Her şey okulumu değiştirmemle başladı. Her şey? İnsan büyüdükçe yaptığı çoğu şeyin gereksiz olduğunu fark ediyor. O zamanlar hayatınızdaki tek şey sahip olduğunuz çevre sanarsınız mesela. Öyle midir? O çevrenin dışına bakılmaz. Bakılsa da görülmez. Hep öyle devam edilecek sanılır. Neyse ki bundan erken kurtuldum. Şuan erken diyorum o zamanlar işkence gibiydi diyebilirim. Ergenlik sonuçta düşüncelerimi tahmin edebiliyorsunuzdur. Üzerime yıkılan yalanlardan, dedikodulardan, sahte arkadaşlıklardan arınıp yeni bir hayata başlamıştım kendimce. Ailem kağıt üzerindeki gerçek ayrılığı da imzalamıştı. Asi ergen bir kız olmak için gerekli her şeye sahipmişim. Siyah kıyafetler, kapşon, koyu göz makyajı. Ve asık surat. Asık suratım ve ben. Herkesin hayali arkadaşı, konuştuğu biri vardır. Var dimi? Deli değilim. Hala ister istemez konuşurum kendi kendime. Aman deli deyin. Bunlar sadece markadan ibaret değil midir zaten. Nerde kalmıştık? Heh! Surat diyorum azıcık gülümseyince etrafımdaki her şeyin değiştiğini görmemle kendime baskı yaptığımı farkettim. Bu kadar üzülecek ne vardı sanki? 6 yıl sonra karşına seni yerle bir edecek biri çıkacak zaten o zaman üzülürsün..
Anlayacağınız o günden beri hayata pozitif bakıyorum. Evren siz ona nasıl bakarsanız sizi öyle sürprizlerle karşılıyor. Okulumu değiştirmemle birlikte edindiğim güzel dostluklarım 7. Yılına girecek mesela. Daha ne isterim? Çok şey. Mesela?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Kargaşası
ChickLitGüçlü bedenin arkasında saklanan zayıflığı gece yastıkları ıslatarak yansıtanlardan biriyim. Yazmak iyi hissettiriyordu, ben de yazdım. Kelimeler, bırakın size dokunsunlar. Kendinizi verin. Çünkü hepiniz bu hikayede geçenleri yaşadınız. Kimi şanslıl...