2086 takvimine göre, ağustos sıcaklarındaydı, ve Dünyanın sigarası (teknolojisi) göğü siyaha boyamıştı.. Yoğun karbondioksit, solunumu ağırlaştırıyor, nefes almayı zorlaştırıyordu.
Sadece elit kesimdekilerin temiz hava soluduğu bir yerdi; Serra, temiz ağaçlık ve evlerin bulunduğu tam bir yaşam alanıydı. Kendisine ait bir atmosferi vardı, "NitroAntikor" denilen 8 adet atmosfer kalkanı, gökyüzüne fırlatılıyor ve dışardan karbondioksit alımını sıfır dereceye düşürüyor. Bu etki alanında bulunan insanların solunumundan çıkan karbondioksit in, ağaçlar tarafından emilmesi ve oksijen olarak tekrar etki alanı içerisine bırakılması sayesinde sonsuz bir solunum döngüsü sağlıyordu. Diğer bölge arazisine yerleşmiş olan halk gruplara bölünmüş, kabileleşmeye başlamıştı. Ve Dış dünya onlar için tam bir cehennemdi. 14 kabile vardı ve hepsinin içinde iki düşmanlık vardı; birincisi Elit kesime ve Üst düzey teknoloji arge'sine, diğeri ise diğer gruplara.
7. Grup olarak nitelendirilen Alfa'lar diğer gruplardan ilk olarak dışlanan; Ve güçlü erkekleri olan bir gruptu.
Alfa'lar ın lideri Patch ve sıradaki lideri de onun oğlu Scott'tı. Scott, iri yapılıydı, kolları uzun ve kaslı, vücudu mükemmel denecek derecede kusursuz du. Sarışın ve yakışıklıydı fakat tek bir sorun vardı, scott ın kalbi karaydı, kötüydü. Ve Scott, bu kapkara kalbin içinde, toz pembe bir aşk yeşertmişti, "Aisley".
2. Grubun, yani Mest'in en genç kızıydı Aisley, ve çok güzeldi. Saçları omzundan biraz aşağıda, uçları sarıya yakın karamel renginde ve dip kısımlarıysa çok açık kumral dı, harikaydı. Gözleri ela, teni hafif esmer ve buğday rengi arasında kararsızlığa düşürüyordu. Mest, geçimini uranyum çıkararak sağlayan bir gruptu ve bu akraba ve dost topluluğunun büyük bir kısmı zenginliklerle doluydu. Aisley'in annesi o çok küçükken ölmüş, babası bir iç çatışma sırasında ortadan kaybolmuş ve ne ölüsü ne de dirisi bulunabilmişti.
Aisley, yalnız yaşıyordu. 2 katlı bir evin üst katı, ona babasının bıraktığı yalnızlıklarla birlikte hediye kalmıştı. Yine çatı katında Uzay'ı izlerken uyuya kalmıştı. Kalktı, ağzına birkaç lokma birşeyler attıktan sonra her sabah çalıştığı UİT'e (Uranyum İşlem Tesisi) doğru yola çıktı.- "Hey" Nereye böyle?
- Yine ne var Scott?
- Sadece beni dinlemeni istiyorum, biraz konuşmak ve o tatlı yüzünün bana gülümsemesini istiyorum, bu kadar.
- Söylemekten usandım. Artık fazla rahatsız edici olmaya başladın Scott, farkında değilmisin?
- Bunu anlamayacak kadar aptalsın.
Arkasını dönüp gitmişti, Scott kin tutmaya elverişli bi kalbe sahipti.
Uluslar Arası Uzay İstasyonu, mükemmel bir dev yapı. Yıllardır diğer gezegenlere yolculuk yapmış ve yaşama elverişli olduğuna inanılan birkaç gezegen belirlemiştir.
Bu sabah tüm hazırlıklar tamamlanmış ve Serra'nın kurucusu, halkında lider olarak gördüğü Eddy Stanley, halka açık önemli bir konuşma yapmak üzere, kurulan 45 metrelik bir platformun tepesinden halka bakıyordu. Katılım zorunluydu ve yaklaşık 3 bin 800 kişi vardı.
"Kısa bir hoparlör cızırtısının ardından" Söze şöyle başladı;
- Sayın Jersey halkı, bilindiği üzere toplam 450 den fazla uzay aracı, yıllarca yapılan seferlerde yaşama elverişli gezegenler araştırdı. Hups98i ve Hups99i teleskoplarımız, galaksinin bir çok farklı bölgesini incelemekte, sözü fazla uzatmak istemiyorum, şuan lık bizim "Yeni Dünya" dediğimiz bir gezegen keşfedildi, ve araştırmalarımıza göre geçtiğimiz yıl gönderdiğimiz 25 kişilik mürettebattan oluşan ekip, gezegende kaya ve üzerlerinde yosunlaşmış bitki örnekleri buldu.
"Uzun bir sessizlikten sonra"
-Uzayda yaşam var. Ee yani birkaç yıl içinde orada bitki yetiştirmeyi başarabilirsek, ki, bu mümkün, 500 NitroAntikor ile bir yaşam alanı oluşturabiliriz.
Halk, ne yapması gerektiğini bilmediği bir duyguyla kaplanmış, şaşkınlık içinde bekliyordu.
- 8 NitroAntikor ile rahatça nefes alan ve yıllardır dışarıdaki halkı hiç düşünmeyen Serra, orada neden 500 NitroAntikor'la bize oksijen desteği sağlasın ki? Aptal olmayın. Hepinizi kandırıyorlar. Amaçları grupları köleleştirmek, Dünyada radyasyondan kurtulan son 4 bin insanıda kontrolleri altında başka bir gezegende çalıştırmak. Sudan çıkmış balık savunmasızdır. "HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ"
Konuşan Harry adında bir gençti. Tanrım ne cahillik ama. Cezası ölüm dahi olabilirdi fakat halk tuhaf bir şekilde onu desteklemişti. Büyük sessizlik ordusunun içinden yavaş yavaş "Doğru söylüyor, Evet, Haklı, Neden Bizi Düşünsünler?" gibisinden sesler yükselmeye başlamıştı ki Eddy Stanley'in sert ve kararlı sesi konuşmaları böldü;
"Sayın Jersey halkı topladığınız için teşekkür ederiz, çalışmalarımız devam edecektir, muhalif düşüncelerin aklınıza girmesine izin vermeyiniz, işlerinize dönebilirsiniz."Yanındaki yardımcılarından birini çağırarak " O aptal çocuğun hemen yakalatılarak Serra'daki mülkiyetime hapsedilmesini istiyorum, kimsenin haberi olmasın." kısık sesle söyledi.
Aisley, hayranlık dolu gözlerle bakmıştı Harry'e. Aceba hangi gruptandı?
Scott'sa durumun farkındaydı, kin ve öfkenin yanına kıskançlık çok yakışırdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPSOLMUŞ ÖZGÜRLÜKLER
Science FictionGiriş kısmından gereken içeriği öğrenebilir okumaya başlayabilirsiniz. Keyifli okumalar :) Kitap kısaca; Gelecekte yaşanan olayların kurgusunu yansıtmaktadır; savaş, teknoloji, aşk.