Karanlik Geçmis.

112 6 2
                                    

Geçmişin izleri kolay kolay kapanmıyor.. Zaman sadece o yaralarla yaşamayı öğretiyor... başka da bir çaremiz yokmuş aslında.. Kabullenebildikçe bazı şeyleri, canımız artık yansa bile hissedemiyormuşuz acısını.. Bazen yarayı kapatmak yerine kanamasına izin vermek gerekiyormuş. Yara kanayacak ki içimizden tüm acısını atabilelim....

Bu gün günlerden sessizlik.. sabahın erken saatlerinde başlayan derin sessizlik.. kimsesizliği de içine katarsak daha bir anlamlı olsa gerek bu can yakan sessizlik.

Evden çıkmak istemiyorum, kimseyle konuşmak istemiyorum.. Perdeleri bile açmak istemiyorum bu gün.. Yanımda bir paket sigaramla karanlığa hapsolmak istiyorum. Halbuki karanlıktan o kadar çok korkarken şimdi karanlığa yürümek karanlıkta kaybolmak istiyorum..

Kaybolayım kimse bulamasın beni. Sesimi duyan olmasın, bende hiç tek kelime bile etmeyeyim. Sarsın karanlık her tarafımı. Kimsenin bana sarılmadığı gibi sarılsın bana öyle sımsıkı. Unuttursun bana içimde ki acılarımı.. Göremeyeyim canımı acıtan her bir şeyi..

Bir neşter yarası gibi şimdi tüm benliğim. Kapanıp da izi kalan yaralarım var nereye baksam.. Silip atamadığım geçmişim.. Yokluğunu kabullenip de hala özlemekten vazgeçemediklerim. Öfkem..

Anlam veremediğim o kadar çok şey var ki içimde. Beynim artık bana isyan ediyor yeter artık düşünme diye. Ama elde mi? Kim olduğumu bile bilmeden yaşayıp gidiyorum öylece. Ben kimim adım Defne ama sadece bir isim var artık bende. O da benim gerçek ismim mi belli bile değil.

Gerçek annem geliyor bazen aklıma. şimdi nerede diyorum. Babam nerede. Neden bıraktılar beni. Hiç mi aramadılar hiç mi özlemediler beni. Annem nasıl biriydi. Şimdi arasam bulsam ben senin kızınım desem kabullenir mi beni? Sever mi beni? sarılır mı bana sımsıkı? ya babam? görmediğim baba sevgisini bana gösterir mi kızım benim diye sarılır mı bana? Okşar mı saçlarımdan? öper mi beni? Aramalımıyım bilmiyorum.

Nasıl bulabilirim ki onu bile bilmiyorum. Kimse bilmezken bu durumu nasıl düşerim peşlerine. Ama canım yanıyor kabullenemiyorum..

Emrah la konuşsam diyorum bazen. Ama nasıl söyleyebilirim ki ona da. Başka çarem de yok zaten. Kim olduğumu bilmeliyim. Annemi babamı bulmalıyım. Sahi kardeşim var mıdır ki benim. bir kardeşim olmasını o kadar çok isterdim ki hep...

************************************

Akşam saat sekiz gibi Emrah geldi nefes nefese. Telefonlarını açmayınca meraktan ölmüş resmen. kapıyı çalmış açmamıştım tabi anahtarı olunca içeri girdi.

- Defneeee..

Emrah'ın sesiyle birden irkilip ses verebildim. Odama geldi karanlıkta oturduğumu görünce bir şey diyemedi. Ağlıyordum da zaten hemen ışığı yakıp yanıma oturdu yere..

- Defne iyi misin kuzum? Neden karanlıkta oturuyorsun sen? Aradım kaç defa telefonlarımı da açmadın öldürmeye niyet mi aldın sen beni? Hem neden ağlıyorsun sen ne oldu kuzum sana yine?

- Ben bilmiyorum Emrah. ilk defa karanlıkla baş başa kalmak istedim. ilk defa karanlığın bana sım sıkı sarılmasını istedim.

- Ama sen karanlıktan çok korkarsın kuzum.

- Biliyorum korkardım ama artık korkmuyorum kuzum. Korkacak hiç bir şey yokmuş. Onu anladım. Karanlık sardı her yanımı yara izlerimi kapattı sanki. Bir sıcaklık verdi bana. Önce üşüdüm ama sonra usul usul alıştım ona kuzum. Bak sen de karanlığın içinde doğan güneşim oldun aydınlattın karanlığımı.

- gel buraya deli kız...

Emrah bana sımsıkı sarılırken onla konuşup konuşmayacağımı netleştirdim kafamda evet konuşacaktım...

Korkuların Ardında...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin