DOĞUM GÜNÜ

104 9 4
                                    


EDDİE;

Chris' in bugün doğum günüydü.Chris sabah erkenden okula gitmişti.Julia mutfakta pasta yapıyor. Bende balonları şişiriyordum. Sabırsızlıkla akşamı bekliyorduk.Chris bugün her şeyi öğrenicekti. Bizi anlayışla karşılamasını umuyordum .Birden büyük bir gürültü duydum.Cam kırıklığı ve ardından büyük bir çığlık, acı çektiğini belli eden bir çığlıktı,telaşlandım . Bu ses mutfaktan geliyordu ve en önemlisi bu çığlık Julia 'nındı. Mutfağa gitmek için ilk adımımı attığımda karşıma o dikildi ne yapayacağımı bilemedim.Ellerinde kan vardı. O gelmişti,koruyamamıştım. Chris'in şuan da burda olmadığına sevindim. . ellerindeki kanı görünce kalbim sıkıştı. Bu Julia'ın kanıydı. Ben kıpırdayamıyor,bir şey yapamıyordum.Büyük bir soğuk kanlılıkla bana doğru yürüdü. Elinde bir şey vardı ama tam olarak göremedim.

Okuldan çıkıp Alex ile birlikte eve doğru yürüyorduk.Evin önünde sarı bir taksi duruyordu.Bir adam koşarak taksiye yöneldi ve taksinin kapısının aceleyle açtı. Alex beni dürtünce yürümeye devam ettim. Evin kapısına yöneldik.Ben kapıyı çaldım ama açan olmadı. Duymuyorlar diye düşünüp bir daha çaldım ama yine açan olmadı.Bende evde olmadıkları düşündüm ve anahtarlığımı çıkarıp kapıyı açtım.

Kapıyı açtığımda hayatımın yıkılışını gördüm.Vücudum benden ayrı olarak hareket ediyordu sanki.  Ayaklarım titriyordu ve tutmuyordu bir an yere düşeceğim sandım.Nefes alamıyordum. Sanki biri boğazımı sıkıyordu.Gördüklerimin korkunç bir kabus olması için her şeyimi verirdim. Annem mutfak kapısının önünde babam ise koltukta hareketsiz yatıyordu.Her yer kan içindeydi, arkamda Alex duruyordu .Alex de benim kadar korkmuş ve şaşırmıştı.Birden aklıma az önce gördüğüm taksi geldi. Koşarak dışarı çıkıp taksiye baktım ama gitmişti. Olduğum yerde çömelip ellerimle yeri yumrukladım " hayır" diye bağırdım. Dünyam yıkılmıştı.Hayatımda çekmediğim acıları şimdi hepsini bir anda çekiyordum. Hayatımdaki en değerli iki insan ölmüştü. Alex beni alıp içeri götürdü. Son kez annemle babamın yüzüne bakıyordum.Onları böyle görmek içimi yakıyordu.Annem ve babam hep güçlülerdi ama şimdi yerde öylece hareketsiz,güçsüz yatıyorlardı.Söz vermişlerdi bana beni bırakmayacaklardı ama şimdi beni tek başıma savunmasız bir şekilde bırakmışlardı.Benim ailem ölmüş olamazdı.Kahramanlar nasıl ölürlerdi ki.Annemin her zaman gülen yüzüne baktım.Yüzüne dokundum buz gibiydi teni.Yüzü solmuş bembeyaz olmuştu.Öptüm yanaklarından.O arada Alex polisi aradı.Ben hala olduğum yerde duruyordum.Tek bir kelime ağzımdan çıkmıyordu.15 dakika sonra polis arabasının sesini duyduğumda hâlâ olduğum yerde oturuyordum öylece annemle babama bakıyordum.Polisler annemi adli tıpa götürmek için ceset torbasına koyarken ayağa kalkıp polislere doğru yürüdüm.

Bağırarak "Hayır,onu götürmeyin. Hayır izin vermiyorum o burada evinde kalacak. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz o benim ,o benim annem"son kelimeyi söylerken hıçkırarak ağlamaya başladım.

Polisleri ittim "Onu götüremezsiniz"dedim ve anneme sarıldım.Poşetin fermuarını açıp anneme baktım onu götüremezlerdi. Polisler ellerimi tutup beni köşeye çektiler.Ben direniyor , bağırıyordum.Hayatımda hiç olmadığı kadar acı çekiyordum.Babamı götürürlerken yere yığılıp hıçkırarak ağlamaya başladım."Bırakın "diye bağırdım ama polisler beni dinlemiyordu. Alex benim yanıma gelip "sakin ol Chris "deyip bana sarıldı.Titriyordum ve hala öldüklerine inanamıyordum.Alex yüzüme bakarak "geçecek"dedi ama hiçbir şey geçmiyor daha da kötü oluyordu.Anne ve babamı götürüyorlardı ve olay yeri inceleme ekibi gelip parmak izi ,delil arıyorlar , kan örnekleri alıyorlardı. Evin önüne sarı şerit çektiler.Bir polis yanıma gelip "neler olduğunu anlatmak ister misin?" dedi.Sanki o an orada değildim.Konuşmalar net değildi hiçbir şey net değildi.şakaklarım zonkluyor kalbim sıkışıyordu. Alex beni bırakıp polisi kapının önüne götürdü ve ona bir şeyler söyledi.bunun üzerine polisler gitmeye başladı.Polisler gittiğinde artık dünyada değilmişim gibiydi.Babam ve annem ölürken sanki beni de yanlarında götürmüşlerdi. Alex yanıma gelerek "Hadi kalk bize gidelim "dediğinde başımı iki yana sallayarak "Hayır hiçbir yere gitmeyeceğim."

UcubeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin