Multimedia: Hilal (Irene)
Nuest-Face
Gece uyayamadığım anda kafamdaki sorular çıkıyordu, ne yapacağımı bilemedim. Babamı kaybetmeyi korkuyordum. Türkiye ' ye döneceğimi düşünüyorum ama 1 hafta üniversite okulum başlıcaktı. Hala kafamdaki sorular çıkıyordu.
Suzy yanımdaydı. Telefonumun mesaj sesi geldi. Bende telefonumu bakmaktan üşeniyordum ve kilit ekranı girip whatsapp mesaj gelen Jimin'di. Suzy mesajımı göstermek istemiyorum çünkü Jimin hayranıydı. Bende Jimin mesajına cevap verdim.
'Nasılsın? '
'İyiyim'
Ben 'korkuyorum ' dicektim ama demek istemedim. Sadece Suzy bilmesi istedimVe de Jimin yazıyor... diye gördüm.
'Açıktın mı? '
'Az önce yedim ben sen V'yle afiyetle yiyin. Ben kaçtım. Görüşürüz. *sevimli emoji*
Yine ben yalanmaya başladım. Hala açım ama canım yemek yemek istemiyordum.
'Teşekkürler! Görüşürüz *beşlik emoji*
Bende telefonumu yatağa attım. Suzy yanımdaydı. Suzy 'den su istedim ve bir yudum su içtim. Boğazlarım kurumuştu.
Bende hemen ayağıma kalkıp dolabımın üstünde bavulumu alıp yatağa atıp hızlıca dolabımın kapağı açtım. Kıyafetlerimi kucağıma alıp bavulumun içine koydum. Bavulumu fermuarı kapatıp aceleyle merdivenden inmeye başladım. Arkamdan seslenen Suzy'ydi. Ben Türkiye'ye dönmem gerekiyordu. Suzy kolumdan tutup çekti.
'Ya sen nasıl bana sölemeden gidersin sen! Lütfen 5 dk konuşalım mı? '
'Suzy kusura bakma! Çok çok özür dilerim. Ben şimdi gitmem lazım. Seni çok seviyorum ve özlicem seni.' bavulumu bırakıp Suzy'e sarıldım. Suzy hıçkırarak ağlıyordu. Bende ağlasım geldi. Ama ağlamak istemiyordum. Suzy'den ayrıldım. Bavulumu sürükleyerek otobüse bindim.
Ve Ben Jimin'i ve V 'yi her neyse BTS 'yi düşünüyorum. Onlar benim için yanımda olsa sevinçten ağlıyordum. Tabikide BTS hayranı olarak buydu. Ama ben Türkiye 'ye dönüyorum. Ve babamı kaybetmemek için dönüyorum. Havaalanına geldim.
Girişe girdim. Pasaport ve kredi kartıma çıkartıp bilet almak için ödeme yaptım ve biletime baktım saat 14.00 de yani 20 dk sonra uçağım kalkacak.
Orda boş koltuklar vardı ve oturdum. Telefonuma baktım whatsaptan mesaj gelmiş ve bakmak için açtım. Mesaj gelen Jimin'di. Ben ne diyeceğimi bilemedim. Bende söylemeyi karar verdim artık. Jimin mesajı cevap vermek istedim
'Nerdesin? '
'Üzgünüm. Jimin.'
Bunu yazdığımda gözlerim yaşardı. Çünkü Jimin ile birlikte güzel anılarımız vardı. Ve saatime baktım. 5 dakika kalmıştı. Ben de hazır olmak için ayağa kalkıp yürümeye devam ettim. Telefonum titriyordu demekki mesaj gelmişti ama bakamadım. Uçağım kalkacak. Ben yine geri dönmek istemiyorum. Ama babamı kaybetmek istemiyorum.
'Hilal' diye ses vardı. Ses tanıdık geldi. Bende arkama dönmek istedim. Ama uçağım kalkıyor. Bende geç kalmamak için yürümeye devam ettim. Yine 'Hilal' diye bağıyordu ve arkama döndüğümde tam önümdeydi üzerine düştüm. Ama kim olduğu bilemedim yüzü göremedim çünkü. Rezil oldum. Hemen ayağa kalktım. Bende hemen ona yüzü görmeden özür diledim. Adam ismimi söyledi ve sesi tanıdık geldi. Yoksa V mi? Yine mi V? Allah kahretsin! Üzerine düştüğüm o değil mi? Ya neden V?
V ben burda olduğumu nerden biliyor acaba? Yoksa Suzy mi söyledi? Nasıl yaparsın kızım ya?
'Ne işin var burda? '
'Seni almaya geldim. '
'Nedenmiş o? '
V soruma cevap vermedi. V kolumu tutup zorla taksiye bindirecekti. Bende hemen kolumdan çektim. Sinirlerim bozulmuştu. Uçağım kalktı sanırım.
'Ne istiyorsun benden! ' bağırarak söyledim.
Etrafımdaki milletler bana bakıyorlardı. Sinirlikten ağlıyordum. V kolumu tutmaya çalışıyordu ve canım yanıyordu.
'Bıraksana kolumu git başımdan hep senin yüzünden serseri! '
V yine beni sakinleştirmeye çalısıyordu.Gözlerim dolmuştu. Kolumu çektirmeye çalışırken beni sarıldı ve ağlamaya devam ettim. V omzundaki ıslak olmuştu.
'Geri dönmek istiyorum, babamı kaybetmek istemiyorum. ' hıçkırarak ağlıyordum.
V hala beni sarılıyordu ve parfüm çok güzel kokuyordu. Bende ağlamayı durdurdum.
V bavulumu alıp taksiye bindik. Gözlerim şişmişti. Ben babamı ne yapacağımı bilemedim. Hep V yüzünden oldu. Ve yurda geldiğimde hemen bavulumu alıp yurda içeriye geçtim. V beni çağıyordu ama duymazlık yaptım. Suzy koşarak yanıma geldi.
'Sen nasıl yaparsın ya? '
'İyi misin sen? '
Demekki yanlış anladım Suzy kolumu tutup yatağıma oturttu.
'Özür dilerim Suzy'
'Hayır canım unut gitsin'gülerek dedi.
Telefonum çalıyordu. Kraliçem yazısı demekki arayan annemdi. Ne diyeceğimi bilemedim. Bende hemen cevap verdim. Sesi çok kısıktı.
'Kızım nerdesin? '
'Anne üzgünüm '
'Kızım baban ameliyat oldu durumu gayet normal'
Bunu duyunca moralim düzeldi.
'Tamam annecim babama çok öpüyorum ve ona iyi bak.'
Telefonumu kapattım. Ve Suzy'e anlattım. Suzy sevindi. Ve ağlıyordum. Çünkü babamı kaybetmek istemiyordum ve babamın durumu gayet normal. O kadar çok korkmuştum yani. Telefonuma mesajlarıma baktım. Jimindi.
'Hilal yeni duydum geri döncektin'
'Ha evet. Ama geri dönmüyorum. Burdayım ben merak etme *sevimli emoji*
'İçim rahatladı. Kendine iyi bak tamam mı? ' *yumruk emoji*
'Tamam sende '*yumruk emoji*
'Bu arada yarın Jin'in doğun günü partiye gelebilir misin? '
' Hmm. Belli olmaz '
'Yine seni bekleriz'
'Haha tamam gelirim. '
'Aa tamam sevindim. '
Telefonumu kapattım. Suzy yanımdaydı. Bende parti için söyledim. Suzy çok mutlu görünüyordu. Demekki Jimin'i görebilecekti.
Her neyse dinlemek istedim. Yarın parti için ne giyeceğimi karar veremedim. Acaba parti nasıl olacak? Jin'in doğum günüymüş demekki.
Hilal partiye gitecek mi? Partide ne olacak?
Çok çok çok özür diliyorum size. Niye bu kadar geç oldu sınavlardan dolayı. Ve hikayemi okumaya devam ediyosunuz timi? :)
OYLAMAYI UNUTMAYIN ฅ'ω'ฅ