~Ceyda
Burak'ın sorusundan sonra Rüzgar en beklenmedik bir tepki verdi.2 saniye sessizlikten sonra gülmeye başladı.Başlarda sahte kahkahalar zannettim ama gerçekten gülüyordu.Burak:"Bırak artık rol yapmayı.Söyle niye bizi takip ediyorsun?" Rüzgar bunları duyduktan sonra hala gülmeye devam etti.En sonunda:"Siz niye böyle bir endişeye kapıldınız?Yanlış bir şey mi yaptım?"Burak sessizce yanıma geldi,kimsenin duyamayacağı bir şekilde:"dışarı çıkalım sana bir şey söylemem lazım." Dedi.Elimden tutup dışarı çıktık.Hemen konuya girdi:"Bence artık gidelim.Baksana Rüzgar sürekli inkar ediyor.Sonra devam ederiz.Benim de sana bir sürprizim vardı zaten.Önce herkesi dağıtalım.Sana uyar mı?" Kalbim göğüs kafesimden neredeyse fırlayacakmış gibi atıyordu.Fazla bekletmeden:"Bana uyar." Dedim.Daha sonra Burak gülümsedi ve içeridekileri dışarı çıkarttı.Daha sonra herkes evine dağıldı.Sonra Burak yanıma gelip:"Hadi gidelim." Dedi.Biraz yürüdükten sonra "Nereye gidiyoruz?" Dedim.O da:"Sen nereye istersen." Dedi.Sabırsızca:"Hani sürprizin vardı,planın yok mu yani şimdi?" Ben hemen kızınca güldü ve:"Şaka yapıyorum tabi ki var.Yürümek istemiyorsan limuzini ve özel şoförü çağırayım ister misin?" Kızarak:"Çok komik."dedim.En sonunda Burak'ların evinin önüne geldik.Burak:"Seni daha fazla yürütmek istemedim.Nazlandın da zaten.Hadi arabayla götüreyim seni."dedi.Bunu söylediğine şükrettim.Yürümekten baya yorulmuştum.Arabayı çalıştırdı ve yavaşça gaza bastı.Daha yeni ehliyetini almıştı.Çok dikkatli davranıyordu.Yaklaşık 45 dakika süren araba yolculuğundan sonra bir dağın tepesindeydik.Çok soğuktu o yüzden Burak üstümüze battaniye değil resmen yorgan örttü.Şu çift kişilik nevresim takımı tüm romantikliği bozuyordu.Ama yine de keyfim yerindeydi.Gökyüzüne bakarken acıktığımı hissettim.Burak sanki aklımı okumuş gibi:"Neredeyse unutuyordum" deyip arabanın bagajına yöneldi.Annesinin yaptığı sandviçlerden yedik ve yatmaya devam ettik.Tam tüm rahatımı bulmuşken yakın bir yerden bir dalın kırılma sesi duyuldu.Burak'ı dürttüm:"O sesi sen de duydun mu?" Dedim.Burak:"Hayır."deyip geçiştirdi.Bir dal daha kırıldı.O şey her neyse gittikçe yaklaşıyordu.En son yerimden kalkıp sesin geldiği yöne baktım.Kahverengi bir tortu görünüyordu.Burak'ı çabucak yerinden sürükleyerek kaldırdım ve orayı gösterdim.En sonunda haraket etti.Bir şey hızlıca ayağa kalktı ve sesinden ayı olduğu anlaşıldı.Hemen arabaya koşup kapıyı kapattım.Yanlışlıkla kapıyı kilitlemiştim ve Burak giremedi.Ayı bu ayaklanmayı hiç sevmedi ve hareket etmeye başladı.Panik içinde kilidi açtım.Burak içeri gidince hemen arabayı çalıştırdı.Burak önce öne sürdü.Ama önümüzün uçurum olduğunu hatırladı ve hemen geri döndü.Ayı pençesiyle arka kapının dışını çizmişti.Bu Burak'ı daha çok hızlandırdı ve doğruca geldiğimiz yoldan geri döndük.Yeterince uzaklaşınca rahatladım.Seslice:"Bir ayı bana yetiyordu." Dedim.Burak bunu ciddiye alıp alındı.Daha sonra:"Annemin nevresim takımı orada kaldı.Ben ne diyeceğim şimdi?"diye yakındı.Ben:"Kusura bakma ya bir ayı tarafından öldürülmek üzereyken senin kocaman nevresim takımını almamışım.Annene özürlerimi ilet." Dedim sertçe.Sonunda bizim evin önüne geldik.Her ne kadar hareketli olsa da bu akşamın bitmesini istememiştim.Tam kapıyı açacakken dizilerdeki gibi gecenin sonunda arabada onu öpsem mi diye düşündüm.Sonra dudağına bir öpücük kondurup iyi geceler dedim.O da iyi geceler dedi benden ayrılmak istemeyerek.Uzaklaşan arabaya baktım ve eve doğru yöneldim.