Gözlerimi açtım. Zorla açık tutuyordum. Vücudum çok yorgundu. Özellikle de başım da inanılmaz bir ağrı vardı. Sanki filler tepişiyor, atlar dans ediyordum. Gözlerimi açalı beş dakika olmuştu sanırım. Hemşire geldi yanıma.Tansiyonumu ölçtü. Kısa bir süre sonrada doktor geldi içeri.
Beni kontrol etti. Dosyaya birşeyler yazdı.
"Nil hanım bir kaç gün daha misafirimizsiniz. Birazdan yakınlarınızla görüşebilirsiniz. Ama kendinizi fazla yormak yok."dedi.
Kafamla onayladım. Odadan çıktı.
Biraz süre geçti. Kapı açıldı. İçeri ilk annem ve babam girdi.Annem ağlamış çok belliydi. Babam ise güçlü görünmeye çalışıyordu. Annem benim elimi sıkıca tuttu.
-Çok korktum annecim. Seni kaybedicez diye çok korktuk. Bizi bırakmayıp, savaştığın için teşekkür ederim canım kızım.
Annemin sözleri içime çok dokundu. Gülümsedim.
"Benden kurtuluş yok anne."dedim.
Yüzünde gülümseme belirdi. Icim rahatlamıştı. Babam ise sadece alnımdan öptü. Sonra da ikisi de beraber odadan çıktı. Karnım açıkmıştı. Hemşire butonuna bastım. Biraz güç oldu ama başardım. Kapı çaldı. Yaklaşık iki dakika sonra.
Cılız bir ses tonuyla ;
"Girin"dedim.
Beyaz hemşire önlüğü.Toplu sarı saçları ile bir hemşire belirdi. Bana yaklaşıp
"Nil hanım bir sorun mu var "dedi.
Bende cevapladım.
"Hayır. Sadece acıktım."
Tebessüm etti.
"Yemek getiricektik ama ailenizle görüştüğünüz için erteledik."dedi.
Odadan çıktı. Elimi kafamda gezdirdim. Ve tüylerim diken diken oldu. Saçımın bir tarafı kazınmıştı. Gözlerim doldu. Gözlerimden yaşlar birer birer aktı. Kapı yine tıktıklandı. Hemen gözlerimi sildim. Yine cılız bir ses ile;
"Gir."dedim.
Dememle beraber şaşırdım. Dört tane doktor ve bir tane yemekçi vardı. Tuhaf hissetmiştim. Çünkü hepsinin kafasında ve yüzünde maske vardı
Yemekçi olan yanıma yaklaştı. Korkmuştum doğrusu.
"Yemeğinizi nasıl alırsınız."dedi. Bu sesi tanıyordum. Bu ukala prensti. Şaşkınlığım daha geçmeden.Doktor olan grup yüzünü açtı.
"Ya siz manyak mısınız?"dedim.
Evet. Öyleyim ve öyleler diye Melih söze atıldı.
Mira hemen yanıma gelip bana sarıldı. Sonra kafasını açtı. Onla beraber diğerleri de kafasını açtı. Saçlarını katılmışlardı. Mira'nın ki benim gibi bir yanı kazınmıştı. Erkekler ise askerlerden beterlerdi. Ama beni mutlu etmişti. Bu kadar sevilmek. Bu kadar düşünülmek beni ruhsal anlamda toplanmıştı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Onlara döndüm;
"Beni Berkay'la bırakın lütfen. Şu an ona ihtiyacım var."dedim.
Hepsi bana tuhaf tuhaf baktı. Özellikle de Berkay.Hepsi bana sarıldıktan sonra odadan çıktı.
Berkay'a çok açım beni doyurur musun diye sordum.
Kafasıyla onayladı.
Hiç konuşmuyorduk.Ilk önce çorba içirdi bana. Icine ekmek doğradı. Bana bağıran beni orda bırakan adamdan eser yoktu. Bi an durdu.
"Beni affet lütfen. "Dedi.
-"Aramızda kötü bir olay olmadı."dedim
Bi yandan konuşuyor bir yandan da yemeğini yediriyordu.Yemeğim bitti. Oda toparlandı.
"Dinlenmen gerekiyor"dedi.
-Peki.Ama yine gel
+Gelicem merak etme
Yanıma yaklaştı ve alnımdan öptü.
Geçmiş olsun Meleğim. Bir daha sana bir şey asla olmucak dedi
Odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Prens
ChickLitHasta olan Nil ile Nil hariç herkesi kendinden uzak tutan bir soğuk prens