KALBİNE DOKUNMAK

EVE DÖNÜŞ

Kim miydi? Enteresan bir şekilde Rüzgar'dı kafamı kaldırıp şaşkın bir şekilde Rüzgar'ın gözlerinin içine baktım. Eniştem;

-" Buyurun! Kime baktınız?"

-" Haa Enişte bu Rüzgar  benim erkek arkadaşım. Rüzgar bu da Eniştem Hakan."

-" Baldız hayret ilk defa beni bir erkek arkadaşınla tanıştırdın."

-" Enişte acaba ilk erkek arkadaşım olduğu için olabilir mi?"

-" Doğru haklısın. "

Diyerek Rüzgar'a elini uzattı birlikte el  sıkıştılar. Tam o sırada ablam bana seslendi, içeri gittim. İrem Su'yu  yatağına yatırmamı istedi. döndüğümde Eniştem ve Rüzgar kahkaha atıyorlardı yanlarına gelerek;

-"Enişte! Ne ara bu kadar samimi oldunuz iki dakika oldu içeri gideli. İrem Su'yu yerine yatırıp geldim. Doğrusu geldiğimde böyle bir manzara beklemiyordum hayretler içindeyim. "

-" İrem Su kim?"

-" Rüzgar senin haberin yok tabi bugün teyze oldum. İrem Su da yeğenim."

-" Aaa! Çok sevindim gözün aydın Hakan abi darısı bizim başımıza."

-" Rüzgar hazır gelmişken seni Ablam ile tanıştırıyım. Ne dersin?"

-" Vallahi hayır demem."

Beraber içeri girdik. Ablam henüz uyumamıştı. Ablama dönerek ;

-" Abla seni Rüzgar ile tanıştırıyım.  Sana bahsetmiştim  hani..."

-" Merhaba Rüzgar, ben Gizem.''

-" Merhaba Efendim bu arada hem gözünüz aydın hem de geçmiş olsun."

-" Sağ ol canım,"

Ablam ile Rüzgar'ı tanıştırdıktan sonra beraber dışarı çıktık. Rüzgar'ın benim burada olduğumu nereden bildiğini sormamıştım. Ve vakti gelmişti;

-" Rüzgar sana birşey soracağım ama yanlış anlama olur mu. Sen benim burada olduğumu nereden öğrendin?"

-" Tesadüf oldu birtanem. Partide şarabı fazla kaçırmışım  gece midem ağrıyınca dayanamadım hastaneye geldim.  Tahlil falan yaptırdım onu da doktora verdim dönüşte de sizi gördüm. Bende seni burada görmeyi beklemiyordum açıkçası."

-" Peki şimdi İyi misin Aşkım?"

-" İyiyim Aşkım iyiyim. Eğer eve gidersen seni bırakayım?"

-" Yok hayır Ablam'ın yanında kalacağım. Sen git istersen birazdan hava aydınlanır okula gideceksin daha burada zaman kaybetme eve gidersen uyursun biraz. Haa ben bugün okula gelmiyeceğim ilk gün genellikle tanışma faslıdır, hem Ablam'ın yanında kalmam gerekiyor."

-"Tamam canım. Peki eve ne zaman döneceksiniz."

-" Bugün bebeğe birkaç test yaparlar sonra çıkarız. Ben sana haber veririm.''

-" Tamam Aşkım ben gideyim o zaman. Görüşürüz!"

-" Görüşürüz!"

Rüzgar'ı yolcu ettikten sonra tekrar içeri geldim ablam uyumuştu. Eniştemde  koltukta uyuya kalmıştı. Güneş yavaş yavaş doğmaya başlıyordu. Aşağıya gidip cafeteryadan kendime bir kahve aldım ve balkona çıktım.

Güneşin doğuşundaki o turuncu rengin güneş ile olan  ışıltısını, sabah soğuk soğuk esen rüzgar'ın tenime dokunuşu... Kâinat eşsiz güzelliklerle doluydu. Ben bu güzel manzara eşliğinde kahvemi yudumlarken bir mesaj geldi. Buket göndermişti, mesajda;

" Güneş canım telefonla arayıp uyandırmak istemedim. Eğer mesajımı görürsen bana geri döner misin?"

Bu mesajdan sonra Buket'i aradım ve;

-" Alo Buket mesajını gördüm. Kötü birşey mi var? Sen normalde bu saatte uyanmazsın hayırdır inşallah?"

-" Bugün okulun ilk günü ya heyecandan uyuyamadım. Ayyy! İlk gün nasıl geçecek acaba?"

-" Buket ben okula gelmeyeceğim."

-" Neden?"

-'' Ablam doğum yaptı onun yanında kalmam gerekiyor. Zaten ilk gün bir şey yaptırmazlar."

-" Güneş çok sevindim. Eee kız mı? Erkek mi? Gizem Abla doğuma kadar kimseye cinsiyetini söylemedi. Doğumdan sonra  belli olmuştur artık."

-" Kız! Bir görsen çok tatlı melek gibi."

-'' Adı ne?"

-" İrem Su"

-" Vayy! Çok havalı. Güneş o zaman bende bugün okula gitmiyorum. Hastaneye gelip Gizem Ablaya geçmiş olsun diyeceğim. "

-" Buket bizim yüzümüzden okuldan kalma."

-" Yaa! Güneş ben belki bebişi görmeye geleceğim. Hem ben de onun bir teyzesi sayılırım yalan mı?"

-" Tabi ki de öyle tamam o zaman sen nasıl istersen öyle yap canım."

Buket hastaneye geldiğinde biz de çıkıyorduk. Rüzgar'a çıktığımızı haber vermek için telefonumu elime aldım. Alır almaz bıraktım çünkü Rüzgar gelmişti.

Rüzgar yanıma geldi ve;

-" Naber aşkım?"

-"iyi canım biz de şimdi çıkıyorduk."

Tabi Buket benim sevgilimin  kim olduğunu bilmediği için;

-" Hooop hop! Birader ne oluyor? Aşkım falan sen yürek yedin galiba, yanlız fazla kaçırmışsın dikkat et yoksa hastanelik olacaksın."

-" Pardon! anlamadım."

-" Diyorum ki hızlı gelme ,yavaş gel yoksa kaza yaparsın. Tabi şimdi sen bunu da anlamazsın, yani bu kızın sevgilisi var bu aşkımlar falan son sözlerin olmasın okey!!!"

-" Bukeeet ne yapıyorsun? O benim sevgilim."

-"Neeey! Off ya yine yaptım yapacağımı. Aşk olsun Güneş bana söyleseydin bunların hiçbiri olmayacaktı. Mahcup oldum şimdi."

-" Yok yok, hayır mahcup falan olmadınız siz de haklısınız. Aslında bu yaptığınız çok güzel birşey."

-" Yaa! Gerçekten  çok özür dilerim. Bu arada ben Buket. Güneşin en yakın arkadaşıyım."

-"Önemli değil. Bu arada ben de Rüzgar tanıştığıma memnun oldum."

-'' Bende."

Buket'in yaptığı yanlışı düzelttikten sonra  Rüzgar da bizim çıkmamıza yardım etti. Eniştem Ablam'ın rahatı için herşeyi düşünmüştü.

Arabasının arka koltularına yastıklarla donaltmış, bebeğin üşümemesi için gereğinden fazla battaniye koymuştu. Ablamı, Rüzgar'ın ve Eniştem'in yardımıyla arabaya bindirdik.

Buket ve ben Eniştem'in arabasıyla eve giderken Rüzgar da kendi arabasıyla bizim arkamızdan geliyordu. Eniştem arabayı çok yavaş kullandığı için eve  bir saatte geldik.

İrem Su'yu ablamdan alarak Rüzgar'a
verdim. Bebeği bir alışı var sizi anlatamam sanki onun bebeği, ya aldıktan sonraki sevişi...  Çok tatlıydılar. İrem Su  Rüzgar'ın  kucağında eve kadar geldi. Ablamı yatağına yatırdım. İrem Su'yu da Rüzgar dan alarak yanına yatırdım.

Eniştem benle Rüzgar'ı  odadan dışarı çıkardı ve;

-" Baldız ,  biliyorsun ki Ablan bebeğin cinsiyetini bana bile söylemedi. Bu yüzden bebeğin odası yok, senden rica etsem benim kredi kartımı alıp bebek odası için gereken ne varsa alır mısın?"

-" Tabi ki de Enişte sen yeter ki iste ben yeğenime  en güzel odayı yapacağım. Sen hiç merak etme."