Gitmeden önce düşün
Çünkü döndüğünde bulduğunla,
Giderken bıraktığın asla aynı olmayacak...
******
GİTTİN...
Hani bazen "Çok yoruldum, çekip gitmek istiyorum." Derdin ya bu yüzden sana neden gittin demek gelmiyor içimden. Neden yorulduğunu bile söylemez ara sıra dalar bu sözleri fısıldardın. Sana hiçbir zaman "neden?" diye sormadım, soramadım.
Kızmıyorum aslında sana bir yerden iyi oldu diyorum. Eski Sona yok artık, daha güçlü daha cesur bir kız oldum sayende. Eski bana dönüp bakıyorum da ne çok gülerdim şimdi buzdan bir duvar gibiyim... Sadece kemanıma sarılıyorum. Seni unutmamda o kadar yardımcı oluyor ki.
Sormayacaksın ama ben yine de söylüyorum. Artık seni sevmediğimin farkındayım, bazen "aklından ne geçiyordu giderken?" diyorum. Sahi hiçbir şey söylemeden giderken aklından ne geçiyordu. Nedenini bilmesem de bu kadar zor muydu söylemek?
Yağmurda kanatları ıslanmış bir serçe gibiydim sığınacak bir yer ararken çıktın karşıma, ürkmüştüm hani kuşlar kanatları ıslanınca uçamazlar ya bende öyleydim uçamıyordum, mahkumdun sana. Bir şeyler çekiyordu beni sana adını koyamadığım bir histi bu. Kimsenin vermediği güveni vermiştin gözlerine bakınca hayatın bütün güzellikleri benimle oluyordu. Sen bambaşka diyarlardan biriydin. O kadar gerçek dışı, bi o kadar gizemli... Sevmeyi o kadar özlemle beklerken aşkı o kadar özlerken hatta aşk bana uğramaz derken sevdim seni ama... Ama sen gittin.
Bazen hak veriyorum. Kafasını dağıtmak istiyor insan. Ama hiç mi istemedin beni yanında. Bir açıklama yapma gereği duymadan gitmek senin için bu kadar kolayken sevgin de mi yalandı?
Seni düşünmüyorum ,ama artık hiçbir hayale kucak açamayacak kadar yorgunum.
*****
Baray...
Baray'ın gidişi beni öyle etkilemişti ki. Aylarca ayağa kalkamamıştım. Sonradan toparlandığımda kendime bir kurtarıcı bulmuştum.
Keman.
Elime her aldığımda hayattan soyutlanmış, her şeyi unutmuştum. Hem keman çalıyor hem dans ediyordum. Aslında ona ilk başlarda kızmıştım. Haber vermeden gittiği ve beni tek başıma bıraktığı için. İlk aylarda saatlerce ağlamış neden gittiğini sorgulamıştım.
Sahi neden gittin?
Düşünüyorum da önceden ne çok gülerdim. Hayatımda tek olumsuz şey yoktu annem babam iyi hayatım çok güzeldi. Annemler bile benim bu durumumu kaldıramamış psikoloğa götürmüşlerdi.
Baray'ı ve beni biliyorlardı. Lise sonda tanışmış hatta ileriki hayatımızla ilgili hayaller bile kurmuştuk. Aradan geçen bir sene her şey rüya gibiydi. O kadar kendimi kaptırmıştım ki. Gideceği aklıma bile gelmezdi. Ara sıra şaka olsun diye "çok yoruldum, çekip gitmek istiyorum..." diyordu. Tabi ben öyle sanıyormuşum.
Aslında söyledikleri hayatımızdaki gerçeklermiş.
Artık ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Sanki bütün hislerim bedenimden çekilmiş bir ölü gibiydim. O kadar ruhsuzdum ki, gerçi hala öyleyim ya...
Üç yıl koskoca üç yıl bir kere bile haber vermemişti. Bir yılın ardından düzelmiş ve kimseyi umursamaz olmuştum. Etrafımda iki elin parmaklarını geçmeyecek kişi anca vardı.
Düşünmüştüm, çok düşünmüştüm.
Kendime, ona o kadar çok kızgındım ki? Acaba bir şey mi yaptım dedim ilk başlarda. Ama gitmesini sağlayacak kadar bir şey yapmamıştım. Ya da bir şey yapmıştım ama farkında değildim. Bazen sevgimden mi bunaldı acaba dedim. Pek sevgimi belli etmezdim aslında. Ama yeri gelir fazlasıyla gösterirdim.
Ona olan sevgim bitmiş yerini dans ve keman almıştı... Birden bire hayatıma girmiş, birden bire kaybolmuştu, ardında yıkılan bir ben bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kemanın Dansı (askıda)
Roman d'amourGİTTİN.. Ansızın, haber vermeden. ****** Gitmeden önce düşün Çünkü döndüğünde bulduğunla, Giderken bıraktığın asla aynı olmayacak...