Sınıfa hala alışamamıştım ama birkaç kişiye alışmaya hatta samimi olmaya başlamıştım. Önyargıyı kırarak, insanları tanımadan yargılamanın önüne geçtim ve harika insanlar tanıdım. Sınıf bölünmüştü tabi. Yeni insanlar tanımak isteyenler, eğlenmek isteyenler ve diğerleri. E burası üniversite hani her şey şahane olacaktı? Kandırıldım. Hayatımda en çok rahatlayacağımı sandığım yer üniversiteydi. Ama değil.. Belki güzelleşir. Ve belki de güzelleşmiştir.
Hayatımda en çok çalmak istediğim enstrüman çelloydu benim. Sesi tüylerimi diken diken yapabilecek düzeyde. Görünüşü, zarifliği. Ve onu eline alan insanın güzelliği. Apocalyptica ile büyümüş olmanın sonuçları da olabilir tabi bunlar.
Her gün suratım asık girdiğim sınıfın içinde bir iki değerli arkadaşın yanı sıra çok özel birini buldum. Hayat öyle garip ki sizi üzüntüden kahretse bile nasıl gönlünüzü alacağını biliyor. Ufak haylaz kardeş gibi.
Evet ben Arya. Şuan hayatımda gerçek anlamda mükemmel biri var. Çello çalıyor olması onu mükemmel yapan tek özellik değil tabi J Hayatım son 2 aydır o kadar güzel ki yine bir şey olacağını hissediyor ama kabullenmiyordum. Aşıktım. Hala aşığım. İlişkim bana duymayı unuttuğum şeyleri hatırlatıyordu. Evet çünkü ben hakaret haketmiyordum. Belki şuan onun gördüğü kadar harika bir insan da değilim. Ama yine de 1 yıl boyunca beni üzen lafları haketmiyordum. Şuan çok mutluyum. Ne zaman bu kadar huzurlu hissettiğimi hatırlamıyorum. Peki bu huzurumun ortasına düşen neydi? Bir "Nasılsın Arya, sadece merak ediyorum" mesajı. Ve peşi sıra gelen saatlerce ettiğimiz sohbet. Hala huzurluydum. Olgunca karşılıklı sohbet etmiştik. Ertesi gün hayatındaki insanı çıkardığını öğrendim. Mutlu değilmiş. Ben onu mutlu sanarken ikimizde ayrı bataklıktaymışız. Birbirimizi kurtarabilirdik. Yeni hayaller inşa edebilirdik. Birbirimizi affedebilir, geçmişe örtü çekebilirdik. Ama neden şimdi? Neden uzun zaman sonra tekrar sevmeyi öğrenmişken. Sevilmişken. Mutluydum be adam. Canım ne kadar yansa da hayatımdaki mutluluğu ne olacağını bilmeden çöpe atmamalıydım. Akıllı davranmalıyım. İroni. Deliyim ben.
Hayat yine kapıma bir sürpriz bırakmıştı. Ve beni bunları yazmaya zorlayan buydu. Çok ağladım çok üzüldüm ama yazdım. Çünkü kelimlerdi bana nefes aldıran. Hikayenin sonunda ne olacak bilmiyorum. Her şey bir göz temasına, bir şarkı sözüne hatta bir kahve yudumuna bakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Kargaşası
ChickLitGüçlü bedenin arkasında saklanan zayıflığı gece yastıkları ıslatarak yansıtanlardan biriyim. Yazmak iyi hissettiriyordu, ben de yazdım. Kelimeler, bırakın size dokunsunlar. Kendinizi verin. Çünkü hepiniz bu hikayede geçenleri yaşadınız. Kimi şanslıl...