SIRADAN

Bölüm 4

Öğle saatine yaklaşırken tır kırmızı ışıkta durdu. Yaklaşık 3 saattir yoldalardı. Agustin tıra tutunmaktan kollarını kaldıramaz hale gelmişti. Tırın üstüne tırmanarak etrafına bakındı. Tırın üst bölümünün ortasında 15 cm lik oyuntu vardı. Agustin Aldo'yu da yukarıya çağırdığı anda tır hareket etmeye başladı. Aldo hemen çıktı yukarıya ve oyuntunun içine oturdu. Güneş tam tepeden vurduğu için Agustin ve Aldo biraz ısınma fırsatı buldu. Agustin artık uyumaktan bıkmıştı ama açlığa dayanmak yerine uyumayı tercih ederdi.

Agustin gözünü açtığında hava karanlıktı ve tır hareket halinde değildi. Aldo da etrafta gözükmüyordu. Aşağı indi ve Aldo'yu aramaya koyuldu. Bulamayınca beklemeye başladı. 5 dakika sonra tırın kapısı açıldı ve içinden Aldo çıktı. Tırın arkası milyonlarca elmayla doluydu. Aldo da bulduğu sırt çantasına alabildiği kadar elma doldurmuştu. Yaşadığı yerden yaklaşık 1000 kilometre uzakta olan Agustin ve Aldo artık yeni bir hayat yaşayacaklarının farkındalardı. Etrafta biraz dolaşınca küçük bir kasabada olduklarını anladılar. Etraf yüksek ağaçların bulunduğu ormanla kaplıydı. Agustin ormana yöneldi ve ufak bir gezintiye çıktı. Aldo da arkasından. Orman da bir kulübe gören Aldo koşmaya başladı. İçerde kimse yoktu. Ufak 2 koltuk, 2 sandalye, 1 masa ve 1 tane de yatak vardı. Anlaşılan o ki uzun zamandır buraya uğrayan olmamıştı. Agustin buranın eski evlerine göre çok konforlu olduğunu söyleyerek burada kalabileceklerini söyledi. Sırt çantasındaki elmaları kulübeye boşalttılar ve tırın olduğu yere doğru yürümeye başladılar.

Agustin ilerde bir tane çiftlik evi gördü. İçinde yaşayan birileri var mı diye yaklaşınca bir anda duyduğu sesle irkildi:

-Nasıl yardımcı olabilirim bayım?

Etrafına bakındı ve adamı gördü.

-Biz buraya yeni geldik ve sadece etrafta biraz dolaşıyorduk.

-Ya ne güzel. Bu saatlerde vahşi hayvan çok olur etrafta, eve gitseniz iyi olur.
-Kalabileceğimiz evimiz yok. Ormanda küçük bir kulübe bulduk bir süre orada kalmayı düşünüyoruz.
-Bay Richard çiftliğin temizliği ve hayvan bakımı için işçi almayı düşünüyor, işe ihtiyacınız olursa yarın sabah uğrayın.

Mutlaka uğrayacaklarını söyleyen Agustin ve Aldo kulübeye doğru yürümeye başladılar. Yolda birisiyle karşılaştılar. Adam kim olduklarını sorunca biraz önce çiftlik evinin bahçesindeki adama anlattıklarından ve onunla konuştuklarından bahsetti. Adam gülümseyerek:

-Bay Richard benim, o kulübe de benim dedi.
-Ya, demek öyle. Peki bizi işe alıyormusunuz?
-Ayda 500 $, yemek ve barınma benden. Kabul ediyorsanız evet.
-Tamam kabul ediyoruz, peki bu gece kulübede kalabilirmiyiz?
-Buna hiç gerek yok. Gelin benimle, çiftlik evimde personel için kalacak yer var.

Agustin ve Aldo uzun zamandır yumuşak bir yatakta yatmamışlardı. Bugün gerçekten de şanslı günlerindelerdi.

Daha güneş yeni doğarken Agustin ve Aldo'yu uyandırmaya bir tane adam geldi. Agustin gözlerini açtığında dün gece konuştuğu adamı gördü karşısında. Ona kim olduğunu sordu.

- Merhaba, ben Parker, Parker Greg. Bu çiftliğin güvenliğinden sorumluyum. Ve artık siz de temizliği ve bakımından sorumlusunuz. Yarın sabah bu saate kadar yatmazsanız iyi olur.

Agustin her sabah bu kadar erken uyanabilecek miydi? Peki ya Aldo, o ne kadar dayanabilecekti çalışmaya? Ardından duyduğu ses Agustin'i bir hayli memnun etmişti. Hemen Aldo'yu uyandırdı ve kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Aldo 10 gün hiç bir şey yemese bile uykuyu tercih ederdi. Ama Agustin buna müsaade edemezdi. İlk çiftlik günleri başlıyordu. Bu Agustin'in farklı duygular içinde olmasına sebep olmuştu.