Gözlerimi açtığım zaman ellerim bağlı bir şekilde yerde yatıyordum. Korkmaya başlamıştım. Ne işim vardı benim burada? Kim neden getirmişti beni buraya aklım almıyordu. Ben nasıl gelmiştim buraya?
Etraf bulanık geliyordu gözlerime. Eski terkedilmiş bir fabrikadaydım galiba.. Tam olarak neresi bilmiyorum.
Etrafa bakarken korku dolu gözlerle ayak sesleri duyma başladım derinlerden. Tek duyduğum ses ayak sesi ve nefesimin soğuk sesiydi...
Kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Ne oluyor ne işim var benim burada??Demir kapı aralandi. Siyah takım elbiseli iri yarı bir adam geldi tüm soğuk kanlılığıyla. Ceketinin kenarı açılınca belindeki silah da selam vermeye başlamıştı bana.
Adam kim tanimiyorum daha önce hiç görmemiştim. Ne istiyor olabilirler ki benden?
Aklıma bin bir türlü cevaplar geliyordu ama hiç birini düşünmemeye çalışsamda beynim artık kontrolü tamamıyle kaybetmişti..Adam baş ucuma gelip dizlerinin üzerine oturdu.
- Kimsin sen? Ne istiyorsun benden. Neden getirdiniz beni buraya?
- Defne Yalçın..
- Adımı nerden biliyorsun? Ne istiyorsun benden?
Korkularım daha da artmıştı. Beni nerden tanıyordu ? Neden getirmişlerdi beni buraya? Sesim daha da çok çıkmaya başlamıştı. Konuşurken bağırıyordum resmen.
- Sakin ol. Bişey yok. Sadece biraz konuşacağız.
- Konuşmak için beni böyle bayıltıp, elimi ayaklarımı bağlayıp da beni bu şekilde getirmenize gerek yoktu.
-Konuşmak istesek konuşmazdın çünkü Defne hanım. Tek çaremiz buydu.
- Tamam ellerimi çözermisiniz artık. Doğru düzgün konuşalım.
- Olmaz.
- Neden ya. Kaçacakmıyım sanki?
- Kaçmaya çalışacaksın Defne biliyorum.
- Sen beni nerden tanıyorsun. Kimsin sen?
- Hiç değişmemişsin Defne. Çocukluğundaki gibi hayla hırçın ve asabisin.
- Sen nerden biliyorusun bunu? Ya kimsin sen söylesene?
Birden bağırmaya başlamıştım. Sakin olmıyordum. Kendimi kaybetmiştim sanki. Ellerimi çözmek için debelenmeye başlamıştım. Panik atak olduğu için bende nefesim kesiliyordu sanki. Astım hastasıydım.
- Dur Defne sakin ol. Nefes al. İlacını getiriyorum şimdi.
Bişey demeden başımı salladım sadece. Adamlarından birine seslendi. Kızın ilacını getirin diye. Yemek de getirin dedi.
Şaşkınlıkdan mı korkudan mı bilmiyorum ama kas katı kesilmiştim resmen. Adam ilaci getirirken gözlerim kararmıştı yeniden.
Yemyeşil bir yerdeyim. Her yerde rengarenk çiçekler var. Annem beyaz elbisesiyle gülümseyerek yanıma geliyor.
-Anne..
-Kızım Defne'm.
-Anne çok korkuyorum.
-Korkma kızım. Ben yanındayım.
Annem saçlarımı okşayıp geri gitmeye başlamıştı. Adım atıp peşinden koşmak istedim ama koşamıyorum. Dizlerimin üzerine çöktüm ağlamaya başladım.
-Anne gitme nolur. Beni de götür yanında anne dayanamıyorum artık anne gitmeee..
-Ben hep yanındayım Defne. Sadece hisset. Aç gözlerini artık. Ben hep yanındayım... Yapabilirsin Defne bunu...
![](https://img.wattpad.com/cover/54787729-288-k444535.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkuların Ardında...
Ficção AdolescenteKorkuyorum anne.. Kayboldum karanlığın en derinlerinde.. Korkuyorum anne şimdi.. Öyle savunmasızım ki... Dokunsalar kırılır artık kanatlarım...