Bölüm 28 | Muzlu Süt Sever Misin?

4.1K 303 25
                                    

"Evet sonra" dedi ve ardından "Görüşürüz" kelimesini bastırarak ekledi.

****

Sabah odaya vuran güneş ışıklarıyla birlikte uyandım. Güneş ışınları odaya vurdukça havadaki küçük tozlar beliriyor ve nefes aldıkça onları içime çektiğim aklıma geliyor daha sonra bu kusma isteği yaratıyordu.

Güneşle birlikte odaya kuş sesleri dolmasını ve bununla beraber huzurlu bir şekilde uyanmayı dilerdim ama bazen herşey umduğumuz gibi gitmeyebilir.

Ben de bu sabah yoldan geçen araba sesleri ve yetmiyormuş gibi birde fazla uzak olmayan bir mesafeden geçen yük treninin sesiyle uyandım. Zaten heyecanımdan dolayı zor uyumuştum, bari huzurlu uyansaydım değil mi? Adalet denilen şey burda devreye girmeyi düşünebilirdi mesela.

Lavabodaki işimi hızla bitirdim ve gardıroba yerleştiğim kıyafetlerden beyaz kazağımı çıkardım. Konbin oluşturacak ne enerjim ne de zamanım vardı. Bunun için üst üste katladığım kot pantolonlarımdan birini çıkardım ve bacaklarıma geçirdim. Çok kullanılmaktan dolayı yer yer rengi solmuş olsa da çok da kötü durmuyordu.

"Sung Kyung-ah! Uyandın mı? Bugün önemli bir gün" diye seslenen yumuşacık sesiyle Jungkook'un annesiydi.

"Uyandım" derken boy aynasında kendime baktım ve bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım. Parfüm ve doedorantdan sonra çantamı taktım ve artık çıkmaya hazırdım.

Koridoru geçtikten sonra çantamı askılığa astım ve mutfağa geçtim.

"Günaydın" diyişime Günaydın ile karşılık verdiler ve masadaki şeylerden tabağıma doldurmaya başladım.

"Önce çorba içmelisin" diye seslendi Bayan Min ardından "Bugün önemli bir gün. Sınavın var" diye ekledi.

"Tamam" dedikten sonra çoktan hazırlamış olduğu çorba kasesinden yudumlamaya başladım. Bu sırada Jungkook'un babası Jung Seok küçük ekranlı televizyondaki kanalları değiştiriyor, Jungkook'un annesi ise kızarmış ekmek hazırlıyordu.
Karnımı tamamen doldurduktan sonra kalkmak için izin istedim "Sanırım artık gitmeliyim"

"Bırakmamı ister misin?"

"Hayır" dedim "Zaten sadece pazar günü dinlenebiliyorsunuz. Diğer günler işe gidiyorsunuz. Ben kendim giderim, siz dinlenin"

Ikisi de başlarıyla onayladı "Tamam canım, dikkatli ol"

"Tamam" deyip vedalaştıktan sonra yola koyuldum. Girmem gereken bir üniversite sınavı vardı ve ben zerre kadar heyecanlı değildim. Sınava hazır hissediyordum ve ayrıca sınavda başarılı olursam üniversitenin yurduna falan yerleşmeyi planlıyordum.

Otobüsle uzun süreceği için taksiyle gitmeyi tercih ettim ve yol boyu rahatlatıcı müzikler dinledim.

****

Sınavda tanıdığım birini görmemek sanırım iyi bir şeydi. Zaten okulda seviliyor sayılmazdım. Hatta tanınıyor bile sayılmazdım. Sadece popüler olanlardan Shi Woo ile takıldığım yada okul başkanı gibi önemli bir konumda olan Jung Hyung ile kavga ettiğim için ismim geçmiş olabilirdi yada tüm bu olaylardan dolayı az da olsa tanınıyor olabilirdim. Tamam, kabul, tanınıyordum.

Dört saatlik sınav süresi bitince kağıdımı teslim edip sınıftan çıktım. Tahmin ettiğimden kolay geçmişti. Şimdiki işim ise tabiki Jungkook'un yanına gitmekti. Ama önce birşeyler atıştırsam daha iyi olabilirdi.

Kulaklıklarımı taktım ve daha sonra ellerimi ceplerime yerleştirdikten sonra yürümeye başladım.

Şarkıya eşlik etmemek için çaba sarf ederken omzuma konulan elle sıçradım. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi Shi Woo'dan başkası değildi.

Banana Milk | jungkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin