Telefonumun çalmasıyla uyandım. Arayan annem di. Telefonu kapattıktan sonra odadan çıktım. Herkes uyuyordu. Bende kahvaltı hazırlamaya başladım. Pizza yapacaktım. Hamurumu hazırladıktan sonra üstüne koyacağım malzemeleri hazırladım. Çayı demledik ten sonra masayı hazırlamaya başladım. Şimdiden mis gibi kokular geliyordu. Masada bi eksiklik vardı. Bahçeye çıkıp güzel kokan çiçeklerden toplayıp küçük bir bardağa koydum işte şimdi harika gözüküyordu. Fırında pizzayı çıkardım. Dilimlere ayırırken birden '' yaşasın pizzzzaaaa''çığlıkları geliyordu. Şaşkınlıkla arkamı döndüğümde bu kişi Gamze'ydi. Gamze'ye bakıp '' Sana yok pizza''dedim. Ağlama taklidi yaparak bana gelip sarıldı. '' Tamam tamam ağlama''dedim gülerek. Hadi git uykucu prensesi kaldır diye Gamze'yi mutfaktan yolladım. Çayı da masaya yerleştirip erkeklerin uyuduğu odanın kapısının önüne geçtim. Ve son ses müzik açtım. Bu kadar uyku yeter beyler. İçerden Uraz'ın sesini duydum. '' Ben o müziği açanın....... '' diye bağırırken beni görünce '' öperim'' dedi. Bu davranışına karşı kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Uraz '' bi gün seni tam gülerken öpecem öyle mal gibi kalacaksın '' dediğin de koluna vurdum. Uraz '' ahhh canımı yaktın''diyerek kucağına aldı ve balkona doğru yöneldi. Uraz '' atarım kızım bak seni düzgün dur, daha fazla beni, kendine aşık etmeye çalışma '' dedi öperek. Bacaklarımı balkondan aşağı sarkıtıyordu. '' Ne istersen kabul nolur indir Uraz''diyerek çırpınıyordum. O sırada balkona elinde sigarayla Berk geldi. Berk '' öhöhmhöhmhm rahat rahat sigara içecek yer yok be''derken kahkaha atıyordu. Uraz '' Şimdi bi içirecem sana göreceksin içme kızların yanında''diyerek beni yere indirdi. Düşünceli meteorum benim. Beraber el ele mutfağa geçtik arkamızdan da Berk geliyordu. Buğra, Gamze ve ve Ezgi çoktan masaya oturmuşlardı. Bizde oturup güzel bir şekilde kahvaltı yaptık. Pizza gerçekten çok güzel olmuştu. Odadan gelen telefonumun sesiyle aniden ayağa kalktım o hızla başım dönmeye başladı,birden gözlerim karardı. En son beni tutmaya çalışan birileri olduğunu ve Laya iyimisin, cevap ver seslerini hatırlıyordum.
URAZ'DAN
''Laya,canım iyimisin, laya cevap ver. Ambulansı arayın ne bakıyorsunuz hadi hemen arayın''kendimi kaybetmiş bir şekilde bağırıyordum. Laya'yı kucağıma alıp salondaki kanepenin üzerine yatırdım. Ambulans hala gelmemişti. Lanet olsun dağın başında ne bok işimiz var. Gamze '' Allahım ne olur bişey olmasın lütfen'' diye ağlamaya başlamıştı. Sinirle ayağa kalkıp, '' ona hiçbirşey olmayacak anladın mı beni?. Sadece bayıldı kes ağlamayı.''Buğra, Gamze'yi alıp bahçeye çıkardı. Berk '' ambulans geliyor getirin Laya'yı vakit kaybetmeyelim. '' Kucağıma aldığım gibi hemen dışarı çıktım. '' Ezgi, Laya'nın telefonunu almayı unutma annesine haber vermek zorunda kalabiliriz. Ambulans kapının önünde durduğunda hemen Laya'yı ambulans'ın içine yatırdım. Hemşire '' lütfen beyfendi siz aşağı inin, başka arabayla gelin''dedi. '' Hayır, onu yalnız bırakamam anlıyormusunuz o bırakmam bende sizinle gelecem''diye bağırırken Buğra ve Berk beni zapt etmeye çalışıyorlardı kolumdan çekiştirerek arabaya bindirdiler. Yaklaşık 15 dk yoldaydık. Lanet olsun neden bu kadar uzak bu hastane eğer Laya'ya bişey olursa ben yaşayamam. Ezgi''annesi arıyor, şimdi ben ne diyeceğim ''. Buğra '' aç telefonu be ağlama sakın olmaya çalış banyo da olduğunu söyle''. Ezgi '' Alo, merhaba nasılsınız, saolun bende iyiyim, Laya mı? Iııımmmm Laya şeyde banyoda. Tamam aradığınızı söylerim iyi günler ''. Telefonu kapatır kapatmaz Berkin'in omzuna başını koyup ağlamaya başladı. Artık bende gözyaşlarımı tutamıyordum. Hayatım da 2.kez ağlıyordum ve ağlamaktan nefret ediyordum. Nolur Laya bidaha ağlamama izin verme. Sonun da hastaneye gelmiştik. Hemen doktorun yanına götürdüler. Allahım nolur iyi olsun lütfen. Yarım saat sonra çıkan doktor, durumunun iyi olduğunu birazdan görebileceğimizi söyledi fakat her ihtimale karşı bazı testler uygulayacaklarını belirtti. Doktora gittikten sonra tek başıma içeri girdim. Hala uyuyordu, öylece yatıyordu,çok korkuttun beni güzelim, ömrümden ömür gitti, sana bişey olsa yapamazdım ben''gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Bir süre sonra ismimi sayıklayarak uyanıyordu. Elini tutup ''burdayım bitanem korkma canımın içi''diyerek saçından öptüm.Dışarı çıkıp diğerlerini çağırdım. Bende doktorun yanına gittim.''merhaba doktor bey hasta ne zaman taburcu olacak acaba''diye sordum. 1 saate kadar çıkabileceğimizi söyledi. Hastane bahçesine çıktıktan sonra bir sigara yaktım. Şuan gerçekten çok ihtiyacım vardı. Cebimden Laya'nın telefonunu çıkartarak annesini aradım. Neden aradığımı bilmiyordum artık kapatmak için çok geçti çünkü annesi çoktan telefonu açmıştı. Annesi''alo kızım Laya orda mısın''dedi. '' ımmm şey, merhaba ben Uraz. Laya size benden bahsetti mi bilmiyorum, ben Laya'nın erkek arkadaşıyım, Laya küçük bir baygınlık geçirdi. Birazdan hastanede çıkacağız ve eve getireceğim. Pardon ordamı sınız?''karşı taraftan ses gelmiyordu yaklaşık 10 saniye sonra ''kızım şimdi iyi mi? Sesini duymak istiyorum''. Dedi '' 5 dakika sonra ben sizi ararım diyip kapattım. Asansöre binip yukarı çıktım ve Laya'nın bulunduğu odaya girdim. '' canım nasıl oldun. Ha bide annen aradı bende konuştum''dedim gülümseyerek. Laya ''Ne ne yaptın ya kendini ne diye tanıttın, nerde olduğumu söyledin''dedi.' 'Gerçekleri söyledim, sevgilim olduğunu ve hastanede olduğumuzu. Şimdi çıkıyoruz eve bırakacağım seni hemde anneciğimle tanışmış olurum''dedim gülümseyerek. Laya'da utanarak gülümsedi ve elimden tuttu. Hastanede çıkıp arabaya bindik.''iyimisin canım çok korkuttun beni eğer sana da bişey olsaydı içinde kaldığım o karanlığa daha batacaktım. Siyah gökyüzümü sen aydınlattın. Annem ve babamdan sonra da seni kaybedersem yaşayamazdım. '' gözyaşlarımı tutamıyorum. Laya''canım, sevgilim hiç bir zaman bırakmayacağım seni, hem sadece bayıldım hiç birşey olmayacak merak etme '' diyerek yanağımı okşadı. Laya, her ne kadar bayılma durumunu hafife alda da içimde kötü bir his vardı, bu sadece bayılma değildi.