Bana iyi geliyordu. Nedensiz bir şekilde onun yanında iyileşmiş gibi oluyordum.
Akşama kadar uyumuşum. Gözlerimi açtığımda annem ile Mira yanımdaydı. Ikisi de çok yorgun gözüküyordu. Özellikle annem. Benim uyandığımı görünce Mira söze girişti.
"Amma uykucu oldun sen. Uyuyan güzel mi olucaksın başımıza? " dedi. Bende durur muyum.
"Çok güzelim de uyuyan güzel olucam sanki."dedim.
Annem hemen kaşlarını çattı;
"Didişmeyin hemen. Daha yeni uyandın hemen cevaplar veriyosun.İyileştin galiba?"dedi. Onun sözünün bitmesini beklermiş gibi kapı çaldı. Yine hemşire geldi.
"Bu kadar sohpet yeter. Yemeğinizi yemeniz ve ardından ilaçlarınızı içmeniz gerek "dedi.
Mira;
"Siz yemeği getirin. Bizde çıkıyoruz."dedi. Annemle beraber odadan çıkacakken "Durun"dedim. Dönüp bana baktılar. Ben ise "Kim yedirecek bana yemeği" dedim. Mira bana sinsi bir bakış attı.
"Yemekçi belli değil mi acaba "dedi.
Sonra da annemle beraber çıktılar. Aradan on dakika bile geçmeden kapı açıldı. Gelen tabi ki de Berkay'dı. Onun benimle ilgilenmesi çok hoşuma gidiyordu.
"Nil hanım ne yemek istersiniz?"diye sordu. Yemeklere göz gezdirdim;
" Çorba ve makarna olabilir."dedim.
Aslında yemek yemeği istemiyordu canım. Ama onun bana yemek yedirmesi iştahımı açıyordu doğrusu. Çorbayı tepsiye koydu. Sonra yanıma oturdu. Bir kaşık içtim.
"Ama bu sıcak."dedim. Güldü. "Iyice çocuk oldun kartaliçe sen "dedi. Elimle hafifçe omzuna vurdum. "Iyilestin galiba yine çok sertsin"dedi. Güldüm. Sonra yemek yemeye devam ettim. Artık çorbayı üfliyerek içiriyordu bana.
"Yemeğini bitirince biraz yürütücem seni."dedi. Kafamla onayladım. Çorbamı bitirdikten sonra." Doydum ben."dedim. Tepsiyi aldı. Yerine koydu. Bana yaklaştı. Bileğinde olan tokayı eline geçirdi. Çekmeceden tarağı aldı. Narince saçlarımı bir tarafa doğru tarafı, ördü. Sonra ban bakrak;
"Şu pijamaları da değiştirelim. "Dedi. Kafamla onayladım. Karşımdaki dolaptan siyah kaplanı pijamalarımı çıkardı. "Am bunlar en sevdiklerim."dedim. Güldü. "Kartallı olması lazımdı bunların. Hiç sana yakıştı mı kartaliçe."dedi. Sonra ana döndü. Gozlerini gözlerime odaklandı. Üstümde olan mavi pijam üstünü çıkardı. Utanmıştım doğrusu. Am gözlerini gözlerimden ayırmadan bakmadı dikkatimi çekmişti. Hiç vücuduma bakmadı. Üstümü ve altımı değiştirdi. Siyah ayakkabılarımı giydirmeden önce ayağıma çoraplarımı giydirdi. Ban döndü ve; "Artık hazırsınız hanımefendi."dedi. Bende "Ona o zaman koluma girde odadan çıkalım."dedim. Kafasıyla onayladı. Koluma girdi ve odadan çıktık. Koridor uzundu. Yavaş adımlarla ilerliyoduk. Ona döndüm;
"İyi olan kazandı. Sen kazandın."dedim.
Gülümsedi. Bu aralar fazla gülüyordu. Galiba bende ona iyi geliyordum. Bir yandan yavaş yavaş yürürken diger yandan da onun bana cevap vermesini bekliyordum.
"Pes mi ettin sen kartaliçe bozuntusu." dedi. Hayır şeklinde kafamı salladım. "Savaşacak gücüm yok ki."dedim. Tek kaşını kaldırdı ve;
" Bende bir Beşiktaşlı olarak sana diyorum ki saldırmaktan asla vazgeçme!"
Söylediği sözler bana iyi gelmişti. Ona dedim ki "O zaman iyi saldıran kazansın." Bu cümleden sonra ikimizde sessiz kaldık. Koridoru yürümüştük. Geri dönüyorduk. Tabi ki yavaş yavaş. Sonunda odaya ulaştık. Berkay kapıyı açtı. Ne göreyim. İçersi çiçeklerle dolmuştu. Her yerde notlar vardı. Berkay'dan destek alarak bir kaç notu okudum. Berkay'a döndüm.
"Teşekkür ederim."dedim ve sarıldım.
Berkay'ın suratında şok olmuş bir ifade vardı. Bana döndü.
"Ben sadece yatağının yanındaki papatyaları sana gönderdim. Diğerleri ile alakam yok."dedi. Ona döndüm. "O zaman kim ?"diye sordum. Bana. notun kenarındaki (D) işareti dikkatimi çekti. Ona da bunu gösterdim. Sinirlendiğini anladım. Çünkü sağ elini yumruk yapmıştı. Papatyaların yanına gitti. Notu bana doğru gösterdi. "Bak ukala prens" yazıyor.dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Prens
ChickLitHasta olan Nil ile Nil hariç herkesi kendinden uzak tutan bir soğuk prens