Kardeşim maria benden bir yaş büyüktü. Yatılı okulda okuyorduk. Her hafta sonu eve gitme iznimiz vardı.
Bir Pazar akşamı kardeşim ve ben şehre alışveriş yapmaya gittik. Alışverişten sonra eve giderken otobüse bindik. Maria oturduğumuz yerin altında deri bir cüzdan buldu. Cüzdan oldukça eski ve yıpranmış görünüyordu. İçinde 20 dolar vardı. Parayı bölüşmemizi önerdim ama kardeşim reddetti. Maria her zaman çok dürüst bir insan olmuştu. Cüzdanı sahibine geri iade etmemizi söyledi.
Eve gittiğimizde evde kimse yoktu. Mutfak masasının üzerinde annemizin uslu durmamızı söylediği bir not vardı. Yani erkek arkadaşı ile 2 haftalık tatile gitmişti.
Maria cüzdanı açıp karıştırmaya başladı. İçinde, üzeründe herhangi bir isim yazmayan banka kartı, otobüs bileti, bir adamın siyah beyaz resmi ve katlanmış bir kağıt vardı.
'' Ne yazıyor?'' dedim
'' Bilmiyorum.'' Dedi. Maria. ''Sanırım Latince yazıyor.''
Notu elime aldım ve okumaya başladım. ''MORITUM TE SALVTAMS. EST DEXTRVMI CVRITE... AVE VERSVS CRISTVS, VERUM DE TREVI VERMI EST REFLEXVN, ARUM DRI TRIPVM.. DEXTRVMI LENTENVM AVE SATANI''
''Hayır saçmalama'' dedi kardeşim gülerek. ''Tamamen yanlış telafuz ediyorsun. Hiçbir şey bilmiyor musun? Romalılar Latince yazarken V harfini U yerine kullandılar. V harfini U gibi söylediler''
''Tamam, o kadar biliyorsun sen oku'' diye cevapladım.
Maria kağıdı elimden kaptı ve yüksek sesle okumaya başladı.
'' Ne anlama geliyor.?'' Diye sordum.
''Hiçbir fikrim yok.'' Diye cevapladı. ''Okulda Latince gördük ama bu kelimelerin hicbirini hatırlamıyorum.''
Kağıdı cüzdana yeniden sıkıstırdı ve yatağın yanındaki masanın üzerine koydu. Haftaya cüzdanı iade edeceğini söyledi.
Gece uyumaya çalışırken maria' nın bir anda yataktan fırlayıp banyoya koştuğunu duydum. Banyoda kusuyordu.
Şok olmuş bir şekilde yataktan çıktım ve ıyı olup olmadıgına bakmak için banyoya gittim. Maria klozete eğilmiş ve kusarken ağlıyordu.
'' Ne oldu?'' diye sordum. Cevap vermedi. Sadece gitmem için elini salladı. Ertesi sabah Maria' nın ateşi vardı. Okula gitmemi, öğretmenlere hasta olduğunu yarın okula geleceğini söyledi.
Bütün haftayı okulda geçirdim ama maria okula hiç gelmedi. Nasıl olduğunu sordum mesajların hiçbirine cevap vermedi. Hafta sonu eve gittiğimde evi karanlık bir şekilde buldum. Havada pis bir koku vardı. Çürümüş et kokusu gibiydi...
''Maria! Maria!'' diye bağırdım. ''Nerdesin? Burası çok pis kokuyor''
'' Maria bu kokuda ne?'' diye burnumu kapatarak sordum.
''Komşuların evinden geliyor'' dedi. ''Köpekleri öldü köğepe araba çarptı yaralıyken kulubesine girmeyi başardı ve orada öldü.''
''Neden onu gömmediler?''
'' Çünkü tatildeler. Kaç gün oldu hala dönmediler. Bahçe kapısı kilitli bu yüzden kimse içeri giremez.
'' Gerçekten kapı kilitli mi? E köpek nasıl içeriye girdi?''
''Bilmiyorum''
'' Pencereleri kapalı tutalım da koku daha fazla içeri girmesin nerdeyse kusacağım.''
Maria evi dolaşıp tüm pencereleri kapattı. Bir süre sonra akşam yemeği yapıp kardeşimi çağırdım. Yemek istemediğin, iştahının olmadığını söyledi. Tek başıma yedim.
O gece yatağımda yatarken bile hala ölü köpeğin kokusunu alabiliyordum. Yataktan çıkıp odaya sprey sıktım.
Ertesi gün koku hala buradaydı. Sırf kokudan uzaklaşmak için yürüyüşe çıktım. Maria bütün gün odasındaydı. Ödev yapması gerektiğini söyledi.
Pazar akşamı okula dönmek için çantamı hazırlıyordum. Maria' nın çantasını hazırladığını görmedim.
''Okula gelmiyor musun?'' diye sordum.
''Hayır daha iyileşmedim. Üniformamda kirli zaten''
Okula döndüm ama bütün hafta boyunca kardeşimden haber alamadım. Kontörüm bitene kadar mesaj attım ama hiç cevap vermedi.
Bir sabah telefonuma gelen mesaj sesiyle uyandım. Mesajı açtığımda gözlerime inanamadım.
''ÇABUK EVE GEL KARDEŞİN ÖLDÜ ANNEN.''
Telefon titreyen ellerimden düştü ve başım döndü. Yatağıma çöktüm. Kabus gibi geliyordu. Kıyafetlerimi topladım, hemen eve gittim. Eve vardığımda kapının açık olduğunu ve birsürü insanın kapıda olduğunu gördüm. Annem yolda dikiliyordu; ağlıyordu ve elinde bir kağıt parçası tutuyordu.
''Anne.. Neler oldu?'' diyerek gözyaşlarına boğuldum. Annem bana sarıldı ve beni sıkıca tuttu..
''Maria öldü. 13 gündür ölüymüş. Onu yatağın altında buldum. Bedeni çürüyordu. Koku dayanılacak gibi değildi. Sen neredeydin. Neden onu bulmadın??''
Titriyordum. Son gelişimde evde benimle birlikte olan kimdi? Yatağın altında yatan kimdi? Yanımdaki yatakta yatan kimdi? Sağıma baktığımda komşularımızı bahçelerinde dikilirken gördüm. Köpekleri yanlarında duruyordu.
Okuduğum Latince notun bu işin içinde olduğunu düşünüyordum.
İnternette notu çevirmeye çalıştım. Araştırmalarıma göre kelimelerin anlamları Şunlar:
MORITVM: Ölüm
SALVTMVS: Selamlamak
TREVI: Hayat
REFLEXVN LENTENVM: 13 günün ardından bir uyanış.
AVE SATANI: Şeytanı çağırmak
Bu kara bir büyü. Okuduklarıma göre bunu ölmek isteyen insanlar kullanıyor. Bu kelimeleri şeytanla iletişime geçmek için söylüyorlar. Şeytana ruhlarını teklif etmek için.
Kelimeleri söyledikten sonra yavaşça güçsüzleşip ölüyorlar. 13 gün boyunca kelimeleri söyleyen kişiyi görürsünüz ama aslında bu sadece yansımadır. Bir hayalet. 13 gün sonra ise hayalet yok olur.
Beni hala şaşırtan bir şey var. Ben de notu okudum. Peki neden beni etkilemedi? Ben neden kız kardeşimle aynı sonu paylaşmadım? Okuma şeklim yüzünden olabilir mi ? Belki de Latince okumayı bilmeyişim benim hayatımı kurtardı.
Ama bekle bir saniye... Sende bunu okurken...
Latince kelimeleri doğru okudun mu ?
Benim okuduğum gibi yanlış mı okudun?
Umarım öyledir....
Umarım doğru okumamışsındır....
Okudun mu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Hikayeleri/Bilgileri
Cerita PendekDABBE SERİLERİ ERMİŞ ASTRAL SEYAHAT YATAĞIMIN ALTINDAKİ VARLIK NEFES ....... VE DAHA BUNA BENZER HİKAYELER. GECE UYUMAMA GARANTİ