Part 1 | ''Hi, London!''

1K 14 1
                                    

Yepyeni ve tamamen kendi kurgum olan, daha önce hiç bir yerde paylaşmadığım ve amaçsız bir şekilde yazdığım hikayemle karşınızdayım. Umarım olumlu sonuçlar alırım. Çok emek sarfederek yazmaya çalıştığım gibi bir gerçek var ortada.  Neyse iyi okumalaar..        xdestiiny

Gitmeme son 45 dakika kala hazırladığım bavulumu yavaşça yere bıraktım. Ah,siz nereye ve neden gittiğimi bilmiyorsunuz değil mi? Yıllardır beklediğim üniversite sınavına girmiş, oradan Londra'yı kazanmıştım. Şimdiyse, beni bekleyecek olayları düşünüyordum -ki- küçük kız kardeşim Kelly'nin bana bir şeyler anlatmaya çalıştığını fark ettim.

''Efendim Kelly?''

''Sen beni dinlemiyorsun değil mi Alexis!?''

Size söylemeyi unuttum. Küçük kız kardeşim dediğime bakmayın. 8 yaşında olmasına rağmen aklı sadece şeytanlığa çalışıyor. ''Sana kaç kere Alexis değil, 'abla' diyeceğini söyledim?'' Tanrım bu çocuk beni delirtiyor! Sırf ondan kurtulacağıma seviniyorum diyebilirim.

''Abla.. şey.. hani sen şimdi benim sevdiğim grubun yaşadığı şehre gidiyorsun ya, benim için onlardan imza alırsın değil mi?'' 

Az önceki şeytan kardeşim gitmiş, yerini kedi yavrusunu andıran melek yüzlü kardeşim gelmişti. Ama bu numaralar bana işlemez. ''Kelly, seninle bunu daha kaç kere konuşacağız? ben oraya o aptal grubun peşinden koşmak için gitmiyorum. Güzel bir üniversite okumak için gidiyorum. Tamam mı benim fare suratlı kardeşim?''

''Senden bir şey isteyende kabahat zaten! Ne olur yani minicik 'Kelly'e sevgilerle' yazan bir imza alsan? Bir tarafların eksilmez heralde değil mi?''

Tam şuanda iblisliğe tekrardan telfi etmişti benim baş belası kardeşim. Gider ayak elimde kalmasa barii. Ben tam Kelly'e ağzının payını verecekken, ne yazık ki annem içeri girdi. 

''Kızlar,siz ne yapıyorsunuz böyle? Alexis. Hazır mısın, benim güzel kızım?''

Ah! Anne çok teşekkür ederim. Kelly sayesinde Londra'ya gideceğimi tamamen unutmuş,senin sayendede tekrardan hatırlamıştım. ''Hazırım..'' diyebildim sadece. Bu arada Londra uçağımın kalkmasına son yarım saat kaldığı aklıma dank etmişti,ve ben hala Kelly'le laf yarışına giriyordum. Anneme kocaman sarıldım. Daha sonra şeytan kardeşim Kelly'e. 

Annemin kapımızın önüne çağırdığı taksi çoktan gelmiş,içerisindeki adam beklemekten sıkılmış,her an gidebilirmiş gibi duruyordu. Daha fazla bekletmemek için ayakkabılarımı giydim.

''Sizi çok özleyeceğim!'' Bu cümle Kelly'i tabiki kapsamıyor. Sırf annemden gider ayak azar yemeyeyim diye. '' Vakit buldukça arayacağım. Üniversitemi bitirip buraya bomba gibi döneceğim! Size söz veriyorum.'' Anneme tekrardan kocaman sarıldıktan sonra, küçük kardeşime eğildim,ve kulağına fısıldadım. ''Annemi sakın üzme! Yoksa geldiğimde o adı her ne olan grupla ilgili hiçbir şey duyamazsın benden. Anlaştık mı küçük kurbağa?'' Bana kafasını salladı anlaştık dercesine.  Her ne kadar onu özlemeyeceğim desemde,en çok özleyeceğim kişi o olacaktı. Ne kadarda garip değil mi? Onada sıkıca sarıldım. 

''Alexis,benim zeki kızım. Seni çok seviyoruz. Kendine dikkat et olur mu? Seni özleyeceğiz.'' dedi annem.

Hayır hayır ağlamayacaktım! Tam 1 hafta önceden bunun provasını aynaya geçip defalarca yapmıştım değil mi? Eğer şimdi ağlarsam bunca provaya yazık olacaktı. O yüzden kendimi tutmalıydım. Ama ne yazık ki her zamankisi gibi başaramadım, ve salakça ağlamaya başladım. Annem ve Kelly bana son kez sarıldı.  Bu güzel kucaklaşmayı aptal taksici adam bozdu tabiki. Nasıl mı? O lanet kornasını öttürerek tabiki! Annemlerden ayrıldım, ve bavulumu sürüklemeye başladım. Son kez onlara döndüm ve el salladım. Sinir bozucu taksiciyle birlikte bavulumu bagaja yerleştirdik ve ben arka koltuğa geçtim. Oturduğum yerden aileme bir sürü öpücükler yolladım. Taksiciyse hiç beklemeden gaza bastı. Hayvan! İnsan bi sorar. Gidelim mi diye!

''Nereye gidiyoruz hanfendi?''

''............ havaalanı lütfen.'' Gözlerimi kapattım,ve derinlere daldım. Ailem olmadan,tek başıma kalacaktım ilk defa. Bu benim için her ne kadar zor olsada alışacaktım. Başka çarem var mıydı sizce? Aptal taksicinin ''Geldik.'' demesiyle kendime geldim. Taksinin ücretini ödeyip,havaalanından içeri girdim. Bekleme koltuklarında oturup,uçağımın anons edilmesini bekledim. Aradan 10 dakika geçmişti. Ben beklemekten sıkılmış vaziyetteyken istediğim anons yapıldı. Derin bir nefes alıp yanı başımda olan bavulumu sürükleyip uçağa doğru ilerledim.

BEKLE BENİ LONDRA, BEN GELİYORUM!

Troublemaker Styles!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin