İşte o an!

55 6 0
                                    

Selam canlar yeni bölüm azıcık kısa oldu ama affedin. Daha uzunu gelecek. Ama beğeni ve yorum alamıyorum. Lütfen düşüncelerinizi yazın.

Bu arada multide Meral var. İyi okumalar...

Yatağıma uzanıp Çınar'ın tayfasını nasıl haşat ettiğimi düşünüp keyifle gerindim. Onları dağıttıktan sonra ki Çınar'ın hali gerçekten harikaydı ya. Benimle baş edebileceğini sanıyordu aptal. Ben başımda bir erkek olmadan büyüdüm oğlum senin gibi kaç tanesi tekmelerimin tadına baktı. Telefonumun çalmasıyla yerimden sıçradım. Ekrana bakmadan cevap verdim.

"Noldu?"

"Bebeğim naber ya?" hemen doğruldum.

"Ayşem napion kızım ya?"

"İyi sayılır. Sen gittiğinden beri okulun bile tadı yok."

"Ben sensiz çok mutluyum." diyerek dilimi ısırdım.

"Çok kötüsün."

"Özledim kız seni."

"Bende." demesi titrekti. Eminim şuan ağlıyordu.

"Ağlama lan sulu hatçe." dedim gülerek.

"Yalnızım yalnız."

"Zamanla alışırsın." ah kıyamam ya sulu göz. Okulu sordu. Olanbiteni anlattım. Gülmekten konuşamadı. Annemin beni çağırmasıyla telefonu kapatıp aşağıya indim.

******************

Bugün Eda'yı arayıp onuda evden alacağımı söyledim. Hem evi yolumuzun üzerinde hemde otobüste sürünmesin kız. Bunu duyunca acayip sevindi. Ercan abiye adresi verdim ve Eda'yı evinden aldık. Eda arabayı hayran hayran incelerken ben telefondan eski okulumun sitesine bakınıyordum. Okulun bayan futbol takımı kaptanlığına ben gidince okulun kaşarı Derya'yı getirmişler. O kız futbolu bile erkekler beğensin diye oynuyor be. Neyse müzik kulübüne baktım. Canlarım ya gidişimin ardından benim fotoları paylaşmıştı ve açıklama bölümüne güzel sesli cadı çok özlendin yazmışlardı. Duygulandım be. Araba durunca telefonu cebime koyup arabadan indim. Eda araba hakkında beğenilerini sunuyordu. Bense eski okulumda takılı kalmıştım. Birlikte sınıfa çıktık. Herkes bana bakıp bir şeyler konuşuyordu. Umursamadan yerime oturdum. Konuşmalar Eda'nında dikkatini çekmiş olacak ki ne var diye bana sordu. O an koşarak Murat yanımıza geldi.

"Kanka sen neymişsin be?"

"Hayırdır kanka ben neymişim?" diye sordum.

"Oğuz ve diğerlerini sen benzetmişsin tüm okul bunu konuşuyor." Eda gözlerini açmış bana bakarken ben

"He o konu. Arkadaşlar fazla kaşındı. Bende insanlık namına biraz kaşıdım."dedim. Hep birlikte gülmeye başladık. O sırada Oğuz ve diğerleri içeri girdi. Hala bana sinirli bakıyordu ve burnu bandajlıydı. Güldüm. O bana bakarken

"Çok yakışmış. Keşke çiçeklisini alsaydın. Seni daha çok açardı" dedim. Tüm sınıf gülmeye başladı. O sırada sınıfa Çınar girdi ve herkes gülmeyi bırakıp kendi işine döndü. Sınıfa baktım. Belli ki herkes bu öküzden korkuyordu ama bana işlemezdi. Oğuz'un yanına gidip kulağına eğildi. Bir yandan bana bakarken bir yandan kulağına birşeyler fısıldıyordu. Yeni bir plan olduğuna adım kadar emindim. Bekleyip görecektim.

Son iki ders bedendi. Üzerimizi değiştirip salonda bekliyorduk. Kapı açıldı ve hoca içeri girdi arkasından Çınar. Bu bizim sınıfta değildi ki. Ne işi vardı bizim derste diye düşünürken. Hoca Çınar'ın artık bizim sınıfta olduğunu söyledi. Eda direk bana baktı. Yoklama için sıra olduk Murat ve Eda iki yanımdaydı. O sırada Çınat gelip Murat'ın önünde durdu. Murat direk bana baktı. Kafamla çekil dedim. Çekildi. Çınar yanımda durdu.

"Sırf benim için bu sınıftasın" dedim ve güldüm.

"Evet. Ama haddini bildirip gideceğim." dedi. Ben daha da güldüm.

"Sen had ne demek biliyor musun ki bana bildiriceksin." dedim. Kaşlarını çattı.

"O zaman göreceksin." dedi. Hoca yoklamayı bitirdi ve serbest bıraktı. Ben Eda'yla oturmuş müzik dinliyordum. O sırada Eda kolumu dürttü. Gösterdiği yöne baktım. Oğuz ve diğerleri sınıftan bir çocuğu oryaya almış kafasına top atıyordu. Çınar da kenarda oturmuş onları izliyordu. Hemen kulaklıklarımı çıkardım ve kalkıp Oğuz'un elinden topu aldım ve çocuğu gönderdim.

"Eşkiya mısınız siz?" diye bağırdım.

"Sakin ol şampiyon." diyerek lafa Çınar girdi. Doğruldu ve yanıma geldi. "Çocuklar oyun oynuyordu sadece." dedi. Sinir kulaklarımda dışarı sızmaya başlamıştı.

"Başka oyun yok mu top mu oynamak istiyorlar seninle oynasaydılar." dedim. Eğildi ve suratıma

"Fazla cesursun bence." dedi.

"Öyleyim. Bundan sinra kimseyi ezmenize izin vermem." dedim yüzümü çekmeden.

"Bak sen." dedi. "Bunu nasıl başaraksın." dedi.

"Tekrar dayak atarım. Bu sefer seni es geçmem." dedim. Güldü.

"Kızları dövmüyorum ama sen kız değilsin o yüzden problem yok. Teke tek dövüşelim. Kazanırsan sınıftakileri rahat bırakırım. Ama kazanamassan kölem olursun."

"Tamam." dedim. Daha beni yenecek bir insan oğlu çıkmıştı karşıma. Bu zengin bebesini de kolaylıkla alt ederdim. Yarın öğle arasında görüşmek için sözleştik. O sırada zil çaldı. O ve tayfası sınıftan çıktılar. Eda koşarak yanıma geldi.

"Kızım sen aklını mı kaçırdın?" niye ki der gibi baktım. Konuşmaya devam etti. "Siyah kuşağı var ve bir sürü birincilik. Kaşlarımı kaldırdım. Hiç sporcuya benziyordu.

"Merak etme. Benimde birinciliklerim var." dedim. Çok tedirgin olmuştum açıkçası. Yenilmekten değil ama. Yenilirsem kölesi olmaktan. O zaman faka basmıştım işte.

KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin