Hastahane

100 24 1
                                    

Ukala prens arabasına atladı. Gitti. Ne tür bir insandı bu. Bir kızı ormanda tek başına bırakıp giderdi.Ama beni bırakıp gitme desem açtığı savaşı direk kaybederdim. Anıl'a konum attım. Sonra da "Gel. Beni al burdan."diye mesaj atım. Yaklaşık 20 dakika sonra geldi.
Sinirli bir ifade ile baktı bana "Ne işin var burda? "Dedi.
Bende: "Hiç bir şey sorma sadece beni burdan eve götür." Dedim. Kafasıyla onayladı. Eve varmıştık. Anıl ile vedalaştım. Tam evin kapısını açarken bayıldım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Tabi ki tepemde bizimkiler , annem ve babam vardı. Doktor odama geldi;
Annemlere, " Dışarıda konuşmamız lazım"dedi. Bana döndü. "Birazdan hemşire gelicek ve seni hazırlıcak."dedi.Onayladım. sonunda bizimkilerle yalnız kalmıştım.
Ne oldu bana diye söze başladım. Hiç kimseden ses çıkmadı. Mira'nın gözleri doldu. Koşarak odadan çıktı. Arkasından Melih gitti. Anıl bana bakıp
"Ne işin vardı orda? " dedi.
-Ben soğuk prensle konuştum. Daha doğrusu o beni zorla oraya götürdü.
Tam o sırada hemşire geldi. Anıl odadan çıktı.

Berkay'ın ağzından :
Okula gitmek yerine mekana gittim. Uykusuzdum. Yataklardan birine geçtim. Düşüncelerimle boğuşurken uyuya kalmışım.
Nerdesin laaaaan Berkay diye bir sesle uyandım. Uyanmamla beraber suratıma sağlam bir yumruk yedim. Karşımdaki kişi hatta kişiler Anıl,Melih ve Mira idi. İkisi birden baya hırpaladılar beni. Sonra onlar geriye çekildi. Mira yanıma yaklaştı;
" Ben sana eğer onu üzürsen seni mafederim demedim mi ? " diye sordu.Yerden kalktım. Ona doğru bir adım attım. "Ben ona hiç bir şey yapmadım."dedim.
-"Ne demek bir şey yapmadım ya kız sen ona ne dediysen şoka girmiş. Hastalığını tetiklemiş.Sana kendini affettirmekle ugraştığı için ilaç ve iğnelerini kullanmamış. Onu hasta yapan eksiklik kiste donüşmüş. Eğer o kız ameliyattan sağ çıkmazsa seni öldürürüm." Dedi. Arkalarına bile bakmadan gittiler. Bende arkalarından çıktım. Hangi hastaneye gidiceklerini öğrenmek için onları takip ettim. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geldiler.Arabayı park ettiler. İçeri girdiler. Bende onları takip edip içeri girdim.Ama asansöre bindikleri için onların nereye gittiğini göremedim. Girişte bulunan görevliye sordum." Nil Vardar'ın odası acaba hangi oda." Dedim. Tek kaşını kaldırdı ve 5.kat 45.inci oda."dedi. Teşekkür ettim.Asansörü beklemek yerine merdivenleri kullandım . Sonunda 5.inci kata varmıştım. Oda numaralarına bakıyordum. Tam buldum diye sevinirken odanın kapısı açıldı. Sedyenin üzerinde ilaçla bayıltılmış. Kolunda serum olan Nil çıktı. Beynimden vurulmuş gibi oldum. Aklıma ise annemi çok seviyordum o gitti şimdi Nil'i seviyorum oda mı gidecek diye bir sürü fikir geçti. Bir yandan ise Nil'in bedeninin bir ameliyata gireceği ni izliyordum. Yavaş yavaş götürdüler onu. Tam o sırada yanıma hir adam geldi. Söze girişti.
"Sen Nil'in arkadaşı mısın? Bize destek olduğun için sağol"dedi. Sanırım bu Nil'in babası idi. Gözlerim doldu. Kafamla onayladım. Ona diyemezdim kızınız benim yüzümden bu halde diye. Biz ayakta dururken bir kadın ve Nil'in tayfası gözüktü. O an anladım Nil'in annesiydi bu. Gözleri aynı kızı gibiydi. Karşımızda duran bekleme koltuklarına oturdular. Melih yanıma geldi. Kolumdan tuttu.
"Onu seviyorsan ailesine hiç bir şey söyleme."dedi. Yanımdan uzaklaştı. Aileye destek vermek için çabalamaya başladılar. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu. En sonunda Mira kendini tutamadı. Ağlamaya başladı. Sanki herkes onun ağlamasını bekliyormuş gibi bıraktı kendini. Anıl ile Melih dışarıya hava almaya gittiler. Yaklaşık 2 saat sonra ameliyathane kapısı açıldı. Doktor çıktı. Tabi bizde hemen doktorun etrafına toplandık.
" Ameliyat başarılı geçti. Oluşan kis tamamen temizlendi. Ayılması biraz uzun sürebilir. Onu uyanıncaya kadar goremezsiniz. Tekrar geçmiş olsun. "Dedi. Bir kaç dakika sonra şedye ile Nil çıktı. Baygındı ve saçının sol tarafı kazınmıştı. O an gözümden birer birer yaşlar döküldü. Koşarak oradan uzaklaştım. Merdivenleri üçer beşer atlayarak indim. Arabama atlayıp mezarlığa sürdüm. Yine anneme gelmiştim.
Anne diye başladım sözlerime. Sevdiklerime zarar veriyorum anne ben. Babamda sildi attı beni. Kimsem kalmadı. Yalnızım anne. Sevdigim kız benim yüzümden ölüyordu. Benim suçum ne. Evden de ayrıldım. Seni özledim. Senin yanında olmak istiyorum. Ama olamıyorum. Gitmek istiyorum. Burdan uzaklaşmak ama gidemiyorum. Onu arkamda bırakıp gidemiyorum. Sözlerime devam ederken arkamdan bir el omzuma toparlan şeklinde vurdu.Kafamı çevirdim. Benim omzuma dokunan kişi Anıl'dı.
"Aramıza hoşgeldin soğuk."dedi. Güldüm." Hoşbuldum"dedim

Soğuk PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin