3.28 AM
İnledim. Kafam Jongin'in kucağına dayalıydı ve Sehun üstüme abanmış bir şekilde içime girerken ve eliyle yüzümü okşayıp dudaklarımın her yerini yalarken ağzımın her yerinden salyalarımın aktığına %100 emindim. Zevk her yerdeydi, beynim ne olduğunu anlayamazken vücudumu kontrol edecek yetkiye sahip değildi.
''Luhan,'' diye bir ses duydum, ''Yukarıya bak hadi.''
Kafamı dudaklardan zorlukla ayırıp kafamı kaldırdığımda Jongin'in gözleriyle göz göze geldim, gülümseyerek bana bakıyordu.
''Sehun'la çok fazla öpüştün,'' diyerek homurdandı, ''Şimdi benim sıram.'' Dudaklarını büzmüştü birden.
''Iah,'' diye inledi o sırada Sehun, ''Fazla sıkısın...''Kendini bir kez daha hızlıca itti ve çıldırmamı sağlayan o yeri buldu, tüm vücudum titriyordu. Onun dediğini umursamayıp dudaklarımı Jongin'in dudaklarıyla birleştirmek için kafamı biraz daha kaldırdım, yumuşak, çikolataya benzeyen, o mükemmel pembelikleriyle buluştuğumda gözlerim istemsizce kapandı, ikisiyle de öpüşürken harika hissettiğimi inkâr edemiyordum maalesef. Jongin'in dili neredeyse boğazıma kadar kaydı ve ağzımın içini ağır hareketlerle emdi, kesik inlemeler dudaklarımın her yerinden kaçıyordu.
İyi hissetmeme rağmen bu tür şeyler yapmak hala tuhaf hissettiriyordu ne yazık ki.
Kendimi geri çekip derin derin nefes alırken gözlerim dolmuştu, burnumu çektim ve neredeyse yalvaran bir sesle,
''Durun lütfen...'' dedim, ''Sehun... Jongin...'' Oysaki umursamayacaklarını biliyordum, vücudumu ve onunla vakit geçirmeyi fazlaca seviyorlardı.
Jongin'se kıkırdadı kendi kendine, ''Hadi ama,'' diye mırıldandı, ''Seni öpmemiz çok hoşuna gidiyor, bunu her seviştiğimizde anlayabiliyorum.''
Kaç gece olmuştu, bilmiyordum cidden. Ama tahminlerime göre 1 ayı geçmişti ve 1 ay boyunca her gece işten gelince sevişiyorduk. Onlara söz vermiştim, geri dönemiyordum ve uykumu feda ediyordum ancak yorgunluğum kat be kat artıyordu ve ben buna çözüm bulamıyordum.
Tanrım.
Ne bok yiyordum ben?
*
1.45 PM
''Uzun bir süre seks yapmayacağız mı?!'' diye bağırdı Sehun, oturduğu yerden, beni tekrar ederek, ''Tanrım ciddi misin sen?!'' Sabah olmuştu ve bütün kemiklerim ağrıyordu. İkizler masada oturmuş kahvaltı yapıyorlardı.
''Aynen öyle!'' diye onayladım onu, elimdeki kaşığı ona doğru saklarken, ''Uzun bir süre s harfiyle başlayan o şeyi yapmayacağız!'' Gözlerim ve sözlerim oldukça kararlıyken, Jongin'in,
''Seks onun adı,'' diyerek gülmesiyle her şey bozulmuştu.
''Her ne boksa işte,'' dedim dudaklarımı büzerek, ''İki hafta boyunca sınavlarınız olduğu için –ve ben fazlaca yorulduğum için- buna bir süre ara vereceğiz.''
''Tamam, ama,'' diye mırıldandı esmer olan tek kaşını kaldırarak, ''Ben okul birincisiyim ve çalışmama gerek yok.''
Pekala, bu doğruydu.
''Benim de spor bursum var,'' dedi Sehun sinsice gülerek, ''Çalışmasam ve 0 alsam bile karneme 100 girecekler.''
Tamam, bu da doğruydu ve şu an bildiğiniz bahane bulmak için ölüyordum.
''Ugh!'' diyerek ofladım ve salladım ellerimi, ''Aslında benim demek istediğim şey bu değildi!''
''O zaman ne?'' diye sordu Sehun meraklıca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twins In Love
Fanfic''Biz bir aileyiz. Bu yüzden... Duygularını kabul edemem, bunu sen de biliyorsun.'' ''ÖYLEYSE NEDEN BAŞINDAN BERİ BANA DOKUNUP İLGİ GÖSTERİYORSUN VE BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLÜYORSUN?'' ''Ah, seni aptal! Sen benim çocuğumsun ve elbette ki bunları sana söyl...