Ceyda
Sinemaya gittiğimizde Dila Burak'la değil hep Rüzgar'la ilgilenmişti bu yüzden bende Burak üzülmesin diye hep onlaydım. Aslında sanki Arda yanımdaymış gibi hissetmiştim sanki hala yanımdaydı. Ama o beni bıraktı bende onu bırakmalıydım. Artık yeni bir hayata atılmalıyım. Ve bu hayata Burak'la devam edeceğiz galiba. Bunları düşünüyordum ki bir anda telefon çaldı. Burak'mış. Telefonu açtım ve bende Rüzgar yüzünden aradı diye düşündüm ve bende üzüldüm Dila'nın onla ilgilenmesine. Yeni diye onla çok ilgileniyor yoksa seni seviyor o dedim istemeye istemeye. Bana cevap olarak da "Ceyda, Dila Rüzgar umrumda değil umrumda olan sensin. Ceyda ben hep seni istedim, ben hep seni sevdim ve hala seviyorum sevmeye de devam ediceğim. Ceyda ben senin üzülmene dayanamıyorum, hep gülmeni o gülen yüzüne ölene dek bakmak istiyorum. Sana sevgimi nasıl anlatırım bilmiyorum ya ben sana yanıp tutuşuyorum kızım ya sana bayılıyorum" dedi ve derin bir nefes aldı. Şaşırmıştım ne diyecektim bilmiyorum. Kendime geldim ve Burak bende aslında senden hoşlanıyorum o öpüştüğümüz anları sürekli düşünüyorum bende aslında sensiz yapamıyorum dedim. Burak da "eğer sende bunları hissediyorsan benim çılgın tatlı sevgilim olur musun" dedi. Bende çok heyecanla EVET!! diye bağırdım. Annemlerde aşağıdan bağırdılar "kızım bir şey mi oldu?" diye. Hayır anneciğim şarkı söylüyorum da diye geçiştirdim. Bunları Burak duymuş olmalı ki "senin bu hallerine bayılıyorum çılgınım" dedi. Bende senin bu hallerine kapiş dedim. Seni seviyorum dedim o da "bende seni" dedi ve telefonu kapadık. Çok mutluydum. Yerimde duramıyordum. Yastıklar, yorgan her şey yere düşmüştü. Görenler evde savaş mı vardı der kesin.