PRENSES'İN ODASI

25 2 0
                                    

Eniştemden kartı alarak Rüzgar ile birlikte siteden çıktık. Rüzgar'ın arabasına binip alışveriş merkezine gittik. Geldiğimizde önümüzü bir teyze kesti ve;

-" Evladım, burada benim yaşlarımda bir yaşlı amca gördünüz mü? Kendisi eşim olur. "

Teyzeye tam "yok" diyordum ki arkadan bir amca seslendi;

-" Hanım! Hanım! Buradayım. Ben seni kapıda bekliyordum, sen niye ayrıldın ki oradan?"

-'' Ne bileyim Bey bende seni soruyordum gençlere."

-"Kusura bakmayın evladım sizide rahatsız ettik."

-" Olur mu amcacım. Sizi tanımak güzeldi."

Amcayla teyze el ele tutuşarak ilerlediler. Dönüp Rüzgar'a baktım ikimizin yaşlılığıda inşallah böyle olurdu. Rüzgar amcaya özenerek elimi tuttu, birlikte alışveriş merkezine girdik.

Önce bebek mobilyaları satan bir mağazaya girdik. Adettendir kız çocuklarına pembe renkli mobilyalar alınır. Ama ben bu adete uyacak mıyım? Tabi ki de hayır.

En köşede duran beyaz beşik, aşağısında kıyafetleri koymak için çekmeceler, içinde çizgi film karakterlerinin bulunduğu bir battaniye ve bir yastık. Çok tatlı duruyordu, çok beğenmiştim Rüzgar'a dönerek;

-" Aşkım ben bunu çok beğendim, sen nasıl buldun?"

-" Bende beğendim aşkım eee o zaman alıyoruz."

-" Evet aşkım."

-" Tamam ben adamı çağırayım."

Rüzgar gidip adamı çağırdı, beğendiğimiz beşiği ve kıyafet dolabını ablamların adresine spariş ettik. İrem Su'ya bir kaç kıyafet gerekiyordu. Bu mağazadan çıkıp bebek kıyafetleri satan bir mağazaya girdik.

Herşey cıvıl cıvıldı. Büyük bir sevinçle kıyafetlere saldırdım. Küçücüklerdi, aynı tür kıyafetin her renginden aldım. Kenarda küçük patikler, şapkalar, etekler, t-shirtlar, elbiseler, ayakkabılar, daha birçok şey hepsinden aldım.

Şimdi sıra oyuncaklara geldi. Rüzgar ile birlikte oyuncak mağazasına girdik. Çeşit çeşit oyuncaklar vardı, ben raflardaki oyuncaklara bakınırken, biri omuzuma dokundu. Dönüp baktım, Rüzgar ne ara bulmuşsa bir hayalet maskesi bulmuş ve kafasına geçirmiş. Onu o halde görünce...

Hayalet görmüş gibi oldum. Aslında gibisi fazla hayalet gördüm, büyük bir çığlık attım ve;

-" Aşkım, ne yapıyorsun? Ödümü patlattın."

-" Aşkım "öd" nerde oluyor? Ben hep bunu merak etmişimdir."

-" Bilmiyorum lafın gelişi öyle. Hem bizim konumuz bu değil. Lütfen bir daha böyle şeyler yapma çok korktum."

-" Çok mu korkmuş benim birtanem? Tamam o zaman bir daha yapmam. Sen yeter ki korkma özür dilerim aşkım."

-" Peki tamam, hadi o zaman oyuncak alalım. Yanlız bunun gibi olmasın tamam mı aşkım?"

-" Peki Matmazel sen nasıl istersen. "

Yeğeninin odasını oyuncak dükkânına çevirecektik âdeta. Alışverişimiz bittikten sonra arabaya atlayıp eve geldik. Mobilyalar gelmişti, biz de elimizdeki poşetleri yere bırakarak mobilyaları yerlerine yerleştirmeye başladık.

Rüzgar bir taraftan Eniştem bir taraftan beşiği kaldırıp odanın tam ortasında duvara dayalı dikey bir şekilde yerleştiler. Kıyafet dolabını da beşiğin hemen sol tarafına yerleştirdiler. Artık bundan sonrası bendeydi.

Biz bütün bunları yaparken Buket'in nerede olduğunu merak etmişsinizdir. Buket ablamın yanında kalmıştı, haaa! Oda geldi işte;

-" Naber Buket? "

-" İyiyim canım sen?"

-" Ablam ile İrem Su uyuyor mu?"

-" Evet canım, bu mobilyaları mı aldınız?"

-" Evet canım, nasıl güzel değil mi?"

-" Güzel ne kelime mükemmel mükemmel. Eeee ne duruyoruz hemen mobilyaların tozunu alalım. Malum burası bebeğin odası ter temiz olmalı."

-" Tamam, o zaman ben bez ve su getireyim."

Ben bezleri ve suyu getirdikten sonra mobilyaları köşe bucak temizlemeye başladık. Bezi ıslatmış tam beşiği siliyordum ki Buket;

-" Güneş biz ne yapıyoruz?"

-" Buket sen demedin mi toz alalım diye, bende toz alıyorum."

-" Tamam ben dedim de... Yerlere baksana toz içinde ilk olarak yerleri temizlemeliyiz."

-" Tamam, o zaman süpürgeyi alıp geliyorum."

-" Tamam canım."

Ben yerleri süpürdükten sonra Buket de yerleri silmeye başladı. O yerleri silerken ben bir taraftan mobilyaların tozunu alıyordum. Tam o sırada Buket'in telefonu çaldı, arayan kardeşi demet'ti. Buket telefonla konuştuktan sonra;

-" Güneşcim benim çıkmam gerekiyor. Demet gelmiş kapıda kalmış, gerçekten özür dilerim. Benim için de sürpriz oldu.''

-" Saçmalama Buket özür dilenecek bir şey yok. Hem Demet İzmirde değil miydi?"

-" İzmirdeydi beni ziyarete gelecekti ama ben onu şimdi beklemiyordum açıkçası."

-" Neyse canım sen git Demet kapıda kalmasın. Sonra görüşürüz zaten."

-" Tamam canım, görüşürüz."

-" Görüşürüz."

Buket'in çıkmasıyla içeriye Rüzgar girdi. Bana alaycı bir şekilde;

-" Oooo! Güneş ev Hanımı olmuşuz bakıyorum. Yanlız çok yakışmış."

-" Ya aşkım dalga geçeceğine gel de yardım et."

-" Tamam birtanem.''

Rüzgar 'ın eline bir bez tutuşturarak komidinleri gösterdim. Hemen toz almaya başladı, ben kıyafet dolabını silerken dolaba değilde sürekli Rüzgar'a bakıyordum. O kadar güzel toz alıyor ki dayanamayıp;

-" Aşkım, sen artık haftada bir kez Ablamlara temizliğe gelirsin. Yani o kadar güzel toz alıyorsun ki hayran kaldım."

-" Hahaha! Gerçekten çok komiksin birtanem."

Odayı köşe bucak temizledikten sonra aldığımız oyuncakları komidinlerin üzerine güzel bir şekilde yerleştirdik
Çocukluk anılarım gelmişti gözümün önüne, ne çok severdim oyuncak bebeklerle oynamayı...

Annem ile babam'ın yerine koyardım kendimi, onların bana gösterdikleri şevkati ben oyuncaklarıma gösterirdim.

Eniştem, Ablam'ın önceden aldığı perdeleri içeri getirdi ve Rüzgar ile onlarıda taktıktan sonra, geriye tek birşey kalmıştı. Halılar, kenarda duran iki tane pofuduk halıyı yere serdim. Eniştem, her vaktini bebeğiyle geçirmek için ona bir tane koltuk ve bir tane de sallanan sandalye almış.

Koltuğu en köşeye, sandalyeyi ise beşiğin hemen yanına koyduk. Biz elimizden geleni yapmıştık, artık gerisi Ablamdaydı gidip Ablama baksam iyi olacaktı.

Odadan çıktım ,Ablamların odasına gittim minik yeğenim ve Ablam mışıl mışıl uyuyordu. Fazla durmadım saat çok geç olmuştu, Eniştem'in yanına giderek;

-" Enişte, saat çok geç olmuş ben artık yatıyorum yarın okula gitmem gerekiyor. Enişte, birşey olursa beni kaldırırsın tamam mı? Rüzgar, aşkım sen de kusura bakma ne olur, bugün baya yoruldum. Yarın da okul var o yüzden yarın gözlerimin altı şişmiş bir şekilde okula gitmek istemiyorum."

-" Sorun değil birtanem bende çıkacağım şimdi."

-" Tamam canım, sana iyi geceler o zaman ben yatmaya gidiyorum."

-" İyi geceler, tatlı rüyalar birtanem. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALBİNE DOKUNMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin