MUHTEŞEM DÜET

30 4 0
                                    

Buket ile yemek yedikten sonra alışveriş merkezinden çıktık. Ben Buket'i evine bıraktıktan sonra eve geldim.

Aldığım elbiseyi yatağımın üzerine koydum, ona uygun olan siyah topuklu ayakkabımı dolaptan çıkardım. Şimdi de çanta gerekiyordu kenarda duran siyah el çantasını da yatağın üzerine koydum, elbiseyi giydim, sabah ördüğüm saçlarıma fön çektim. Makyaj masasında duran gümüş renkli, yaprak desenli tokamı da alarak saçımın sağ tarafına taktım.

Kendimi övmek gibi olmasın ama yine çok güzel olmuştum. Topuklu ayakkabımı da giyerek. Masa da duran güzel kokulu parfümümü aldım ve her tarafıma sıktım.

Çantama telefonumu ve diğer eşyalarımı da koyduktan sonra evden çıktım. Bu elbiseyle araba kullanmak istemediğim için taksiye binerek, partinin olduğu yere geldim.

Etrafta dans eden insanlar, yüksek sesle çalan müzik şimdiden yormuştu beni. Gözlerim Buket'i arıyordu haa gördüm onu yine bulmuştu birini "ah Buket ah" neyse yanına giderek;

-" Selam."

-" Vayy! Güneş çok güzel olmuşsun peri gibisin âdeta. "

-' Teşekkürler! Buket sende çok güzel olmuşsun."

Tam konuşurken sahnede biri konuştu;

-" Merhaba arkadaşlar! Benim adım Cem. Bu partiyi ben yönetiyorum partide çeşitli aktiviteler olacak umarım beyenirsiniz. Size iyi eğlenceler diliyorum."

Demesine kalmadı içeriden bir ses geldi;

-"Cem bir içeri gelir misin?"

Çocuk içeri gitti yaklaşık yarım saat içerde kaldı. Sonra;

-" Küçük bir sorunumuz var sanatçılar trafiğe takılmış iki saat sonra geleceklermiş. Şimdi aldığımız bilgiye göre bir sorun daha varmış. Elektriği kesmemiz gerekiyor çünkü şarterlerin olduğu yerde arıza çıkmış onu yapabilmek için elektriği kesilmesi gerekiyor. Sizden çok özür diliyoruz arkadaşlar, eğer aranızda sesi güzel olanlar varsa dilediği gibi sahnede şarkı söyleyebilir."

-" Güneeeş kızım fırsat ayağına geldi. Hem senin sesinde güzel çıkıp söylesene."

-" Buket, saçmalama kızım ya. Bu kadar kişinin içinde sadece ben, delilik bu senin dediğin."

-" Delilik öyle mi? Görürsün şimdi sen."

-" Buket nereye?

Buket beni dinlemeyip sahneye doğru gitti ve;

-" Arkadaşlar aramızda şarkı söylemek isteyen bir arkadaşımız var. Ama biraz utanıyor, hadi Güneş'i sahneye çağıralım."

Buket'in söylediklerinden sonra herkes birden:

-" Güüüneeeş! Güüüneeeş!"

Buket sahneden inerek, kolumdan tutup beni sahneye çıkardı.

Bana bakan gözler, alkışlayan eller, çalınan ıslıklar, hepsi benim içindi... Utanacak ne vardı ki ben sesine güvenmiyor muyum? Güveniyorum Eeee daha ne, hadi bir şarkı söyleyip eğlendiriyim insanları."

Kendime gaz verdikten sonra kalabalığı dusuturmak için kenarda duran mikrofonu aldım ;

-" Arkadaşlar! Arkadaşlar! Bir sessiz olun lütfen. Tamam şarkı söyleyeceğim. Birazdan elektriği kesecekler o zaman sizden ricam telefonunuzun ışığını açmanız inanın çok eğleneceksiniz."

Ben konuştuğum sırada elektrikleri kestiler. Partideki gençler benim dediğim şekilde telefonlarının ışığını açtılar. Her şey çok güzel gidiyordu taa ki o gelene kadar.

Perdenin arkasından sahneye öyle biri geldi ki kalbim hızla çarpmaya başladı. Tahmin etmişsinizdir kim olduğunu evet Rüzgardı onu burada gördüğüme çok şaşırdım.

"Partiyi hazırlayan Cem'in arkadaşıymış benim şarkı söylediğini duymuş, eşlik etmek için gelmiş. Ama o yanımdayken nasıl şarkı söylerim ki ben..."

Kenarda ki masanın üzerinde duran gitarı aldı ve sandalyeye oturdu bana dönerek;

-" Mustafa ceceli: Gül Rengi şarkısını biliyor musun?''

-" Evet biliyorum."

-" Tamam o zaman onu söyleyelim."

-"Tamam."

Rüzgar'ın gitarın tellerini melodili bir şekilde oynatmasından beş dakika sonra şarkıya başladım. Sesim ince ve etkili olduğu için kulağa çok hoş geliyordu.

Benim bu mükemmel sesim karşısında Rüzgar bir taraftan gitar çalıp bir taraftan da beni izliyordu. Salonda dans eden, alkışlayan insanlar , çok mutluydum.

Sevdiğim insanla "MUHTEŞEM BİR DÜET" yapmak çok güzeldi. Milyonlarca şarkı söylemek istiyordum, "KAKBİMİN TEK SAHİBİYLE'' ama olmaz çünkü hem şarkı bitmişti hem de diğer aşıklara da fırsat vermemiz gerekiyordu.

Bizden sonra iki sevgili daha çıktı onlarda bizim gibiydi galiba, yeni sevgili olmuşlar. Aynı benim gibi kızın, erkeğin gözlerinin içine bakamayışı...

Aşığım ya aşık, Bir annenin yavrusunu sevmesi gibi seviyorum onu, onun kılına zarar gelse benim ciğerim yanacakmış gibi hissediyorum. Şimdi koşup boynuna sarılıp, yanaklarına iki buse kondurasım geliyor içimden.

Parti bittikten sonra beni yine Rüzgar evime bıraktı. Çok güzeldi herşey Rüzgarla arabadan indim, Rüzgar bana bakarak;

-" Güneşim, bu gece sana söyleyemedim. Kuğu gibi olmuşsun âdeta... Ya, ben seni hak edecek ne yaptım, ne yaptıysam iyiki yapmışım."

-"Yaa Rüzgar çok tatlısın. "

Diyerek partide yapmak istediğim şeyi yaptım ve boynuna sarılıp iki yanağından da öptüm. Benim öpmemle Rüzgar kas katı kesildi böyle bir şey beklemiyordu galiba...

Yani haklıda ben de olsa ben de kas katı kesilirdim. Neyse ki bu durum fazla sürmedi, Rüzgar yavaş yavaş kendine gelmeye başladı;

-" Güneeeş sen beni öptün mü?"

-" Evet Rüzgar, seni öptüğümden beri kala kaldın iyi misin?"

-"İyiyim iyiyim, sadece böyle bir şey beklemiyordum. Şaşırdım sadece o kadar."

-" Yani araba kullanabilirsin eğer kullanamazsan, araban burada kalsın, ben kendi arabamla seni evine bırakırım."

-" Nasıl? sen araba kullanmayı biliyor musun?"

-" Tabi ki de biliyorum dediğim gibi arabam bile var."

-" Neden arabamla gelmedin partiye?"

-" Bu elbiseyle araba kullanmak istemedim. Ondan yani yoksa her yere beraber gidiyoruz onunla."

-" Saatte geç olda sen içeri gir, ben de gidiyim. Malum yarın okul var.''

-"Görüşürüz canım"

-" Görüşürüz aşkım"

Ayy! İnanmıyorum Rüzgar bana "aşkım" dedi. Hızlı hızlı merdivenleri çıktım, eve girip kıyafetlerimi giyip, yatağıma uzanıyordum ki... Bir telefon geldi ablam arıyordu;

-'' Güneş, canım Enişten bu gece şirkette sabahlayacakmış. Bu gece bize gelsen ya hem zaten birkaç gündür sancılarım artmaya başladı var, ablacım eşyalarını toplayıp bize gelir misin lütfen. "

-" Tamam Ablacım ben geliyorum
Sen merak etme.''

-" Tamam canım"

KALBİNE DOKUNMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin