve çekti son anda düşmekten kurtulmuştum ama anneannemin bana hediye ettiği ve benim çok sevdiğim kolyem kırılıp denize düşmüştü hepsi benim hatamd ağlayarak geçmişimi düşünürken elime almıştım ve düştü şimdide beni boğulmaktan kurtaran 'kahramanım'(!) Kimmişbir bakmak için arkamı döndüm ve karşımda uzun boylu doğuştan kısık gözlü bir erkek duruyordu gözlerimin içine baktı ve oldukça sakin bir şekilde kafasını denize çevirdi ve hafif dudakları kıvrıldı sonra konuşmaya başladı "deniz çok güzel değil mi?" Dedi.
Bende denize çevirdim kafamı ve aklımı kurcalayan soruyu sordum ona "Neden beni kurtardın?"dedim oda dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi ve bana döndürdü yüzünü gözlerimin içine baktı "bilmem canım istedi" dedi sonra arkasına dönüp uzaklaştı.Şaşkınlıkla onun gidişini izledim oda neydi şimdi biri geliyor ve intihar etmemi istemiyor sonrada gülüp gidiyor bu bir çeşit şakamıydı eğer şakaysa hiç komik değildi
Merakıma ve sinirime yenilip bağırdım " heey!" Dedim.Beni kurtaran çocuk durdu zaten fazla uzağımda değildi bana dönmemişti fakat dinlediğinden emindim o yüzden konuşmaya başladım "amacın ne? Eğer bu bir şakaysa son verin." Dedim bana döndü ve bembeyaz dişlerini sergileyerek kahkaha attı.
Sonra ise "Adım egemen!" Diye bağırdı arkasına döndü ve yürümeye devam etti. Arkasından ağzı şaşkınlıkla açılmış beni bırakarak öylece gitti.
Telefonumu yerde gördüm denize düşmek üzereyken yere düşmüştü eğilip aldım sonra saçlarımı düzeltip bankın oraya gittim ve oturdum ve olanları düşündüm.Ciddi ciddi ben az önce intihar mı ediyordum?
Alnıma hızlıca vurdum ve "salaak!" Diye bağırdım kendime Allahın verdiği canı benim almak istemem ve almaya çalışmam da neyin nesiydi aklımı yitirdim galibaHerneyse hiç birşey düşünmek istemiyordum.
Bankın başına çantamı koydum ve içinden hırkamı çıkardım. çantamı kapatıp uzandım üzerimede hırkamı örttüm ve üşümüş bedenim birazda olsa ısınmıştı.Ve uykum bütün vucüdümu ve bilinç altımı ele geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ürkek Güvercinim
Teen Fictionİnsanlardan nefret eden bir genç kız nasıl yaşamını sürdürebilir?