Her insanın korkuları vardır. Kendine bile itiraf edemese de, inkar edip güçlüymüş gibi yapsa da, zaman zaman ardına saklandığı korkuları...
Peki, çok mu zor bu korkuları yenmek? Bu iç savaşta galip gelmek, ayağımıza bağlanmış prangalar gibi yüreğimize bağlanan zincirleri kırıp geçmek bu kadar mı zor?korkuların ardındaki bir yudum mutluluğu tatmak bu kadar zor olmamalı... korkuların esiri olup da hayaller mezara konmamalı...
Ben de güçlü biriydim, deliydim hatta. Gözü kara. Tuttuğunu koparan.. istediğim olsun diye sonuna kadar giden... Deliydim işte, biraz masum, biraz asabi, biraz hırçın... kim derdi ki, bu deli kızın içinde saklandığı derinlerde bir korkulu dünyasının olduğunu...
Küçükken sadece karanlıktan korkardım oysa.. şimdi o karanlık dünyada yaşayacağımı bilmeden... sessizce pusup olduğum yere ağlardım içten içten.. sanki bir şey olacak ve ben kaybolacağım. Elimi tutacak kimse olmayacakmış gibi.. kimse beni bir daha bulamayacakmış gibi... karanlığıma ışık olamayacakmış gibi.. korkardım işte.
Büyüdükçe korkularımız da bizimle beraber büyüyormuş aslında. Aşık olursun, kaybetmekten korkarsın mesela. Onsuz nefes bile alamayacakmış gibi. Kocaman kalabalığın içinde yalnızlığın esiri olacakmış gibi. bende sevince, kaybedince anladım en derin ve dayanılmaz acısını...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkuların Ardında...
Teen FictionKorkuyorum anne.. Kayboldum karanlığın en derinlerinde.. Korkuyorum anne şimdi.. Öyle savunmasızım ki... Dokunsalar kırılır artık kanatlarım...