Soğuk Prens

Neden Soğuk Prens

Bakışlarından daha da kortuğum sırada Berk atladı söze:

"Ne işin var burada?"dedi. Hemen kendimi toparladım."Dün ukala prensle konuşmamız yarım kalmıştı. Onu tamamlamaya geldim."dedim. Berk kafasıyla onaylayıp anahtarlarını ve siyah deri ceketini alıp mekandan ayrıldı.
Berkay : Evet seni dinliyorum.
Onunla yalnız kalmak bir an beni tedirgin etsede kafamdaki düşünceleri toplayıp ona cevap verdim. Sen ne hakla benim arkamdan iş çevirisin ayrıca bunu neden yaptın. Okula da gelmedin bugün. Dün geceden sonra ne çabuk değişti fikirlerin.....
Yanıma yaklaştı aramızda çok kısa bir mesefe vardı. Onla bu kadar yakın olmak beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.
Beni dün ortada bıraktığın yetmedi mi kartaliçe?
Takımımı biliyor olması şaşırtmamıştı beni ama böyle hitap etmesi hoşuma gitmişti.
"Ben dün için özür dilerim. Bugün okula da gelmeyince merak ettim seni. Eğer seni kırdıysam kusura bakma."dedim ve kendimi ondan uzaklaştırıp bir mindere oturdum.

Özür dilerim diyosun haaaa.Beni hayatta sadece bir insan yalnız bırakmıştı. Oda 4 yıl önce ölen annem.Ve sen kartaliçe bozuntusu dün beni bıraktın.Senin ne kadar hassas bir kız olduğunu biliyorum. Çevrendeki insanlarla olan bağını da. Ben seni hep içimde yaşadım. Seni biriyle gördüğümde sinirden kendimi tutamıcak hale geldim. Okulun soğuk prensi dün soğukluğunu kaybedicekti.Ama dinlenilmeden hisleri bilinmeden ortada bırakıldı. Bundan sonra beni merak etme. Şimdi git burdan hislerimi de öğrendin. Daha dinliyecek bir şeyin kalmadı çünkü.
Oturduğum yerden kalktım. Gözümden akan yaşı sildim.Ve arkama bile bakmadan ordan çıktım. Arabamın kapısını açtım. Çantamı koltuğa fırlattım. Ve hızlıca oradan uzaklaştım.
Telefonumu alıp whatsapp grubuna baktım. Bizimkiler deliye dönmüştü.
Mira :Okul bitti sen nerdesin?
Isin bittiginde direk bize gel
Melih: Nil nerdesin deli olduk.Annen Nehir teyzede ulaşamamış sana.
Anıl:Eğer sana bir şey olursa mafederim herseyi.
Ve böyle bir sürü mesaj. Cevapsız aramaları da unutmamak lazım. Ilk önce annemi aradım. Sesi telaşlı geliyordu. Nerdesin sen.Nil çok merak ettim seni. Anne sakin bir arkadaşım ile buluştum telefonum arabada kalmış. Miralara geçiyorum şimdi dedim. Oda "Tamam ama bir daha böyle habersiz bırakma."dedi. Bende onayladım.
Kısa bir süre sonra Mira nın evine varmıştım. Arabayı park etmek yerine güvenlikte olan adama anahtarı verdim. Kapıya vardığımda hizmetçi kapıyı açtı. Iceri girip Mira ya sarıldım. Ve ağlamaya başladım. Bana ne olduğunu sordu. Olanları anlattım ve ona dün öyle davrandığım için çok pişman olduğumu söyledim.
Mira da kahve yapıp geldi. Bana sakin olmamı söyledi:
"Bunları nerden bilicektin. Senin bir suçun yok üzme kendini."deyip yanıma oturup bana sarıldı. Moralim daha iyiydi. Biraz daha rahatlamıştım ki telefonum çaldı.Arayan Melih'ti.
-Efendim Melih.
-Nerdeydin sen deli olduk insan bir haber verir.
-Sakin ol bir arkadaşımla buluştum. Arabada kalmış telefonum.
-Peki şimdi nerdesinnnn.
-Miralardayım yarın konuşuruz.
Dedim ve telefonu kapattım.
Mira'nın yanından kalkarak onun odasına gittim. Ve duşa girdim.Suyun bedenime değmesi ile düşüncelerle boğuldum.Kendimi uzun zamandan sonra güçsüz ve bitkin hissediyordum.En son ne zaman ağladığımı bile hatırlamıyordum. Herhalde hastalığımı ilk oğrendiğim zaman.Rutin kontrollerde doktorların dikkatini bende neredeyse hiç bulunmayan b12 vitamini eksikliği çekmişti. O ne diye sorarsanız sinirleri zayıflatan, arada bazı unutmalara sebeb olan, genellikle baş dönmesi ve bayılmalarla kendini belli eden bir hastalık. Kısacası vejeteryan olmanin en kötü yönü. Ve de tedavi edilmediği sürece unutkanlık ile ilgili hastalıkların başlamasını sağlayan bir şey.
Duştan çıktım. Mira tabletin başında bir şeylere bakıyordu. Bende pijamalarımı alıp banyoda giyindim. Odaya döndüğümde ise Mira ukala prensin annesinin ölümünü araştırmış bana anlatmaya başladı.
Bundan 4 yıl önce Berkay, babası Ahmet amca ve ölen annesi melek Teyze Izmir'e tatile gitmişler. Tatilin 2. günü Berkayların otelinde bir kavga çıkmış. Otel sahibi Ahmet Amca olunca oda ordaymış . Aynı şekilde Berkay ve annesi de. Kavgayı çıkartanlardan biri silahını çıkarmış.Ahmet amca Berkay ve annesinin önüne geçene kadar kurşun Melek teyzenin tam kalbine gelmiş. Orada ölmüş.

Berkay'ın ağzından :
Onu karşımda görünce birden şaşırdım. Ama güçlü görünmek için ona hislerimi anlatıp onu kovdum. Ona karşı hislerimi anlatmış olmama rağmen içim rahat değildi. O mekandan ayrıldıktan sonra bende arabamla ayrıldım ordan. Bir çiçekçiye uğrayıp papatya aldım. Ve mezarlığa annemin yanına gittim. Mezarlığın yakınlarına arabamı park ettim ve ağaçlarla dolu olan mezarlıkta ilerlemeye başladım. Annemin mezarına gelmiştim. Papatyaları bıraktım. Zaten en sevdiği çiçekler papatyalardı.Anne diye başladım anlatmaya oğlun yalnız kaldı anne.Neden yanımda değilsin. Senden sonra ilk defa birini sevdim oda beni bıraktı. Hep böyle mi olucak anne? Beni hep bırakıcaklar mı ? Önceki neşem yok artık. Çok nadir gülümsüyorum.Oda Nil i görünce ama artık o da yok anne.Ne yapıcağımı bilmiyorum. Hislerime de engel olamıyorum. Keşke yanımda olsan bir yol göstersen ne güzel olurdu.Ama yoksun .Tam tamına 4 yıl 2 aydır yoksun.Senden sonra Soğuk Prens oldum anne.Zengin olduğumuz için prens kızlara karşı ilgisiz olduğum için soğuk. Bir süre daha orda durdum. Kendimi toplayıp uzaklaştım yavaş yavaş annemin mezarından. Arabama atlayıp eve sürdüm.Arabamı park ettim. Kapıyı hizmetçi kız açtı.
Hoşgeldiniz Berkay Bey.Babanız ve misafiri salonda sizi bekliyor.
Kafamla onayladım ve içeri girdim.Babamın yanında annemin eski arkadaşı olan Esma teyze vardı.
Babam söze başladı:
" Berkay biliyorum.Annensiz geçen 4 yıl oldu. Ama hayat devam ediyor. Onun için ben yani biz evlenmeye karar verdik.Senin düşüncen benim için çok önemli oğlum. "Dedi.
Onlara doğru yavaş yavaş adım atarken ağzımdan şu sözler çıktı:
Annemin tasarladığı ve her ayrıntıyı düşündüğü bu evde anneme ait olan hatıralarla beraber bu kadınla mı yaşıyacaksın? Onunla uyudugun uyandığın yatakta bu kadınla mı yaşayacaksın ?Eğer evlenmeyi çok istiyorsan karın olucak kişiyle başka bir eve taşınırsın.Yada anneme ait olan hiç bir şeye dokunmazsın baba.
Sözümü bitirmemle suratıma bir tokat yedim. Ilk defa babam bana el kaldırmıştı ve nedeni annemin hatıralarını düşünmemdi.Odama çıkıp eşyalarımı çantama koydum ve evden çıktım.